Serdar Aksoy Sputnik'e konuştu!

07.04.2022 - 21:16, Güncelleme: 07.04.2022 - 21:16 4515+ kez okundu.
 

Serdar Aksoy Sputnik'e konuştu!

Maaşımı alıyorum, neden görevime iade etmiyorsunuz?
İzmir'in Menemen ilçesinde ‘zimmet ve irtikap’ soruşturması kapsamında tutuklanıp görevden uzaklaştırılan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, serbest bırakıldı. Aksoy, göreve iadesini talep etti ancak İçişleri Bakanlığı'ndan olumsuz yanıt aldı. Görevinden alınan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, belediye başkanı seçildikten sonra yaşadıklarını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına anlattı. Aksoy, belediye başkan seçimleri öncesi yaşadıklarını “Menemen’de çok ilginç şeyler yaşandı. Yaşananlar artık bir trajediye döndü. Seçimler öncesinde başladı tüm olanlar aslında, benim geçmiş dönemdeki belediye başkanlığı yapmış olan arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partisi’nden yapmıştı. Direk olarak AK Parti-MHP ittifakına çalıştı. Yıllardan beri Menemen’de seçimlere girer çıkarız, ilk defa bir belediye başkanı adayının eşine saldırı oldu ve Menemen’de oldu. Benim eşime taşlı sopalı saldırı gerçekleşti. 31 Mart seçimleriyle seçimler bitmedi. Ciddi saldırılarla karşılaştık. Kumpas tabirlerine eskiden kızardım açıkçası ama başıma gelene kadar ve başıma geldi, maalesef. Menemen’de millet iradesi gasp edildi ve benim yerime şu an bir vekil bakıyor. Kendisi torbadan çıkmıştır” diye aktardı. ‘Geldiğimiz an Menemen Belediyesi üzerine bir tane dahi gayrimenkul olmadığını gördük’ Menemen Belediyesi’nin gayrimenkullerinin kendinden önceki idaresini betimleyen Aksoy, bu konuda başlatılan soruşturmaları “31 Mart seçimleriyle süreç yeniden başladı. Şunu gördük biz: Menemen Belediyesi’nde biz geldiğimiz an itibariyle belediyenin fotoğrafını çektik. Çekmiş olduğumuz fotoğrafta Menemen Belediyesi üzerine bir tane dahi gayrimenkul olmadığını gördük. Hepsi bir şekilde üçüncü şahıslara Menemenspor üzerinden verilmiş. Verilirken de Menemenspor’a senelik 30 bin liraya kiralanmış olan gayrimenkul Menemenspor üzerinden üçüncü şahıslara 150-400 bin liraya kiralanıyor. Bununla alakalı bir soruşturma başlattım, içerisinde FETÖ’cü olarak bilinen içeriye girmiş-çıkmış, halen daha içeride olan insanlara da gayrimenkullerin verilmiş olduğunu gördük. Bunun üzerine gitmemem gerektiği parti içindeki merkez yönetiminden üç şahıs tarafından söylendi. Söylenmesine rağmen zaten Sayıştay raporlarına girmişti. Yasal olarak üzerine gitmem gerekiyordu, ben de gittim. 172 dosya hakkında soruşturma başlatıldı ve davalar açıldı” diye ifade etti. ‘Menemenlinin malı mülkü gitmiş, hiç kimse ses çıkarmamış’ Aksoy, Menemen Belediyesi’nde Seyrek bölgesi için tasarlanan projeyi “İşin üzerine gitmemin ne kadar haklı olduğunu burada gördük. Menemenlinin malı mülkü gitmiş. Hiç kimse ses çıkarmamış. Herkes susmamı istiyor. Örtbas etmedik. Bunlar bitmedi ve sorunlar devam etti. Menemen’de Seyrek denilen bir bölge vardır. Buralar İzmir Körfezi’ne de bakan değerli arsalardır. Menemen Belediyesi’ne aittir ve 1 milyon metrekare civarında bir alandır. Burada biz bir proje düşündük. Proje, kat karşılığı ihaleye çıkmak şeklindeydi. Bornova Forum tarzında bir AVM, benzinlik ve 1300 civarında A+ villa çıkacak olan bir yer burası. Menemen Belediyesi istediğimizde bu AVM, benzinlik ve 1300 villa içerisinden de bir kısmını Menemen Belediyesi’ne alacağız, çok ciddi büyük bir proje. Bu proje ihale aşamasına çıkmadan önce İzmir’de ortalık karıştı. İlk defa İzmir’de bu boyutta bir proje var” diye açıkladı. ‘Seyrek’i açık ihale değil farklı usullerle talep edenler ortaya çıktı’ Seyrek’e düşünülen proje için açık ihale usulü düşünüldüğünü belirten Aksoy, sözlerinin devamında “Açık ihale ile Seyrek’i ihale etmek istedik. Belediye Meclisi’nden yetkiyi alırken de bu şekilde aldık. Açık ihale değil farklı usullerle benden bunu talep edenler ortaya çıktı, bizzat Ankara’da milletvekilleri bunlar” dedi. Aksoy, Ankara’dan Seyrek ihalesi üzerine talepte bulunan milletvekilleri için “CHP’li mi” sorusuna “Maalesef. Açık ihale ile olması gerektiğini farklı usuller ile uzun vadeli kiralamalarla olamayacağını anlatmaya çalıştım. Bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra maalesef beni bir otele davet ettiler. CHP İzmir İl Başkanı beni bir otele davet etti yanında genel merkezden gönderilmiş olan üç milletvekili vardı. Ben buraya gittim. Burada bizim Koyundere şantiyesi olarak tabir ettiğimiz bir yer vardır. Menemen Belediyesi’nin şantiyesidir. Hırsızlık olduğunu, malların çalındığını ama bu hırsızlığın aslında hırsızlık değil benim talimatımla gerçekleştiğine dair bir imzalı belge gösterdi, Sayın Milletvekili. Benim öyle bir imzam ve yazım yok. Yazı bir defa sahte, sayısı ve numarası yok. İmzanın sahte olduğu da kanıtlandı. Orada imzanın bana ait olmadığını söyledim” cevabını verdi. ‘Partimden istifa etmek zorunda kaldım daha doğrusu oraya iteklendim’ Aksoy, CHP İzmir İl Başkanı ile görüşmesi sonrası disiplin kuruluna sevkini “Sonuç itibariyle değerlendireceklerini söylediler. Çok uzun zaman geçmeden bir şekilde ulusal medyada istisnasız tüm kanallarda altyazıyla ‘Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, parti disiplinine verildi’ dendi. Benim bundan haberim yok. Bunu canlı yayında gördüm. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Bunu kendime yediremedim. Ben de partiden istifa ettim. Şu an istifa etmiş olmama rağmen Cumhuriyet Halk Partiliyim. Cumhuriyet Halk Partisi Ali’ye, Veli’ye, Kemal Bey’e, Deniz Bey’e hiç kimseye ait değildir. Halkın partisidir. 50 yıl boyunca bu partiye hizmet etmiş bir ailenin ferdiyim. Partimden istifa etmek zorunda kaldım daha doğrusu oraya iteklendim. Parti disiplinine de gitmedim” diye betimledi. ‘İmzanın bana ait olmadığı ben gözaltındayken ortaya çıktı’ Belediyeye karşı düzenlenen operasyonu hatırlatan Aksoy, savcılığın kendisine yönelttiği suçlamaları “Bir süre sonra da belediyeye sabaha karşı operasyon düzenlendi. Ben belediye başkanıyım. Savcılığa çağırsanız giderim. Kaçacağım gideceğim bir yer yok. Sansasyonel hale getirilecek ya ‘Menemen’de CHP’li belediye başkanı yakalanmış’ dedirtecekler sabaha karşı operasyon düzenlendi. Arkadaşlarımla birlikte gözaltına alındım. Burada gözaltına alınan İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı ve İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi de var. İlk savcının, hakimin karşısına çıktığımız vakit, çok ilginçtir, o milletvekilinin elinde görmüş olduğumuz kağıt karşıma çıktı. Savcı ‘Bak, sen burada talimat vermişsin’ diyor. Hayır, o imza bana ait değil ve bir kamu zararı oluşturmuyor. İmzanın bana ait olmadığı ben gözaltındayken kriminalden geldi. Burada olay çökmüştü. Bu spesifik olayda malların alıp götürüldüğünün soruşturmasını yapan benim, ben yaptırdım. Üç tane bilirkişiye rapor hazırlattım ve burada bir kamu zararını tespit ettirdim ve kapattırdım. Tespit ettirmiş olduğumuz kamu zararı 63 bin lira, bunun için 24 kişi yargılandık. Makine Kimya’nın en üst rakamından kapattırdım. 190 bin lira olarak kamu zararını kapattırdım. Firmaya tazmin ettirdim. Kamu zararı yok, imza sahte, belge sahte buna rağmen İYİ Partili arkadaşlarımla birlikte 7.5 ay içerde yattık. Sonunda ilk mahkemede de serbest bırakıldık” diye sıraladı. ‘Menemen Belediye Başkanlığı makamına iade istedik, devam eden mahkemem olduğu söylendi’ Aksoy, serbest bırakıldıktan sonra göreve iade edilmediğini “İçişleri Bakanlığı’na ‘biz artık tutuklu değiliz, görevimize iade istiyoruz’ dedik yani Menemen Belediye Başkanlığı makamına iade istedik. Bize İçişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap adli kontrolüm olduğuydu. Adli kontrol kaldırıldı. Tekrar başvuru yaptım. Devam eden mahkemem olduğu söylendi. Eğer davası olan her belediye başkanını görevden alacaksanız ortada belediye başkanı kalmaz. Davası olmayan belediye başkanı olamaz. Bana sunulan gerekçe bu şekilde, hukukun ve millet iradesinin çiğnenmesidir. Ben 55 bin oyla seçilmiş bir belediye başkanıyım. Şu an dışarıdayım. Maaşımı alıyorum. Özlük haklarıma da sahibim. Niçin görevimi iade etmiyorsunuz” diye vurguladı. ‘O Menemenlinin malı, Menemenli buna karşıdır’ Aksoy, Menemen’de milletin idaresinin hiçe sayıldığı görüşünü “Milletin iradesi esastır. 55 bin kişinin oyunu almış bir belediye başkanıyım. Menemen’de bir komployla, rezil ithamlarla atıldığımı tüm Menemenli ve İzmirli biliyor. AK Parti içerisinde dahi bir şekilde bu komployu görmüş olan arkadaşlarım da benimle birlikte, sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil. Sol kamuoyu değil. Menemen’de bir şekilde vicdan hareketi oluştu. Burada bir komplo yapıldığını, Seyrek’teki bir alanı ranta kim çevirecek? Ben cezaevine girer girmez geçici yönetimin yaptığı ilk icraatlardan birisi bu alanı direkt satışa çıkartmaktı. Yürütmeyi durdurma kararı verildi. Şu an itibariyle satamıyorlar. O Menemenlinin malı, Menemenli buna karşıdır. AK Partili, CHP’li herkes Menemen’in malının satımına karşıdır” diye söyledi.   KAYNAK:SORAN GAZETE
Maaşımı alıyorum, neden görevime iade etmiyorsunuz?

İzmir'in Menemen ilçesinde ‘zimmet ve irtikap’ soruşturması kapsamında tutuklanıp görevden uzaklaştırılan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, serbest bırakıldı. Aksoy, göreve iadesini talep etti ancak İçişleri Bakanlığı'ndan olumsuz yanıt aldı. Görevinden alınan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, belediye başkanı seçildikten sonra yaşadıklarını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına anlattı.


Aksoy, belediye başkan seçimleri öncesi yaşadıklarını “Menemen’de çok ilginç şeyler yaşandı. Yaşananlar artık bir trajediye döndü. Seçimler öncesinde başladı tüm olanlar aslında, benim geçmiş dönemdeki belediye başkanlığı yapmış olan arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partisi’nden yapmıştı. Direk olarak AK Parti-MHP ittifakına çalıştı. Yıllardan beri Menemen’de seçimlere girer çıkarız, ilk defa bir belediye başkanı adayının eşine saldırı oldu ve Menemen’de oldu. Benim eşime taşlı sopalı saldırı gerçekleşti. 31 Mart seçimleriyle seçimler bitmedi. Ciddi saldırılarla karşılaştık. Kumpas tabirlerine eskiden kızardım açıkçası ama başıma gelene kadar ve başıma geldi, maalesef. Menemen’de millet iradesi gasp edildi ve benim yerime şu an bir vekil bakıyor. Kendisi torbadan çıkmıştır” diye aktardı.



‘Geldiğimiz an Menemen Belediyesi üzerine bir tane dahi gayrimenkul olmadığını gördük’

Menemen Belediyesi’nin gayrimenkullerinin kendinden önceki idaresini betimleyen Aksoy, bu konuda başlatılan soruşturmaları “31 Mart seçimleriyle süreç yeniden başladı. Şunu gördük biz: Menemen Belediyesi’nde biz geldiğimiz an itibariyle belediyenin fotoğrafını çektik. Çekmiş olduğumuz fotoğrafta Menemen Belediyesi üzerine bir tane dahi gayrimenkul olmadığını gördük. Hepsi bir şekilde üçüncü şahıslara Menemenspor üzerinden verilmiş. Verilirken de Menemenspor’a senelik 30 bin liraya kiralanmış olan gayrimenkul Menemenspor üzerinden üçüncü şahıslara 150-400 bin liraya kiralanıyor. Bununla alakalı bir soruşturma başlattım, içerisinde FETÖ’cü olarak bilinen içeriye girmiş-çıkmış, halen daha içeride olan insanlara da gayrimenkullerin verilmiş olduğunu gördük. Bunun üzerine gitmemem gerektiği parti içindeki merkez yönetiminden üç şahıs tarafından söylendi. Söylenmesine rağmen zaten Sayıştay raporlarına girmişti. Yasal olarak üzerine gitmem gerekiyordu, ben de gittim. 172 dosya hakkında soruşturma başlatıldı ve davalar açıldı” diye ifade etti.

‘Menemenlinin malı mülkü gitmiş, hiç kimse ses çıkarmamış’

Aksoy, Menemen Belediyesi’nde Seyrek bölgesi için tasarlanan projeyi “İşin üzerine gitmemin ne kadar haklı olduğunu burada gördük. Menemenlinin malı mülkü gitmiş. Hiç kimse ses çıkarmamış. Herkes susmamı istiyor. Örtbas etmedik. Bunlar bitmedi ve sorunlar devam etti. Menemen’de Seyrek denilen bir bölge vardır. Buralar İzmir Körfezi’ne de bakan değerli arsalardır. Menemen Belediyesi’ne aittir ve 1 milyon metrekare civarında bir alandır. Burada biz bir proje düşündük. Proje, kat karşılığı ihaleye çıkmak şeklindeydi. Bornova Forum tarzında bir AVM, benzinlik ve 1300 civarında A+ villa çıkacak olan bir yer burası. Menemen Belediyesi istediğimizde bu AVM, benzinlik ve 1300 villa içerisinden de bir kısmını Menemen Belediyesi’ne alacağız, çok ciddi büyük bir proje. Bu proje ihale aşamasına çıkmadan önce İzmir’de ortalık karıştı. İlk defa İzmir’de bu boyutta bir proje var” diye açıkladı.



‘Seyrek’i açık ihale değil farklı usullerle talep edenler ortaya çıktı’

Seyrek’e düşünülen proje için açık ihale usulü düşünüldüğünü belirten Aksoy, sözlerinin devamında “Açık ihale ile Seyrek’i ihale etmek istedik. Belediye Meclisi’nden yetkiyi alırken de bu şekilde aldık. Açık ihale değil farklı usullerle benden bunu talep edenler ortaya çıktı, bizzat Ankara’da milletvekilleri bunlar” dedi. Aksoy, Ankara’dan Seyrek ihalesi üzerine talepte bulunan milletvekilleri için “CHP’li mi” sorusuna “Maalesef. Açık ihale ile olması gerektiğini farklı usuller ile uzun vadeli kiralamalarla olamayacağını anlatmaya çalıştım. Bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra maalesef beni bir otele davet ettiler. CHP İzmir İl Başkanı beni bir otele davet etti yanında genel merkezden gönderilmiş olan üç milletvekili vardı. Ben buraya gittim. Burada bizim Koyundere şantiyesi olarak tabir ettiğimiz bir yer vardır. Menemen Belediyesi’nin şantiyesidir. Hırsızlık olduğunu, malların çalındığını ama bu hırsızlığın aslında hırsızlık değil benim talimatımla gerçekleştiğine dair bir imzalı belge gösterdi, Sayın Milletvekili. Benim öyle bir imzam ve yazım yok. Yazı bir defa sahte, sayısı ve numarası yok. İmzanın sahte olduğu da kanıtlandı. Orada imzanın bana ait olmadığını söyledim” cevabını verdi.

‘Partimden istifa etmek zorunda kaldım daha doğrusu oraya iteklendim’

Aksoy, CHP İzmir İl Başkanı ile görüşmesi sonrası disiplin kuruluna sevkini “Sonuç itibariyle değerlendireceklerini söylediler. Çok uzun zaman geçmeden bir şekilde ulusal medyada istisnasız tüm kanallarda altyazıyla ‘ Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, parti disiplinine verildi’ dendi. Benim bundan haberim yok. Bunu canlı yayında gördüm. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Bunu kendime yediremedim. Ben de partiden istifa ettim. Şu an istifa etmiş olmama rağmen Cumhuriyet Halk Partiliyim. Cumhuriyet Halk Partisi Ali’ye, Veli’ye, Kemal Bey’e, Deniz Bey’e hiç kimseye ait değildir. Halkın partisidir. 50 yıl boyunca bu partiye hizmet etmiş bir ailenin ferdiyim. Partimden istifa etmek zorunda kaldım daha doğrusu oraya iteklendim. Parti disiplinine de gitmedim” diye betimledi.



‘İmzanın bana ait olmadığı ben gözaltındayken ortaya çıktı’

Belediyeye karşı düzenlenen operasyonu hatırlatan Aksoy, savcılığın kendisine yönelttiği suçlamaları “Bir süre sonra da belediyeye sabaha karşı operasyon düzenlendi. Ben belediye başkanıyım. Savcılığa çağırsanız giderim. Kaçacağım gideceğim bir yer yok. Sansasyonel hale getirilecek ya ‘Menemen’de CHP’li belediye başkanı yakalanmış’ dedirtecekler sabaha karşı operasyon düzenlendi. Arkadaşlarımla birlikte gözaltına alındım. Burada gözaltına alınan İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı ve İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi de var. İlk savcının, hakimin karşısına çıktığımız vakit, çok ilginçtir, o milletvekilinin elinde görmüş olduğumuz kağıt karşıma çıktı. Savcı ‘Bak, sen burada talimat vermişsin’ diyor. Hayır, o imza bana ait değil ve bir kamu zararı oluşturmuyor. İmzanın bana ait olmadığı ben gözaltındayken kriminalden geldi. Burada olay çökmüştü. Bu spesifik olayda malların alıp götürüldüğünün soruşturmasını yapan benim, ben yaptırdım. Üç tane bilirkişiye rapor hazırlattım ve burada bir kamu zararını tespit ettirdim ve kapattırdım. Tespit ettirmiş olduğumuz kamu zararı 63 bin lira, bunun için 24 kişi yargılandık. Makine Kimya’nın en üst rakamından kapattırdım. 190 bin lira olarak kamu zararını kapattırdım. Firmaya tazmin ettirdim. Kamu zararı yok, imza sahte, belge sahte buna rağmen İYİ Partili arkadaşlarımla birlikte 7.5 ay içerde yattık. Sonunda ilk mahkemede de serbest bırakıldık” diye sıraladı.

Menemen Belediye Başkanlığı makamına iade istedik, devam eden mahkemem olduğu söylendi’

Aksoy, serbest bırakıldıktan sonra göreve iade edilmediğini “İçişleri Bakanlığı’na ‘biz artık tutuklu değiliz, görevimize iade istiyoruz’ dedik yani Menemen Belediye Başkanlığı makamına iade istedik. Bize İçişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap adli kontrolüm olduğuydu. Adli kontrol kaldırıldı. Tekrar başvuru yaptım. Devam eden mahkemem olduğu söylendi. Eğer davası olan her belediye başkanını görevden alacaksanız ortada belediye başkanı kalmaz. Davası olmayan belediye başkanı olamaz. Bana sunulan gerekçe bu şekilde, hukukun ve millet iradesinin çiğnenmesidir. Ben 55 bin oyla seçilmiş bir belediye başkanıyım. Şu an dışarıdayım. Maaşımı alıyorum. Özlük haklarıma da sahibim. Niçin görevimi iade etmiyorsunuz” diye vurguladı.

‘O Menemenlinin malı, Menemenli buna karşıdır’

Aksoy, Menemen’de milletin idaresinin hiçe sayıldığı görüşünü “Milletin iradesi esastır. 55 bin kişinin oyunu almış bir belediye başkanıyım. Menemen’de bir komployla, rezil ithamlarla atıldığımı tüm Menemenli ve İzmirli biliyor. AK Parti içerisinde dahi bir şekilde bu komployu görmüş olan arkadaşlarım da benimle birlikte, sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil. Sol kamuoyu değil. Menemen’de bir şekilde vicdan hareketi oluştu. Burada bir komplo yapıldığını, Seyrek’teki bir alanı ranta kim çevirecek? Ben cezaevine girer girmez geçici yönetimin yaptığı ilk icraatlardan birisi bu alanı direkt satışa çıkartmaktı. Yürütmeyi durdurma kararı verildi. Şu an itibariyle satamıyorlar. O Menemenlinin malı, Menemenli buna karşıdır. AK Partili, CHP’li herkes Menemen’in malının satımına karşıdır” diye söyledi.

 

KAYNAK:SORAN GAZETE

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.