Ağzımızdan Çıkan Her Söz İmtihanımız, Kırdığımız Her Kalp Odunumuz Olacak…!
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Müşrikler Peygamberimizi (sav) küçük düşürmek için ona “Ebter” lakabını takmışlardı. Ebter kelimesi “soyu kesik”(1) manasına gelmektedir. Peygamberimizin hem davetini kabul etmemişler hem de onu bu yoldan vazgeçirmek için onunla dalga geçmişler ve erkek evlatlarının hepsinin vefat etmesinden dolayı bu lakabı takmaya başlamışlar. Bu lakap Peygamberimizi çok üzünce Rabbimiz onun gönlünü hoş etmek ve asıl ebter olanın kim olduğunu ortaya koymak için “Kevser Suresini” indiriyor. Bu sure meselenin kan bağı olmadığını ve meselenin din bağı olduğunu ortaya koyuyor.
Bu yanlış ahlak müşrik ahlakıydı. Fakat bu ahlakı günümüz müslümanlarının da benimsediğini görmeye başladım. Yaşantının müşrikçe olması (yani hayatımıza Allah’ı karıştırmamamız) ahlakında onlara benzemesini kaçınılmaz kılıyormuş. Dinleri için mücadele etmeyen, nefsi bir hayat yaşayan, ekonomik menfaatleri dinin önüne koyan insanlar, Rabbi için mücadele eden insanların mücadelesini anlayamıyorlar. Problem ise anlamamaları değil, anlayamadığı şeyleri dışlamalarıdır. İslam davetçilerinin kendileri gibi yaşamalarını istiyorlar ve kendileri gibi olmayanı “ebter” olmakla yani soyu kesik olarak yargılıyorlar. Halbuki asıl “ebter” olanlar, kendileri olduğunun farkında değiller. Ahiretine yatırım yapmayan kişi dünyada kendisine verilen nimetlerin ahirette “ebter” olmasına sebep olduğunun farkında değiller.
Eskiden bu tarz kişilere çok kızardım ama artık kızmıyorum ve onlar için üzülüyorum. Üzülmemin sebebine gelince;
1- Ahiretine yatırım yapmıyorlar
2- Ahireti için mücadele edenleri ayıplayıp arkadan çekiştiriyorlar.
3- Dedikodu ve gıybet yoluyla Allah İçin mücadele eden insanların aileleriyle arasını açıyorlar. Konunun komedi tarafı ise bunu yaparken Allah için konuştuğunu zannetmeleri…
Bu tarz insanlara nasihatim ise şunlardır:
1- Birinci günahtan kurtulmak için Saf Suresi 10, 11 ve 12. ayetleri tefsiriyle beraber okumalarını tavsiye ediyorum. “Asıl yatırım” nereye ve nasıl yapıldığını görmüş olurlar.
2- Kevser süresini tefsiriyle beraber okumalarını tavsiye ediyorum. “Ebter” kimmiş, “Kevser” kimmiş…? Öğrenmiş olurlar.
3- Humeze suresini tefsiriyle beraber okumalarını tavsiye ediyorum. Müslümanları arkadan çekiştirmenin bedelini öğrenmiş olurlar. Be vesileyle belki vazgeçerler.
4- Ailenin arasını bozmak bir fitnedir. Fitne ise insan öldürmekten daha büyük bir günahtır. Fitne ile alakalı ayetlerin tefsirini okumalarını tavsiye ediyorum.
Şunu hiç unutmayalım: Kimi hangi konuda kınayıp küçük düşürmeye kalkarsak aynı hatayı kendimiz işlemeden ölmeyeceğiz. Bu genel bir kuraldır. Birilerinin evladını kötülemişsek, birilerine iftira atmışsak…vs vs... Her ne kötülük yaptıysak aynısı başımıza gelecektir. Hayatımızda birşeyler yanlış gidiyorsa oturup bir düşünelim. Acaba birilerini bu mesele de kınamış olabilir miyim? Şeklinde kendimize soralım.
“Başkalarını kötülemek için yapılan dedikodudan duyulan zevk başkalarını düşürdüğümüz ölçüde kendimizi yükselttiğimizi sanmaktır.” Böyle düşünen insanlarda var. Ama dedikodu insanı yükseltmez, yerin dibine koyar. İnsanın kalitesi başkaları hakkında konuştuğu zaman belli olur. Konuşurken dahi adil konuşamayan, davranışlarında adil olabilir mi…?
Son söz olarak şunları söyleyeyim. Bazen birilerinin arkamdan birşeyler söylediklerini işitiyorum. Onlara Mevlana’nın şu sözüyle cevap vereyim: “Duydum ki arkamdan konuşup gıybet etmişsin. Benim gibi bir acizden korkmuş, Allah'tan korkmamışsın…” Benim gibi bir acizden çekinip, Allah’tan çekinmemek…! Ne garip bir olay…! Rabbim böyle olmaktan bizleri muhafaza eylesin. Ama bu tarz insanlar sayesinde belki cennete girebilirim. Benim gibi bir günahkarın günahına girerek, “benim günahlarımı” sırtlıyorlar. Ahirette anam-babam benden yüz çevirecekleri vakit, bu insanlar benim günahımı yüklenecekler. Bir yandan kendilerine teşekkür etmek gerekiyor. Hatta arkamdan dedikodu yapanlar bana mesaj atsınlar, hepsine tatlı ısmarlayayım:) Rabbim meseleyi hakkıyla anlayan ve gereği gibi yaşayan kullarından eylesin.
Mücahit GÜLER
1- (Taberî, Tefsir, XXX, 212)