Kardeşlerim
Ey bir topluluğun bir grubun lideri olan kardeşlerim
Yeryüzüne gelmiş ve gelecek en büyük lider efendimiz s.a.v.dir, biz sadece dinimizi değil, hayatımıza dair ne varsa her şeyi ondan öğrenmiş olmalıyız.
Eğer efendimizin yolundayım diyor isek,onun öğrettiği şekilde hayatımıza yön vermez zorundayız.
Kardeşlerim sizler baş olanlar ,lider olanlar büyük bir sorumluluk içerisindesiniz,bu sorumluluk öyle büyük ki çobanın güttüğü koyunlardan sorumlu olduğu kadar, bir annenin bir babanın evladından sorumlu olduğu kadar, sizde sizi bir yere lider yapanlardan sorumlusunuz.
Bizim öğretmenimiz efendimiz s.a.v.dir, o bize hayatımız içerisinde nasıl davranmamız gerektiğini, liderlerin nasıl davranması gerektiğini öğretmiştir
Efendimiz öyle bir liderdi ki; Allah ve rasullullahın sancağı uğruna Bedir'e gidiyorlar, fakat binek az ,bir deveye üç kişi binmesi gerekecek, kilometrelerce yolu kat edecekler ,kardeşlik akdinin gereği olarak sıraya koydular, efendimize bir deveye Ebu Lubabe ve Ali bin Ebu talip ile ortak binecekler ,efendimiz biniyor belirli bir yere kadar gidince sırada Ali bin Ebu talip var ,efendimiz iniyor deveden ,hz Ali ve Ebu lubabe anlaşmışlar efendimiz onların hakkına da deveye binsin diye,ama Habibi Zişan efendimiz hayır diyor ,sizler benden daha güçlü kuvvetli değilsiniz ,siz nasıl yürüdü iseniz bende yürüyeceğim buyuruyor , ısrar ediyorlar ,nasıl efendimiz yürürken deveye binsinler hava sıcak ,yer kum, kavruluyor , anamız babamız sana feda olsun diyorlarsa da Habibi Zişan efendimiz olmaz buyuruyor ,siz bu sıcakta yaya yürüyerek dini celili İslam'ı n sancağı için sevaba talipseniz bende o sevaba talibim ,Ali'bin ebutalip sen yürüyorsan Abdullah oğlu Muhammed de yürütecektir ,buyurmakta idi ,efendimiz o sıcakta ebu Lubabe ve hz Ali devede iken yürümeye başlamıştı tüm sahabi onları izliyordu eğer dava adamı olacaksanız,alim olacaksanız ,vakıf adamı olacaksanız, gençler gel benimle beraber yürü diyecekseniz, sen amirlerle ,ağalarla ,paşalarla ,zenginlerle değil efendimiz gibi ebu Lubabe ve Hz Ali lerle yürüyeceksin ,kimse senin odanda asılı tevazu ile ilgili ayete bakmaz sen odandaki güzel sözlerle gençlerin kalbine giremezsin o ayetleri hayatına taşırsan gönüllere girersin
Kardeşlerim
Efendimiz öyle bir liderdi ki karşısında kendisine aşırı saygı gösterisinde bulunanlardan rahatsız olurdu bir keresinde bir adam geldi koşarak yanına tam efendimize birşeyler söyleyecekti ki bir anda dili tutuldu heyecandan ,efendimiz onun bu durumundan rahatsız oldu ,ey falan niye heyecanlanıyorsun ,ben şu gördüğün dağlarda çobanlık yapan bir adamdım ,heyecanlanma, fakirlikten kuru et yiyen bir ananın oğluyum dedi ,eğer biz onun talebesi onun yolunun yolcusu isek, kaymakamlar valiler önümüzde saygı gösterdiğinde utancımızdan yerin dibine girmeliyiz ,birileri bu adam büyük bir hocadır diye heyecanlandım derse biz yerle yeksan olmalıyız, nefisimizi yok deyip nefsimizin devesine binerek bu yol gidilmez ,bu yol öyle bir yol ki devenin önünde yayan yürüyen ,yoldaşları ile aynı yolda çile ve eziyet çekenlerin öğretmeni olduğu bir yoldur.
Diin nasihat dinidir .
Abdulvahit Koç
Vesselam
(@abdulvahitkoc)