TDK Başkanı Gülsevin: “Türk kültür ve dili Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor”

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.10.2019 - 14:36, Güncelleme: 28.03.2022 - 15:39 1704+ kez okundu.
 

TDK Başkanı Gülsevin: “Türk kültür ve dili Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor”

Türk Dil Kurumu (tdk) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk Dilinin Önemine Vurgu Yaparak, “türk Kültür Ve Dili Avrasya'nın Bir Yerinden Doğup Bütün Avrasya’yı Dolaşan Bir Irmağa Benziyor. Nasıl Bir Irmak Gezdiği Coğrafyayı Besliyorsa Türk Dili Ve Kültürü De Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa'nın Her Noktasına Kadar Dolaşmış Ve Her Yeri Beslemiş” Dedi.
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk dilinin önemine vurgu yaparak, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş” dedi. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü tarafından düzenlenen ve TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin’in konuşmacı olarak katıldığı, “Dilimiz Kimliğimiz” adlı konferans PAÜ Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Konferansa Gülsevin’in yanı sıra Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Ertuğrul İşler, Denizli Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Konferansın açılış konuşmasını, Denizli Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Biray yaptı. Dilin yüzyılların tecrübe ve birikimini bünyesinde taşıyan özel bir araçtır olduğunu vurgulayan Biray, “Her dil, kendi toplumunun yaşanmışlıklarını, bilgi ve anlayışını biriktirir. Dil, ortaya çıktığı coğrafyanın ve o coğrafyada yaşayan toplumun izlerini taşır.Bu açıdan bakıldığında bir dil daha doğarken diğer dillerden farklılaşır, tarihi süreçte yaşadıklarıyla birlikte de bu süreci içine alan bütün mecrayı bünyesinde taşır. Dil bireyi, içinde yaşadığı toplumun bir parçası haline getirirken toplumu da diğer toplumlardan ayırarak millet haline getirir” şeklinde konuştu. “Türk dili ve kültürü dolaştığı coğrafyayı beslemiş ve beslenmiştir” TDK Başkanı Prof. Dr. Gülsevin ise Türk dilinin tarihçesine değinerek Türkçe’yi bir ırmağa benzetti. Gülsevin, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı baştan başa dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş. Nasıl bir ırmak dolaştığı yerden etkileniyorsa Türk dili ve kültürü de bütün dolaştığı coğrafyayı beslemiş ve beslenmiştir” dedi. “Diller arasındaki etkileşim döngüsü yaşam var oldukça sürecek” Türk dilinin yüzyıllarca geniş bir coğrafyada etkileşim içinde bulunduğunu da aktaran Gülsevin, bu etkileşimin doğal olarak diğer dilleri ve kültürleri zenginleştirdiğini kaydetti. Konuşmasının sonunda Türk dilinde değişik dillerle etkileşim içinde bulunarak sözlüğüne yeni kelimeler eklediğini ve bu dillerin de Türkçe den etkilendiğini anımsatan Gülsevin, diller arasındaki bu etkileşim döngüsünün yaşam var oldukça süreceğini ifade etti. Konferansın sonunda Gülsevin’e, Biray ve Türk Yurtları Kültür ve Sanat Topluluğu Başkanı Şükriye Kılıç tarafından hediye ve çiçek takdim edildi.
Türk Dil Kurumu (tdk) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk Dilinin Önemine Vurgu Yaparak, “türk Kültür Ve Dili Avrasya'nın Bir Yerinden Doğup Bütün Avrasya’yı Dolaşan Bir Irmağa Benziyor. Nasıl Bir Irmak Gezdiği Coğrafyayı Besliyorsa Türk Dili Ve Kültürü De Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa'nın Her Noktasına Kadar Dolaşmış Ve Her Yeri Beslemiş” Dedi.

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Türk dilinin önemine vurgu yaparak, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş” dedi.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü tarafından düzenlenen ve TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin’in konuşmacı olarak katıldığı, “Dilimiz Kimliğimiz” adlı konferans PAÜ Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Konferansa Gülsevin’in yanı sıra Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Ertuğrul İşler, Denizli Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Nergis Biray ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını, Denizli Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Biray yaptı. Dilin yüzyılların tecrübe ve birikimini bünyesinde taşıyan özel bir araçtır olduğunu vurgulayan Biray, “Her dil, kendi toplumunun yaşanmışlıklarını, bilgi ve anlayışını biriktirir. Dil, ortaya çıktığı coğrafyanın ve o coğrafyada yaşayan toplumun izlerini taşır.Bu açıdan bakıldığında bir dil daha doğarken diğer dillerden farklılaşır, tarihi süreçte yaşadıklarıyla birlikte de bu süreci içine alan bütün mecrayı bünyesinde taşır. Dil bireyi, içinde yaşadığı toplumun bir parçası haline getirirken toplumu da diğer toplumlardan ayırarak millet haline getirir” şeklinde konuştu.

“Türk dili ve kültürü dolaştığı coğrafyayı beslemiş ve beslenmiştir”

TDK Başkanı Prof. Dr. Gülsevin ise Türk dilinin tarihçesine değinerek Türkçe’yi bir ırmağa benzetti. Gülsevin, “Türk kültür ve dili Avrasya’nın bir yerinden doğup bütün Avrasya’yı baştan başa dolaşan bir ırmağa benziyor. Nasıl bir ırmak gezdiği coğrafyayı besliyorsa Türk dili ve kültürü de Sibirya’dan, Orta Asya’ya, Mezopotamya’dan, Anadolu’ya, Kafkasya’dan, Avrupa’nın her noktasına kadar dolaşmış ve her yeri beslemiş. Nasıl bir ırmak dolaştığı yerden etkileniyorsa Türk dili ve kültürü de bütün dolaştığı coğrafyayı beslemiş ve beslenmiştir” dedi.

“Diller arasındaki etkileşim döngüsü yaşam var oldukça sürecek”

Türk dilinin yüzyıllarca geniş bir coğrafyada etkileşim içinde bulunduğunu da aktaran Gülsevin, bu etkileşimin doğal olarak diğer dilleri ve kültürleri zenginleştirdiğini kaydetti. Konuşmasının sonunda Türk dilinde değişik dillerle etkileşim içinde bulunarak sözlüğüne yeni kelimeler eklediğini ve bu dillerin de Türkçe den etkilendiğini anımsatan Gülsevin, diller arasındaki bu etkileşim döngüsünün yaşam var oldukça süreceğini ifade etti.

Konferansın sonunda Gülsevin’e, Biray ve Türk Yurtları Kültür ve Sanat Topluluğu Başkanı Şükriye Kılıç tarafından hediye ve çiçek takdim edildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.