" Çocuk şehit" mantığını da anlamış değilim.
Yeryüzünün en nezih,en masum, en mazlum en savunmasız yaratılmışının küme küme öldürülmesine " şehadet" kavramının getirilmesi garabet, aynı zamanda ürkütücüdür.
Çocukların öldürülmesi veya ölüme mahkum edilmesi ancak cinayettir, katliamdır, soykırımdır.
İnsan cinsinin en savunmasız yaratılmışının ölüme mahkûmu ,şehadet kavramı üzerinden bir kabul ediş ,bir rızaya ve bir teslim oluş anlayışına nasıl sığdırılabilir aklım almıyor.
Çocuk için kutsal olan şey, onu yaşamda tutmaktır, onun ölümü değildir.
Filistin'de bombalar altında ölen yavru ve çocukların ölümüne " "şehit "diyen anlayış,Afrika'da acı çekerek peyderpey açlıktan ölen çocukları hangi kategoride değerlendiriyor ?
Filistin'li yavru ve çocukların ölümüne işgalci anlayış sebep olurken, Afrika'da açlıktan ölen çocuklardan kim mesul?
Dünyanın dört bir tarafında zor şartlar ve zulüm altında yaşam süren çocukları nereye koyacağız?
Kaldı ki çocukların ölümüne şehadet diyen anlayışın bu sorgulamayı yapması ne kadar mümkün?
İslam literatüründe, bağlamından, kıymetinden, anlamından koparılmış birçok kavrama , acımasız, garip, ürkütücü ve cahilce bir tamlama daha getirilmiş oldu" çocuk şehit."
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor; çok kutsanan şehitliğe sadece küçük bir coğrafyanın çocukları nail oluyor(!)
Ötekiler, yağda ,balda.
Koca bir kıtanın çocukları şaka gibi,açlıktan ölüyorlar kaldı ki şehit bile olamıyorlar (!)
Aynı inancın ve aynı kutsanmış mabedin müntesiplerinin bir kısmına ölüm bir kısmına yaşam düşüyor.
Sıkıntı inanç mı ,insan mı ki; kendi içinde bu kadar uç bu kadar tezatlık teşkil ediyor.
Ez cümle; çocuk dünyanın dört bir tarafında çocuktur.
Onlar; şehadete ihtiyaç duymayacak kadar temiz ve masumlar.
Hiç şüphesiz ki, çocukların yaşamı kıymetli ve kutsaldır ölüsü değil...