Resimler... Fotoğraflar... Eşyalar... Hepsi birer günün... Birer ayın... Herşeyden önemlisi yaşanılan güzel olayların canlı mı canlı en güzel şahitleri. Ramazan ayı... Oruç... İftar sofrası... Herkes heyecanlı... Herkes orucun ilk günününde;  biraz açlık, biraz susuzluk,  biraz baş ağrısı, biraz bırakılmayan alışkanlıkların bırakılması için istek, biraz gayret, biraz....   Allahu Ekber Allahu Ekber.... Haydi bakalım Rahmanın adı ile.  Bismillahirrahmanirrahim. Rabbim (c.c) tutmuş olduğumuz oruçlarımızı izzet-i  dergahında kabul eylesin. Aklımızı nefsimize, midemizi kalbimize esir etmesin. Allah kabul etsin çocuklar... Haydi bakalım Bismillahirrahmanirrahim.... Ne güzel günlerdi. Elimizde fırından daha yeni çıkmış sıcak mı sıcak, mis gibi susam kokan pidelerimizle büyük heyecanla sana gelirdik. Sen bizi kapıda büyük heyecanla beklerdin. Zira, çocukların gelecekti...  Aslında beklediğin biz miydik?  Yoksa, Ak kızın? kara kızın?, çilli kızın mıydı? Yani torunların mıydı? Elbette torunlarındı. Bugün, seni daha iyi anlıyorum. Bugün ramazanın üçüncü günü. Ellerimizde susam kokan sımsıcak pidelerimiz ile seni bekledim.  Gene masanın başına geçip  "Haydi bakalım Rahmanın adı ile.  Bismillahirrahmanirrahim. Rabbim (c.c) tutmuş olduğumuz oruçlarımızı izzet-i dergahında kabul eyle. Aklımızı nefsimize. Midemizi kalbimize esir etmesin. Allah kabul etsin çocuklar..."  diyen seni bekledik. Oysa... Oysa... Biz geldik... İşte uncun... Kızın... Ak kızın... Kara kızın... Çillin... Biliyormusun? Birde sarı danamız var. Kerem Ali miz.. Görseydin ne çok severdin... Ne çok...... Tam 7 sene. Koca koca yedi sene geçti. Ben ise hala kapıda bizi bekleyen  KOCA YÜREKLİ ADAMI ARIYORUM. Kapıda bekleyen, aracın sesini ve kapının açıldığını duyduğunda  HATUUUUN,  UNCU GELDİ... KIZLAR GELDİ... diyen adamı özledim.  Ramazanın mübarek olsun... BEN GELDİM BABAAAAA. SELÂM VE DUA İLE  Bülent ERTEKİN