Sarıgül: Çok önemli sosyal ve siyasi olaylarla karşılaşabiliriz!
Sarıgül: Çok önemli sosyal ve siyasi olaylarla karşılaşabiliriz!
Sarıgül: Çok önemli sosyal ve siyasi olaylarla karşılaşabiliriz!
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, parti genel merkezinde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Sarıgül, şunları söyledi:
SOSYAL MEDYADA YER ALMAYA DEĞİL, YARALARI SARMAYA ÇALIŞIYORUZ
Depremin ilk gününden beri bölgedeydim. Yapılanı, yapılmayanı gördüm. Yapılması gerekenleri tespit ettim.
Genel merkezdeki parti yöneticilerimiz, bir afet koordinasyon merkezi kurdular, teşkilatlarla temasa geçtiler.
Türkiye Değişim Partisi olarak, genel başkanıyla, genel merkeziyle, mahallî teşkilatlarıyla yardım seferberliğine katkı sağladık.
Türkiye Değişim Partisi olarak sosyal medyada yer almaya değil, yaraları sarmaya çalışıyoruz.
OLAĞANÜSTÜ ŞARTLARDA DAHİ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİNDEN AYRILMAMALIYIZ
Bugün ülkemizin en önemli sorunu deprem ve deprem kaynaklı ekonomik, sosyal ve psikolojik risklerdir.
Şartlar ne kadar olağanüstü olsa da yönetenler hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmamalıdır. İnsan haklarına aykırı davranılmamalı, suçu ne olursa olsun, hiç kimse yargısız infaz, linç, dayak ve işkenceye maruz kalmamalıdır.
Bu tip hareketler başlarsa sonunun nereye varacağı kestirilemez.
ÇOK ÖNEMLİ SOSYAL VE SİYASİ OLAYLARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ
İhtiyaçların zamanında ve tam olarak giderilememesi, hukukun üstünlüğüne uyulmaması gibi hatalar ve bölgenin demografik yapısı nedeniyle çok önemli sosyal ve siyasi olaylarla karşı karşıya kalabiliriz.
Bu çok ciddi bir meseledir. MGK derhal toplanmalı ve bu konuyu derhal görüşmelidir.
NÜFUS YAPISININ DEĞİŞMESİ BİR BEKA MESELESİDİR
Bölge büyük bir yıkıma uğramıştır. Bu yıkım nedeniyle nüfus yapısının bozulmasına ve değişmesine izin verilmemelidir. Bu bir beka meselesidir.
Bölgede yabancılara emlak satışı yasaklanmalıdır.
Bölgede önceden de zaten stratejik bir sorun olan göçmen konusu muhakkak çözülmelidir.
DEPREM VE DOĞAL AFETLER BAKANLIĞI KURULMALI
Türkiye Değişim Partisi olarak kurulduğumuz günden başlayarak Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı kurulması gerektiğini söyledik.
Bu felaket de gösterdi ki İçişleri Bakanlığına bağlı Acil durum ve Afet yönetimi başkanlığıyla bu iş yürümüyor. Merkezden afet yönetilemiyor.
Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı hemen kurulmalıdır.
Bu bakanlık yerelde teşkilatlanmalı ve çok güçlü bir bütçesi olmalıdır.
HAYAT OLABİLDİĞİ KADAR NORMALE DÖNDÜRÜLMELİ
İlk yapılması gereken, hayatın olabildiği kadar normale döndürülmesi için çalışmaktır.
Halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamak, kış şartlarından koruyacak şekilde barınmalarını sağlamak, ondan sonra da geçici iskâna geçmemiz lazım.
Kamu hizmet binaları okullar, hastaneler, tamiri mümkünse tamir edilerek, mümkün değilse geçici yapılarla kısa süre içerisinde hizmete geçirilmelidir.
Esnafa, sanayiciye, tüccara, çiftçiye destek verilmeli, çarşı-pazar açılmalı, çarklar yeniden dönmelidir.
Enkaz altından çıkarılan, refakatçisi olmayan çocuklarla ilgili spekülatif bilgiler dolaşıyor. Bu konuda kamuoyu aydınlatılmalı, çocuklarımızın emniyet içinde olduğu konusunda içimiz rahat etmelidir.
DEPREM VERGİSİ FONA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ VE DEPREM İÇİN HARCANMALI
Deprem yaralarını sarmak için geçici olarak çıkarılan deprem vergisi özel iletişim vergisi haline dönüşmüş ve kalıcı hala gelmiştir.
Özel iletişim vergisi, genel bütçe içindeki bir vergi türü olarak kaldığı zaman başka amaçlar için de harcanabilmektedir.
Bu vergi, işsizlik fonu gibi bir fona dönüştürülmeli ve sadece deprem için kullanılmalıdır.
Böyle bir ortamda seçimlerde gösterişli kampanyalar yapmak doğru olmaz. Partiler aldıkları hazine yardımının hepsini depremzedelere bağışlamalıdır. Böylece parası olanlar değil projesi ve sözü olanlar konuşmuş olur.
MAHKUMLARA DEPREM İZNİ VERİLMELİ
GSM operatörleri deprem bölgelerinde sağlıklı iletişim sağlama yönünden sınıfta kalmıştır. Bunun nedenleri üzerinde durulmalı ve tedbirleri alınmalıdır.
Cezaevlerindeki mahkumlar ve aileler endişeyle yaşıyor. Böyle zor zamanlarda eli kolu bağlı kalmak çok daha acı verir.
Devlet, mahkumlara deprem izni vererek büyüklüğünü ve şefkatini göstermelidir.
KIZILAY DA BİZİM AFAD DA BİZİM AHBAB DA BİZİM
Kızılay, yönetimdeki kişilerin değil bizim Kızılay’ımızdır. Yönetimler gider Kızılay kalır.
AFAD Ak Parti’nin bir organı değil tüm yurttaşlarımızın vergileriyle çalışan bir devlet kurumudur.
AFAD’ın başındakileri liyakat yönünden eleştirebiliriz, AFAD’ı bu depremde yetersiz bulabiliriz ama tahrip edemeyiz.
Bu deprem dayanışmanın önemini göstermiştir. Dayanışmanın organize olmuş hali sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütlerinin önü kesilmemeli elleri soğutulmamalıdır.
AHBAB ENGELLENMEMELİ AKSİNE DESTEKLENMELİ
AHBAB gibi toplumun güvenini kazanmış bir kuruluşa kayyum atamak, bağışlarına el koymak akıldan bile geçmemelidir. Bu çok kötü sonuçlar doğurur.
AHBAB engellenmemeli aksine desteklenmelidir.
KYK YURTLARI İÇİN ÜNİVERSİTELERİ KAPATMAYIN, OTELLERİ AÇIN
Her olağanüstü durumda eğitimin sonlandırılması doğru değildir.
Eğitimin sürmesi demek, hayatın normalleşmesi demektir,
Hayatı normalleştirmeden bu travmayı nasıl atlatacağız?
Tüm sorunlarımızın çözümü eğitimdir. Her koşulda eğitime devam edilmelidir.
Eğitim ilk önce değil en son vazgeçeceğimiz yerdir.
KYK yurtları için üniversiteleri kapatmayın. Otelleri açın.
ABD GEMİSİNİ KARASULARIMIZA SOKMAYALIM
ABD’nin yardım için uçak gemisi gönderecek olması endişe yarattı.
Türkiye Değişim Partisi olarak bizim ABD hakkındaki görüşümüz nettir.
ABD’nin hayır için bir yere ayak basmayacağını düşünüyoruz.
Korkulu rüya görmektense uyanık kalmak iyidir. ABD gemisini karasularımıza sokmayalım.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.