Savaşın mağdurları, üretimin emekçileri
Savaşın mağdurları, üretimin emekçileri
Suriyeli Mültecilerle Tarım Ve Gıda Sektörü İşverenlerini Bir Araya Getiren İstihdam Fuarı İzmir’de Düzenlendi.
Suriyeli mültecilerle tarım ve gıda sektörü işverenlerini bir araya getiren İstihdam Fuarı İzmir’de düzenlendi. Proje kursiyeri Suriyeli Mürvet Meskeci, “Ben burada insanlık gördüm. Ben önceden sanki yaşamıyor gibiydim” derken, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan 150 kişiye 5 farklı konuda 6 kurs programı düzenlediklerini söyledi.
Ankara- Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından iş birliği içerisinde yürütülen, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen; Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün koordinasyonunu sağladığı ve UNHCR tarafından uygulanmakta olan “İstihdam Olanakları Vasıtasıyla Mültecilerin Öz Yeterliliklerinin Artması ve Tarıma Dayalı Geçimlerin Geliştirilmesi (Faz III)” ve Japon hükümetinin fonladığı “Beceri Eğitimleri ve Üretim Araçları Vasıtasıyla Geçici Koruma Altındaki Suriyeli Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplulukların Geçim Kaynaklarının Güçlendirilmesi” projeleri kapsamında düzenlenen İstihdam Fuarı, İzmir’de gerçekleştirildi. İstihdam Fuarı’na FAO, Tarım ve Orman Bakanlığı ve İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü yetkilileri, proje paydaşları, özel sektör temsilcileri ve proje kursiyerleri katıldı.
"Ben önceden sanki yaşamıyor gibiydim"
Proje kapsamında ekmek üretimi eğitimi alan kursiyer Mürvet Meskeci’nin sözleri duygulandırdı. Meskeci, “Ben burada insanlık gördüm. Ben önceden sanki yaşamıyor gibiydim. Bizi insan olarak görmüyorlardı. Burada aldığım eğitimle insanlık gördüm ve çok memnun kaldım. Hayata yeni başladım. FAO’ya, Türkiye Devlet’ine çok teşekkür ediyorum. Bu program sayesinde ayakta durdum ve çocuklarıma ekmek alabildim. Keşke önceden bu işe başlasaydım. Onlarla beraber devam etmek istiyorum. Ne söylesem az kalır. Çalışmaktan çok memnun kaldım ve insanlığı gördüm. Bütün Türk kardeşlerime teşekkür ederim” dedi.
"Dağ köyünden geliyorum"
Türk mutfağı eğitimi alan kursiyerlerden Çiçek Yılmaz da "İzmir’e 30 kilometre uzaklıkta bir dağ köyünden geliyorum. Bu eğitimi de her gün oradan gelerek aldım. Almış olduğumuz eğitim aslında mutfak üzerine ama mutfak değil de kaynaşmak ve insanlık adına bize daha faydalı oldu. Benim küçük bir yerim var, şimdi orada yemeklerimi daha güzel sunuyor ve insanlarla sosyalleşebiliyorum. Önceden olsa bu konuşmayı asla yapamazdım. Şimdi kendimi daha rahat ifade edebiliyorum. Bütün kursiyer arkadaşlarım adına bize destek olan ve bu fırsatı tanıyan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İzmir 146 bin 806 Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan, programda önemli istatistiksel bilgiler verdi. Bakan, “Ekim ayında güncellenen resmi bilgilere göre İzmir 146 bin 806 Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bizler Suriyeli mültecileri kardeşimiz olarak değerlendirdik. Bu rakam ilimiz nüfusuna oranlandığında nüfusun yüzde 3.4 kısmını oluşturmaktadır. İstanbul’da 549 bin 477 Suriyeli yaşamakta olup, bu rakamın şehrin nüfusunun 3.65’lik bir kısmını oluşturduğu görülmektedir. Bu rakamlara bakıldığında, şu anda İzmir ve İstanbul’un yaklaşık aynı oranda olduğu anlaşılmaktadır. Müdürlük olarak kardeşlerimize yönelik çalışmalara önem vermiş bulunmaktayız. Bugüne kadar bu kapsamda yürüttüğümüz projeler ile mültecilerin ve kırılgan durumdaki ev sahibi toplulukların yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlamak ve proje yararlanıcıların daha iyi işler bulmaları ve yaşamlarını kendilerinin sürdürebilmeleri için tarım sektöründe istihdam edilme kapasitelerinin artırılması amacıyla eğitimler düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.
5 farklı konuda 6 kurs
2019 yılı projesinde Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluklardan oluşan 150 kişiye ekmek üretimi, örtü artı sebze yetiştiriciliği, Türk mutfağı, meyvelerde hasat ve muhafaza, süt sığırı olmak üzere 5 farklı konuda 6 adet kurs programı düzenlediklerini belirten Bakan, şöyle devam etti:
“İlçenin tarımsal yapısına uygun eğitimi konularını belirleyerek kursiyerlerimizin iş bulma ve istihdamına katılma olanaklarını hedefledik. Eğitimlerimizde İŞKUR ve Halk Eğitim Müdürlükleri ile ortak protokoller imzaladık. Kursiyerlerimizin ulaşım ve iş kıyafetleri proje fonundan karşılandı. Her kursiyere özel kaza sigortası yapıldı. Projemizin amacı ilimizde ikame eden Suriyeli kardeşlerimize geçim kaynaklarına erişiminin güçlendirilmesi ve Türkiye’deki toplumsal hayata kaynaştırılması olmuştur. Bu amaçla sadece Suriyeli kardeşlerimiz değil Türk vatandaşlarımız da projeye dahil edilmiştir. Mülteci kardeşlerimizin istihdama katılabilmeleri için İŞKUR ile gerekli anlaşmalar yapılmış ve çalışma izni muafiyet belgeleri alınmıştır. İzmir olarak bizler bu samimiyeti ve birlikteliği sağlayabildiğimiz sürece çok daha büyük başarılara katkıda bulunacağımıza inanıyorum.”
“Suriyeli kardeşlerimiz olmasa ürünlerimiz bahçelerde kalırdı”
İzmir Ziraat Odaları Birliği Başkanı İbrahim Erdallı da şunları söyledi:
“Suriyeliler ülkemize göç ettiği günlerden beri işletmelerimizde Suriyeli mültecilerimizi çalıştırıyoruz ama bu proje ile öyle bir noktaya gelindi ki, tarım sektöründe önceden istihdam sağlamak çok zordu. Eğer Suriyeli kardeşlerimiz olmasa ürünlerimiz bahçelerde kalırdı. Bu projenin devamında ve bundan sonra da, ülkelerine döndüğünde ürünlerimizi dahi nasıl toplayacağımızı düşünüyoruz. Bu projelerin devam etmesini istiyoruz ve önümüzdeki projelerde de genelde kadın olan mültecilerin eşlerinin de çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Suriyeliler olmasa ürünlerimizi toplamakta büyük sıkıntı çekeriz.
“Tarım ve gıda sektörü Suriyeli mülteci temel gelir kaynağı”
Programda konuşan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Program Sorumlusu Sheikh Ahaduzzaman şu ifadelere yer verdi:
“Suriye’deki iç savaşın neredeyse 9. yılına girdiğimizde, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı Suriyeli mültecilerin sayısı 3,65 milyonu aştı. Eylül 2019’da Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verdiği rakamlara göre, bu kayıtlı mülteci ve sığınmacıların 146 bin 818’den fazlasına ev sahipliği yapan İzmir ise başlıca illerden biri.Türk Hükümeti’nin hem merkezi hem de il düzeyinde cömert çabalarına rağmen, yaşam koşulları, iş olanakları ve 3.65 milyondan fazla Suriyeli mültecinin korunmasının sağlanmasının uluslararası toplumdan da destek alması gerektiğinin farkındayız. Bu bağlamda FAO, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin profillerini daha iyi anlamak için çeşitli araştırmalar yaptı. Bu araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda, tarım ve gıda sektörünün özellikle hassas Suriyeli mülteci nüfusunun büyük çoğunluğunun temel gelir kaynağı olduğunu ortaya koydu.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.