Seçimin hemen ardından günlerdir sosyal medya paylaşımlarını ve bazı köşe yazarlarını takip ediyorum, belki işim gereği takip etme zorunluluğun var diyebilirsiniz,fakat yazılan çizilen herşey hep eleştiri üzerine, bazılarıda eleştirenleri eleştiriyor ve biliyormusunuz çok azı çözüm önerisi yapıyor.
Çözüm önerisini arkasında barındırmayan her eleştiri benim için basit cümleler topluluğudur.
Bir kaç gündür eşim Abdulvahit Koç'un sosyal medya üzerinden attığı bir tweet aklımı karıştırdı.
"Bize Bekle zihniyetinde vekiller, Bekle zihniyetinde il başkanları, Bekle zihniyetinde stk temsilcileri, Bekle zihniyetinde kamu yöneticileri,kısacası mahalle Başkanına kadar Bekle zihniyetinde insanlar gerekli.
Yoksa başarmak gerçekten zor "
Neden aklımı karıştırdı biliyormusunuz
Gerçekten böyle bir şey olsa diye düşündüm.....
Sahi böyle birşey olsa ne olur?
Bu zihniyet dediği nedir?
Bunların hepsini bir iki örnek ile düşünelim hep beraber sizde aklımın nasıl karıştığını anlayacaksınız.
Mesela mahalle Başkanı dediğimiz kişi bu zihniyetde olsa, kendi partilisi olsun olmasın mahallesinde sıkıntısı olan her insana yardımcı olmak için seferber olur, rant ve makam için koşturmaz koşturanlara müsade etmez, sorumlu olduğu mahallenin, gencinden yaşlısına herkesi iyi tanır, nelere ihtiyaçları olur bilir, partili, partisiz ayırmaz, insan der sever sayar, sorumlusu olduğu mahalleyi iyi tanır, neler yapılmalı, nerelere müracaat edilmeli, gerekli çalışmayı hemen yapar. Tüm insanlara aynı derecede yakın olur, sorumlu olduğu mahalle sakinleri iyi bir hayat yaşarsa ülkenin iyi bir hayat yaşayacağını bilir ve sorumluluğunun bir ülkenin mutluluk ve huzuru için nekadar önemli olduğu idrakini taşır.
Bu zihniyet de olan bir kamu yöneticisi mesela....
Yönettiği kurumun ülkeyi, milleti temsil ettiği bilinci ile hareket eder, misal bir hastane yöneticisi olsa, hastanenin tüm ihtiyaçlarını bilir, gerekli olan tedarikleri Allah dan korkarak, israf etmeden, menfaatini düşünmeden yapar, bulunduğu hizmetde halka hizmet etmenin Hz Allah'a hizmet olduğu bilinci ve inancı ile hareket eder, işçi ve emekçi ile ugraşmaz, kimsenin ekmeğini " güç bende artık" diyerek almaz, bulunduğu hizmetin Allah'a hizmet olduğu bilincini taşır, kurumunu, devletini, milletini asla zarara uğratmaz, maddi ve manevi zararlardan elinden geldiğince kurumunu korur.
Tüm milletvekilleri bu zihniyetde olsa, vatandaşlar seçtiği, oy verdiği vekilini istediği zaman arayabilir, ona ulaşamasa 7 - 24 danışmanlarına ulaşabilir.
Öyle danışmanlarında danışmanı olmaz, senin benim gibi mütevazi insanlar olur.
Sadece seçildiği il değil, tüm ülkenin sorunlarını çözmek için çaba harcar, hakkı olmayan hiç bir şeyi almaz, alana da müsade etmez, milletin kendisine verdiği gücü asla menfaati için kullanmaz, Sorumluluğunu çok iyi bilir,yaptığı her işte Allah'dan korkar, her gününü toplumun daha iyi ve güzel şartlarda yaşaması için harcar, halktan biri olduğunu asla unutmaz, bulunduğu mevkinin ve makamın geçici olduğu bilinci ile hareket eder.
En önemlisi de "hizmet muvaffak olsun da varsın bizim yerimiz cami papuçluğu olsun" der bu şuurla hayatını idame eder.
........
Bunları yazarken bile umutlandım bir an, bu zihniyet dediğimiz gibi her insanda olsa neler olur neler....
Rabbim sadece bu zihniyet de olanları, bizim milletimize hizmet ettirsin inşallah... Biz dua eder, Bekle riz, yeterki Bekle zihniyetinde insanlar olsun ne diyelim...
Vesselam
Haticeylem KOÇ