Üç profeserün buluşu patent aldı

Trakya Üniversitesi’nde Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu ve Bilgi İşlem Daire Başkan Vekili Prof. Dr. Hilmi Kuşçu’nun buluşu patent aldı.

Habergündemim Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ile Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu ve Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bilgi İşlem Daire Başkanı V. Prof. Dr. Hilmi Kuşçu’nun birlikte yaptıkları buluş Yurtdışı Patent ile tescillendi. Trakya Üniversitesi'nin başvuru sahibi olduğu ve Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu ile Bilgi İşlem Daire Başkanı V. Prof. Dr. Hilmi Kuşçu’nun buluş sahibi oldukları "Mikroişlemci Kontrollü Elektro Pnömatiksolunum Rehabilitasyon Cihazı (Microprocessor Controlled Electro Pneumatic Respiratory Rehabilitation Device)” başlıklı buluş Arnavutluk Patent belgesi almaya hak kazandı. Buluş, KOAH, Kronik Bronşit, Amfizem, Bronşektazi, Kronik Astım ve Kistik Fibrozis gibisolunum yolu hastalıklarının solunum rehabilitasyonunda kullanılan, hastaya özgü parametrelerin manuel veya otomatik tespit edilmesini, ayarlanmasını ve uygulamasını sağlayan üniversal-portatif bir cihaz ile ilgilidir. Böylece normal yoldan atılamayan veya atılması zor olan sekresyonlarının atılmasını kolaylaştırarak ilgili tedavinin hızlandırılmasını sağlamaktadır.   Buluş ile havayolları vibrasyona sokularak mukusun havayolları duvarlarından gevşemesini, yukarı doğru akımını ve atılması sağlanmaktadır. Böylece normal yoldan atılamayan veya atılması zor olan sekresyonlarının akciğerlerden atılmasını kolaylaştırarak ilgili tedavinin hızlandırılmasını sağlanmaktadır. Ayrıca söz konusu buluş ile hastanın üflemesi esnasında tercihe bağlı olarak, şiddeti ayarlanabilen akciğerlere pozitif basınç darbeleri uygulayarak sekreksonlarının daha da kolay atılımına katkıda bulunulması ile akciğer kasları zayıflamış olan hastalarda, üfleme esnasında akciğer iç cidarlarının birbirine yapışması sonucu (kasları birbirinden ayırarak) hastanın boğulmasını önlemektedir.