İzmir’de yaşanan ve iki kişinin hayatını kaybetmesine neden olan elektrik çarpması, hepimizi derinden yaraladı. İzmirli olarak kentimizin enerji ve altyapı güvenliğinde ciddi sorunlar olduğunu artık herkes sorguluyor. Elim hadiseden sonra Gediz Elektrik ve İZSU’nun yöneticileri gözaltına alındı ve serbest bırakıldılar. Olayın hukuki boyutu benim konum değil; eminim ki gerekli incelemeler hakkaniyetle yapılacak ve adalet yerini bulacaktır.
Ancak bu trajedinin etkileri sadece benim değil, her İzmirli’nin üzerinde derin izler bıraktı. Yağmur yağarsa evlatlarımdan biri de aynı durumla karşılaşır mı diye düşünmeden edemiyorum.
Trajedi ve Sorumluluk
Elim hadiseyi sosyal medyalarımızda paylaştığımızda, ekibimizle birlikte “Aman mizansen bir çalışma olmasın” diye teyit ettirmiştik. İzmir gibi bir metropolde yolda yürüyen iki kişinin elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetmesi ilk etapta bizi şüpheye düşürmüştü. Fakat olayın gerçek bir trajedi olduğunu öğrendiğimizde, her İzmirli gibi biz de büyük bir acı yaşadık.
Olayın detayları netleştikçe, ölen kişilerin elektrik çarpması sonucu hayatlarını kaybettikleri belirlendi. Bu durum, Gediz Elektrik’in sorumluluğunu bir kez daha gündeme getirdi. Elektrik altyapısının güvenli bir şekilde işletilmesi, düzenli bakım ve denetim gerektirir. Bu sorumluluk da Gediz Elektrik’e aittir. Bu tür kazalar, altyapı sistemlerindeki eksikliklerin ve yetersizliklerin bir yansımasıdır.
Gediz Elektrik ve İZSU’nun Rolü
Gediz Elektrik, İzmir’in elektrik ihtiyacını karşılayan önemli bir kuruluştur. Elektrik hatlarının güvenliğini sağlamak ve düzenli bakımını yapmak, bu tür kazaların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, olayda yaşanan aksaklıklar, bu kurumun bakım süreçlerinde eksiklikler olduğunu ortaya koyuyor. Bu eksikliklerin giderilmemesi ise gelecekte daha büyük trajedilere yol açabilir.
İZSU, su altyapısının yanı sıra suyun güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Elektrik ve su altyapısı arasındaki bağlantı, her iki kurumun da koordinasyon içinde çalışmasını gerektirir. Ancak olayın ardından kaçamak yollara başvurmak onurlu bir davranış olamaz.
Olayın ardından yaşanan gözaltılar ve serbest bırakılmalar, bu kurumların arasındaki işbirliğinin yeterli seviyede olup olmadığını sorgulatıyor. İzmirli olarak biliyoruz ki iki gencimiz hayatlarının baharında Suda boğularak degil ,elektrik çarpması sonucu hayata veda etti. Sorumlulukların net bir şekilde belirlenmesi ve eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Adalet bu konuda en doğru kararı verecektir. Ancak bu ve benzeri trajedilerin yaşanmaması için kurumlar mutlaka, hatta acilen detaylı bir kontrol yapmalıdır. Önümüz kış ayları; bu süreçte zamanı iyi kullanıp gerekli çalışmalar yapılırsa, en azından başka bir trajedi yaşanmamış olur.
Bu trajik olay, İzmir’deki altyapı güvenliği konusunda önemli dersler veriyor. Gediz Elektrik ve İZSU, bakım süreçlerini iyileştirip düzenli denetim yapmalı. Ayrıca, bu kurumların şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmesi, güven inşa etmesi açısından büyük önem taşıyor. Kamuoyunun altyapı güvenliği konusundaki duyarlılığı ve yetkililerden sorumluluk beklemesi, gelecekte benzer olayların önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Sonuç olarak, İzmir’de yaşanan bu elektrik çarpması olayı, Gediz Elektrik’in sorumluluğunu ve altyapı güvenliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Hem kurumlar hem de kamu, bu tür trajedilerin önüne geçmek için üzerine düşeni yapmalıdır.