Öncelikle gazetemiz yazılı basına geçtiği için çok gururluyum.
Yıllardır Yeni Nesil Habercilik grubu adına eşime elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Hayatımızın büyük bir bölümünü Habergündemim’e ayırdık. ‘’Ya başarısız olursak?’’ diye başlayan hiçbir cümle kurmadık. Başarmak için elimizden ne gelirse yapacağız ve başarılı olacağız dedik. Bazen ‘’olmuyor galiba’’ dediğimiz, umutsuzluğa kapıldığımız zamanlar olmadı değil ama hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz başarıya ulaşmak için umudumuzu tekrardan yeşerttik.
Yazılı basına geçmeden önce son aylarda internet sitelerinin yazılımlarını güncel yazılma çevirmek için eşim Abdülvahit Bey, bir ay boyunca 3-4 saat uyku ile çalıştı ama başardı.
Hiç kimseden destek almadan, sadece bizim finanse ettiğimiz bir haber sitesi ve yazılı gazete bizi hakikaten çok zorladı ama şükürler olsun üstesinden geldik.
Bu esnada çok darbeler de aldık, uzun uzadıya anlatmak istemiyorum. Aslında darbe aldıklarımızı değil darbe bekleyip de iyi niyet gösterenleri anlatmak istiyorum.
Mesela CHP İzmir İl Başkanı Sayın Deniz Yücel Bey’den randevu istediğimizde, ben şahsen kabul etme olasılığı olduğunu düşünmüyordum. Hatta eşime; ‘’Boşuna randevu isteme, zaten kabul etmeyecektir’’ diyecektim ama iyi ki dememişim. Kendilerini kaf dağında gören, bir aydır randevu bile vermeyenlere inat yaparcasına Deniz Bey bir gün sonra randevu verdi. Ekibimiz şaşkın tabi, röportaj konusunda da kırmadı sağ olsun. Ben gidemedim ancak ekibimiz gördüğü ilgiyi anlattığında koca İl Başkanı değil de sade bir vatandaş izlenimi veren, halkın içinden olduğunu bizlere gösteren Deniz Bey’e çok teşekkür ederim…
Ardından Buca belediyesi Başkanı Erhan Kılıç’bey den randevu istedik. O da bizi kırmadı sağ olsun.
Randevu günü şehir dışında olmam dolayısı ile, iki üniversite öğrencimiz, aynı zamanda gazetemiz personelleri ile Tanıtım Grup Medya Başkanımız Abdurrahman Bey’i gönderdik.
Erhan Bey gençlere dayanamıyor malum. Ekibimizdeki gençlere gayet samimi bir röportaj vermiş. Gençlerle genç olmayı çok iyi bilen, onların halinden çok iyi anlayan bir başkan olarak, bizim çocukları bir hayli güzel ağırlamışlar. Erhan Bey’e de buradan teşekkürlerimi sunarım.
İzmir Milletvekili Özcan Purçu beyden bir randevu talebinde bulunduk. Kendisi şehir dışında olduğunu, döndüğünde mutlaka arayacağını söyleyince "Bizi geçiştiriyor. Döndüğünde aramayacak'' düşüncesine kapılmıştık ki onda da yanılmışız. Bir kaç gün sonra aradı ve bizi davet etti. Ekibimiz ile o kadar samimi bir havada röportaj yapmış ki, eşim ''Özcan Bey ile yıllardır tanışıyoruz da bizim mi haberimiz olmadı?'' dedi. Özcan Bey'in bu samimi tavrı bizi çok sevindirdi. Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Peki Başlığı neden böyle seçtim?
Gazeteci olduğum için taraf tutmadan habercilik yapmam gerekiyor. Onun için hiçbir siyasi partiye yakınlığım yok.
İyi ki CHP’li değilim demiştim ya, bunu aslında CHP’li olmayanların söylemesi lazım. Dua edin CHP’li değilim. Eğer CHP’li olmuş olsaydım, kendilerini kaf dağında görenlere öyle yazılar yazardım, haya damarlarındaki çatlakları öyle bir ortaya çıkarırdım ki anlatamam. Bir de öyle projelere imza atardım ki ‘’Biri şu kadını durdursun’’ derdiniz.
Mesela CHP’li olmamama rağmen, dün akşam evin tüm elektriklerini kapattım. Bir adam düşünün, parası olmasına rağmen ‘’Ülkemde dört milyon kişinin elektriği kesiliyor, benim bir farkındalık yapmam lazım’’ deyip eşi ile birlikte karanlıkta kalıyor. Bu durumda o karanlıkta kalırken, 4 milyon insan karanlıktayken, benim de karanlıkta kalmam gerekiyor diye düşündüm. Şimdi tekrar söylüyorum, dua edin CHP’li değilim. Bir de CHP’li olsaydım elimde fener ile sokak sokak siz de kapatın elektriklerinizi diye gezerdim.
Hadi yine iyisiniz
Şimdi iyi ki CHP’li değilmiş dediniz mi ?