Bugün zaferleri kutluyoruz.
26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı Alparslan ile geldiğimiz Anadolu'da dünyaya hüküm eden bizler 26 Ağustos 1922 de Büyük Taarruz Meydan Savaşı ile Mustafa Kemal Atatürk ile Anadolu'da yaşamaya devam ediyoruz.
Bu zaferlerin tek kaynağı İslam inancıdır.
Günümüzde ise ülkemizde ki dürüst adam sorunu sistemin bir eseri olmasın!!!
ELBETTE SİSTEMDEN SEBEPLERİ KISACA ŞU ŞEKİLDE
1- Adalet sistemi neyle çalışıyor (para) peki paranız ve gücünüz yoksa adalet var mı????
2- Maliye sisteminde devletin bir şirket kuruluşunda herhangi bir sermayesi var mı? yok peki ortaklığı kaç minimum%55 peki adam sermayesini riske attı yatırım yaptı devletin bir zararı var mı gene yok peki bu ortaklık adil mi???? elbette değil.
3- Adalet ve hukuk sistemindeki çakal çeteleri sözde iflas erteleme diye alt firmaları dakikada harcayıp icra servisleriyle talan ediyor mu?? Elbette ediyor peki bu firmalar kimin ortağı hangi ülkenin değerleri Rus mu? Çin mi? İngiliz mi? peki o firma sokulduğu zor durumdan kurtulmak için neye ihtiyaç duyar? elbette paraya peki banka veya bir kamu kurumu bu firmaya kredi verir mi ? elbette hayır peki en büyük ortağı durun bakalım çeteler ne yapıyorsunuz der mi ? elbette hayır peki bu firma hukuk alavereler ile haksız bir hüküm giyerse temyiz parasını yatırmadan temyiz şansını kullanabilir mi elbette hayır peki bu firma sahipleri bu zor durumda evdeki elektriğini ödeyemezse ne olur??? elektriği kesilir peki suyu ödeyemezse??? elbette suyu da kesilir telefonu aynı şekilde peki devlet baba bu adama biri borç para verecek olsa bankacılık sistemi içesinde bu paraya el koyuyor mu?? hemde bal gibi yani kısacası kolluk güçleriyle sözde adalet sistemiyle ve icra servisleri kanalıyla bu tip firmaları talan eden ve hüküm kuran mafya düzeninin olduğu bir ülkede siz bu insanların aklıyla dalga geçip bir onlara dürüst olmadıklarını mı söylüyorsunuz ben sizin o çakal gibi kıvrak zekanızı seveyim bu milletle daha fazla dalga geçmeyin gidin aklınızı kendinize saklayın sistem yalakalığı yapıp prim derdi gibi bencilliklerin izi bir tarafa koyup önce insan olun ve sistemin pisliklerini ortaya çıkarın sonrasın da bakın bakalım bu millet ne dağları devirir.
Bir de aile olacağız öyle mi? Çocukları haciz eden bir ülke vatandaşı eşinden ayrıldı diye sömüren süresiz nafakaya hakkaniyet sayan tarım ürünlerini ithal eden öz kaynaklarını yok eden efendiler Mustafa Kemal Atatürk Köylü millettin efendisidir deyişini Hz. Muhammed (Sav) peygamberimiz işçiye hakkını alın teri kurumadan veriniz hadisini unuttunuz.
Ülkemiz Ekonomik bağımsızlığı elden gitmiştir.
Dolar 4 tl sınırında, faiz artmakta
Dolar fiyatını, faiz oranını ayarlayabilen değiliz; çünkü ekonomik bağımsızlığımız elden gitmiştir. Bankalar, sigorta şirketleri limanlar madenler kar eden kurum ve kuruluşların çoğunluğu yerli ve milli değildir artık.
Bizim gücümüz ancak TC yi, Andımızı, milli günleri kaldırmaya ve marşımızı ilahiye çevirmeye yetiyor.
Bizim aklımız ranta betona yağmaya talana ermektedir.
Uğruna şehitler verdiğimiz vatanımızın varlıkları yabancılara satılmaktadır
Lozan'da en çok direndiğimiz, mücadele verdiğimiz konu yabancı şirketlere Osmanlı döneminde tanınan ayrıcalığın kaldırılması ekonomimizin milli olabilmesi içindi ve başarıldı. (Hakkı Güleç )
Çanakkalede şehit olan Mehmet için yazılan bir şiir ile devam ediyorum
MEHMET TOPRAK OLDU
Yokluktu, yoksulluktu
Anadolu Bozkırın orta yerinde bir çocuk doğdu Adı Mehmet oldu.
O şehit oğluydu.
Daha doğmadan yetim oldu
Anası kaptı Mehmet'i, koştu,
Tarlada ırgat oldu,
Eski bir yorgana sardı Mehmet'i, toprağa koydu. Gün oldu meme emdi; karnı doydu, gözü doydu. Gün oldu; aç kaldı, susuz kaldı.
Gün oldu; toprak onun yatağı oldu.
Mehmet toprağın üstünde kırk günlük bebek oldu.
Yağmur yıkadı yüzünü, ayaz kuruttu ellerini, Güneş kararttı tenini, Mehmet'in aklı erer oldu. Babasını sordu, Dedi anası; Şehit oldu. Gövdesini toprak yaptı vatana kattı.
Senin baban toprak oldu.
Mehmet'in aklı ermedi. Babası nasıl toprak olurdu ? Gün geldi ! Düşman Çanakkale'ye geldi. Toprak ! Dedi Mehmet'in yaşı on yedi.
Toprak benim babam dedi.
Vermem dedi. Mehmet Mehmetçik oldu.
Anası O'nu son kez doyurdu.
Koştu Çanakkale'ye Mustafa Kemal'in askeri oldu.
Gün oldu karnı doydu, gözü doydu.
Gün oldu aç kaldı, susuz kaldı.
Gün oldu toprak onun yatağı oldu.
Mehmet toprağın üstünde kırk günlük asker oldu.
Yağmur yıkadı yüzünü, ayaz kuruttu ellerini. Güneş kararttı tenini, Mehmet'in aklı erdi. Hatırladı! Babasının gövdesini toprak yaptığını, Anladı ! Babası nasıl toprak oldu.
Mehmet Mehmetçik oldu.
Çelik oldu. Duvar oldu.
Çanakkale geçilmez oldu.
Ateş kustu düşman, mermi kustu, bomba kustu. Durdu Mehmet! Çöktü dizlerinin üstüne.
Kan vardı göğsünün üstünde. Alnını toprağa koydu, toprak kan oldu.
Yattı toprağın üstünde kırk günlükken yattığı gibi.
Tuttu toprağı kırk günlükken tuttuğu gibi. Mehmet şehit oldu.
Mehmet toprak oldu, toprağa renk oldu, Bitki oldu, yaprak oldu. Bayrağa kırmızı oldu. Gelin kızın halısına boya oldu, desen oldu. Koyuna kuzuya çimen oldu, yün oldu, iplik oldu. Ustanın elinde çanak oldu, çömlek oldu.
Aşığın dilinde türkü oldu. İki yüz elli bin Mehmet Şehit oldu. İki yüz elli bin Mehmet toprak oldu.
Toprak bize vatan oldu
Bu vatan bizim özümüze dönersek hep birlikte yaşarız.
Kredi ile bayram kendi Mehmet ' ni Ayşe' si haciz eden adaleti para ile sağlayan tüm sistemler hata verirken bir vatan asla olamaz. Şimdi imanın zaferi Seyit onbaşının Çanakkale de o topu atmasının bir kanıtıdır. Çanakkele geçilemedi bu imanla kapitalist sistem ve çanak antenler ile ahlâk yerle bir edildi. O Mehmet ' in torunları çanak antenler ile olup biteni seyrediyor. İyi seyirler.
Günde 9 liraya 9000 lira bayram kredisi
Kimilerine bayram
Kimilerine bayramda haram..
"Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. "
Ruhunuz şad olsun Çanakkale şehitlerimiz. Haklarınızı helal ediniz.
Katkılarından olayı Hakkı Güleç hocama şükranlarımı sunuyorum.
Saygılarımla
Ercan ULUPINAR