Gene hüzün bulutları çökmüş omuzuma.
Nereye baksam sen...
Nereye dönsem sen...
İçim içime sığmıyor.
Bağırasım, haykırasım var.
Dağlara çıkıp, BABAAAAAAA!!! diye kükreyesim var.
İçimdeki yanardağ,
İçimdeki hasret,
İçimdeki seni, BABAAAAAA diye bağırasım var.
Bağırsam, bağırsam gene bağırsam seni çıkarabilirmiyim ha?
Bilmiyorum baba, inan bilemiyorum.
Dedim ya, bugün içim içime sığmıyor.
Bugün sana sarılasım var.
Bugün sana sarılasım var Baba!
Yaşamında tıpkı içtiğin sigara gibi, birinci olan adamlığına sarılasım var.
Üzerine kokan tütün değil değil, sen kokuyorsun,
BABA KOKUYORSUN.
Bugün sana sarılasım var baba.
Yalnızlığın labirenti gibiyim.
Nereye girsem çıkamıyorum.
Her yol bir çıkmaz, yalnızlığının keşmekeşinde çare olan sen, yoksun.
Olsan ne güzel olurdu değil mi?
Boş ver be evlat, boş veeeer. " Sat be anasını" der başlardın muhabbete. Satardık anasını; dertlerin, üzüntünün, tasanın.
Sen olunca, her şey güzel.
Sen olunca, bir mana,
Sen olunca, çıkmaz sokaklar bir yere çıkardı.
Sen olunca, dertler, hüzünler mutluluğa eriyor baba.
Bugün sana her zamankiden daha çok ihtiyacım var babaaa.
Bugün sana sarılasım var.
Doya doya koklayasım,
Doya doya başımı omuzuna koyup adamlığını koklayıp, doya doya ağlayasım var.
Doya doya elvanı seba gibi renkten renge giresim,
Doya doya, sımsıkı sarılasım var.
Nerdesin babaaaa.
Nerdeee...
Bugün, hüznün baharında solan bir çiçek gibiyim.
Dalından koptu kopacak salınan bir yaprak gibiyim.
Birkaç gün sonra sensiz geçen bir bayram daha. Derler ya hani biraz hüzün, biraz acı, biraz da sitem kokan " BAYRAM GELMİŞ NEYİME" bende biraz öyleyim işte.
Bayram gelmiş neyime diyorum.
Bugün hüzün,
Bugün biraz keşmekeşim .
Bugün yalnızlık girdabında nereye gideceğini bilmeyen bir yolcuyum.
Bugün....
Bugün sana sarılmak istiyorum baba..
Doya doya.
Sım sıkı. Âdeta bir daha ayrılmamak ve kopmayacasına...
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN