Erol Aydın
Köşe Yazarı
Erol Aydın
 

AYASOFYAYI GÖLGELEME ÇABALARI

Müslüman Türk milleti olarak, Ayasofya’nın bugüne kadar ortak değerimiz olduğun hep ifade edilmiştir. Fakat 86 yıllık esaretin sona ermesi ile birlikte bu konuda da ayrıştığımızı müşahede etmek elem vericidir. Dışardakilerin karşı çıkmakta kendilerince haklı sebepleri olabilir, içimizdeki İrlandalıları anlamak gerçekten mümkün değildir. Toplumun tepkisinden çekindikleri için seslerini çok fazla yükseltmeden meseleyi itibarsızlaştırmaya başlamışlardır. “Efendim zaten Ayasofya’da yıllardır ezan okunup, namaz kılınıyormuş meseleyi bu kadar abartmamak gerekirmiş. Veya Ayasofya’yı açmakla hangi problemi halledecekmişiz; işsizlik mi düşecekmiş? Yoksulluk mu önlenecekmiş?” Gibi akla hayale gelmedik zırvalar sıralanarak mesele sulandırılmaya çalışılmaktadır. Bu meselenin hallolması sırf mevcut iktidara en azından motivasyon katacağından dolayı bunu hazmedemeyenler saldırmaktan çekinmiyorlar. Bunun siyasi bir manivela olarak kullanılacağı kaygısıyla saldırdıkça alçalıyorlar. Oysaki Ayasofya bu milletin bağrına saplanmış bir hançerdir. Bugüne kadar müze olarak kapalı kalması Türkiye’nin etkinliği ve yetkinliği ile alakalıdır. Bundan böyle kimseye eyvallahımız olmayacağı için, dosta güven düşmana korku salan bir başkaldırı başlamış bulunmaktadır. Bunun bilincinde olmayanlara zaten söyleyecek söz olmayacaktır, onlar iflah olmaz kronik klikler olarak kalmaya devam edeceklerdir. Ayasofya bir vakıf eseri olduğu için, bunun bir kanunla kapatılması da mümkün değildir. Bu konuda amacının dışında kullanılması halinde yüce sultan Fatih Sultan Mehmet Hanın bedduası da göz ardı edilmemelidir. Dönemin şartları ve konjonktür gereği böyle bir karar alınmış olabilir fakat şartların değişmiş olması ile birlikte aslına rücu etmesi haktır. Bu meseleyi Atatürk ile ilintili hale getirerek mukayese oluşturmakta iyi niyetten uzak karşılaştırmalardır. Birkaç nesil Ayasofya’nın zincirlerinin kırılacağı günün hayaliyle bu dünyaya gözü açık veda etmiştir. Bugüne kadar tüm siyasiler ve liderler bunu siyaseten istismar etmişlerdir. Bugün bunun açılmış olması ortak değerlerde buluşan herkes için bir bayram sevinci yaratmalıdır. Bu sevincimizi kutlarken de ifrat ve tefrite savrulmadan teenni ile meseleye sahip çıkmak herkesin görevidir. Sonuç olarak; meseleye sadece siyasi rant çerçevesinde bakmak haksızlık aynı zamanda vicdansızlıktır. Bütün İslam dünyası galeyana gelerek bunu büyük bir sevinçle karşılarken, bazı kesimlerin hafife alması kabul edilemez. Asıl bağnazlık ve gericilik olayı küçümseyerek hafife almaktır. Kamplaşmanın ve kutuplaşmanın bu seviye gelmiş olması geleceğimiz adına kaygı vericidir. Herkesin tahriklere kapılmadan bu coşkuyu en azından içinde yaşaması ve şükretmesi zor olmasa gerek. Esenlik dileklerimle, Erol Aydın
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2020 - Pazartesi

AYASOFYAYI GÖLGELEME ÇABALARI

Müslüman Türk milleti olarak, Ayasofya’nın bugüne kadar ortak değerimiz olduğun hep ifade edilmiştir. Fakat 86 yıllık esaretin sona ermesi ile birlikte bu konuda da ayrıştığımızı müşahede etmek elem vericidir.

Dışardakilerin karşı çıkmakta kendilerince haklı sebepleri olabilir, içimizdeki İrlandalıları anlamak gerçekten mümkün değildir. Toplumun tepkisinden çekindikleri için seslerini çok fazla yükseltmeden meseleyi itibarsızlaştırmaya başlamışlardır. “Efendim zaten Ayasofya’da yıllardır ezan okunup, namaz kılınıyormuş meseleyi bu kadar abartmamak gerekirmiş. Veya Ayasofya’yı açmakla hangi problemi halledecekmişiz; işsizlik mi düşecekmiş? Yoksulluk mu önlenecekmiş?” Gibi akla hayale gelmedik zırvalar sıralanarak mesele sulandırılmaya çalışılmaktadır. Bu meselenin hallolması sırf mevcut iktidara en azından motivasyon katacağından dolayı bunu hazmedemeyenler saldırmaktan çekinmiyorlar. Bunun siyasi bir manivela olarak kullanılacağı kaygısıyla saldırdıkça alçalıyorlar.

Oysaki Ayasofya bu milletin bağrına saplanmış bir hançerdir. Bugüne kadar müze olarak kapalı kalması Türkiye’nin etkinliği ve yetkinliği ile alakalıdır. Bundan böyle kimseye eyvallahımız olmayacağı için, dosta güven düşmana korku salan bir başkaldırı başlamış bulunmaktadır. Bunun bilincinde olmayanlara zaten söyleyecek söz olmayacaktır, onlar iflah olmaz kronik klikler olarak kalmaya devam edeceklerdir.

Ayasofya bir vakıf eseri olduğu için, bunun bir kanunla kapatılması da mümkün değildir. Bu konuda amacının dışında kullanılması halinde yüce sultan Fatih Sultan Mehmet Hanın bedduası da göz ardı edilmemelidir. Dönemin şartları ve konjonktür gereği böyle bir karar alınmış olabilir fakat şartların değişmiş olması ile birlikte aslına rücu etmesi haktır. Bu meseleyi Atatürk ile ilintili hale getirerek mukayese oluşturmakta iyi niyetten uzak karşılaştırmalardır.

Birkaç nesil Ayasofya’nın zincirlerinin kırılacağı günün hayaliyle bu dünyaya gözü açık veda etmiştir. Bugüne kadar tüm siyasiler ve liderler bunu siyaseten istismar etmişlerdir. Bugün bunun açılmış olması ortak değerlerde buluşan herkes için bir bayram sevinci yaratmalıdır. Bu sevincimizi kutlarken de ifrat ve tefrite savrulmadan teenni ile meseleye sahip çıkmak herkesin görevidir.

Sonuç olarak; meseleye sadece siyasi rant çerçevesinde bakmak haksızlık aynı zamanda vicdansızlıktır. Bütün İslam dünyası galeyana gelerek bunu büyük bir sevinçle karşılarken, bazı kesimlerin hafife alması kabul edilemez. Asıl bağnazlık ve gericilik olayı küçümseyerek hafife almaktır. Kamplaşmanın ve kutuplaşmanın bu seviye gelmiş olması geleceğimiz adına kaygı vericidir. Herkesin tahriklere kapılmadan bu coşkuyu en azından içinde yaşaması ve şükretmesi zor olmasa gerek.

Esenlik dileklerimle,

Erol Aydın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.