Empati batıdan bize geçmiş ve günümüzde oldukça popüler olarak kullanılan bir kavramdır. Kısaca kendinizi başkasının yerine koymak şeklinde tarif edilmektedir. Batıda vermek gibi bir kavram olmadığı için sadece karşı tarafı anlamaya çalışmak bile büyük bir fedakârlık sayılıyor.
Empati olmadan önce insanlar bu konudaki duygularını ifade ettiklerine göre bunun bir karşılığının olması gerekmektedir. Türkçemizin çok zengin bir dil olduğunu her fırsatta ifade etsek de bazı kelimeler kullanılmayınca unutulabiliyor. İşte diğergamlık da bu kavramlardan birisidir. Kelime yapısı olarak incelediğimizde; aslında diğer ve gam diye iki farklı kavramla karşılaşıyoruz. Diğer derken bizim dışımızdakiler kastediliyor. Gam ise; üzüntü, sıkıntı, acı, keder, kasvet, kasavet, dert ve stres gibi anlamları kapsamaktadır. İkisini birleştirdiğimizde başkalarının sıkıntılarını üstlenmek, onun dertlerine ortak olmak anlamı çıkmaktadır.
Diğergamlık kavram olarak ise; kendisinin ihtiyacı olduğu halde karşı tarafın ihtiyacını gidermek için fedakârlık yapmak anlamına gelmektedir. Empatide kendini karşı tarafın yerine koyarak sadece anlamaya çalışmak var, eylem ve fedakârlık yoktur. Diğergamlık da ise empatinin üzerine çıkıp, onun ötesine geçerek isar inşa etmek vardır. İsar ise diğergamlık ile eş anlamda kullanılan İslami bir kavramdır.
Sahabe döneminde ensar ve muhacir ilişkileri diğergamlık kavramına çok güzel örnekler teşkil edecek menkıbelerle doludur. Bizler toplum olarak hem inanç hem de geleneksel değerlerimiz açısından vermek üzerine her şeyimizi inşa etmişizdir.
Tarihteki sadaka taşları bunun en güzel örneklerindendir. Zenginlerin sadakalarını gizlice bıraktıkları, fakirlerin ise sadece ihtiyacı kadar olanı aldıkları bir sistemdi. Alanda verende bilinmediği için kimsede rencide olmadan sosyal barış tesis edilmiş olurdu. Günümüzde böyle bir eyleme geçseniz sadakayı bırakın taşını bile söküp götürürler. Bazı fırınların uyguladıkları askıda ekmek uygulaması nostaljik olması açısından anlamlı olmakla birlikte her tarafta yaygınlaştırılması da bir ihtiyaçtır.
Sonuç olarak; diğergam olmak, empatinin üzerine çıkıp onun ötesine geçmektir. Diğergam kelimesini yazarken de söylerken de sizi sizden alıp başka diyarlara götürüyor. Derin anlam ve manasını düşününce bir kelime ile ne kadar çok duygunun anlatıldığını görmek dilimizin zenginliği açısından paha biçilmez bir nimettir.
Gerçek kardeşlik ve dostluk karşı tarafı kendimizden daha fazla düşünmekle gerçekleşmektedir. Böylece bencillik de ayaklar altına alınarak yerle yeksan edilmiş olmaktadır. Diğergamlık, aydınlık yarınların inşası adına asla vazgeçmememiz gereken bir haslet olarak yaşamalı ve yaşatılmalıdır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın