GERÇEK ÖĞRETMENİ TANIYALIM 4
Peygamberimizin (A.S.M.) velâdet yani doğum gecesine pek yakın olan hadiselerden biri, kıblesi ve mevlidi ve sevgili vatanı olan Kâbe-i Mükerreme’nin gaybî ve hârika bir surette Ebrehe'nin tahribinden kurtulduğu Fil Sûresi’ndeki, Fil vakasıdır.
Kâbe'yi tahrip etmek için, Ebrehe namında Habeş kıralı, Fil-i Mahmudî adında büyük bir fili önüne katıp gelmiştir. Mekke'ye yakın olduğu vakit fil yürümemiş. Çare bulamamış, dönmüşler. Ebâbil kuşları onları mağlûb etmiş ve perişan etmiş; kaçmışlar. (1/187)
Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, küçüklüğünde, Halîme-i Sa'diye'nin yanında iken, Halîme ve Halîme'nin beyi; Güneş'ten rahatsız olmamak için, çok defa üstünde bir bulut parçasının O'na gölge ettiğini görmüşler ve halka söylemişler ve o vâkıa sıhhatle, güvenli olarak meşhurdur.
Hem oniki yaşında iken Şam tarafına gittiği vakit, Buhayra-yı Râhib, bir parça bulut Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın başına gölge ettiğini görmüş ve göstermiş.
Hem yine bi'setten, peygamber olmadan evvel, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bir defa Hatice-i Kübrâ'nın Meysere ismindeki hizmetkârıyla ticaretten geldiği zaman, Hatice-i Kübrâ ve hizmetkârı Meysere, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın başında, iki meleğin bulut tarzında gölge ettiklerini görmüş.
Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, peygamber olmadan evvel, bir ağacın altında oturdu; o kuru yer, birden yeşillendi, ağacın dalları da, O'nun başı üzerine eğilip kıvrılarak gölge yaptığı kuvvetli kaynaklarla nakledilmektedir.
Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm çocukluğunda, Ebû Tâlib'in evinde kalıyordu. Ebû Tâlib, çoluk ve çocuğu ile O'nunla beraber yerlerse, karınları doyardı. Ne vakit O zat yemekte bulunmazsa doymuyorlardı.
Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma bakan ve hizmet eden Ümm-ü Eymen, O’nun ne küçüklüğünde ve ne de büyüklüğünde, açlık ve susuzluktan şikâyet etmediğini demiştir.
Süt annesi olan Halîme-i Sa'diye'nin O’nu yanına aldıktan sonra, kabilesine rağmen, malında ve keçilerinin sütünde, çok bereketi ve artış olduğu meşhur ve kesindir.
Hiçbir sinek O'nu rahatsız etmez, O'nun mübarek cesedine ve elbisesine konmazdı.
Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, dünyaya geldikten sonra, özellikle doğum gecesinde, yıldızların düşmesinin çoğalmasıdır.(1/188)
Elhâsıl: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın peygamberliğinden evvel peygamberliğini tasdik ettiren ve tasdik eden pek çok olaylara, pek çok zâtlar şahit olmuşlar.
Evet Allah’ın CC kainatı ve herşeyi, O’nun yüzü suyu hürmetine yarattığı; Sultan-ı Levlâke Levlâk, öyle bir reistir ki:
Bin üçyüz elli senedir saltanatı devam ediyor.
Birinci asırdan sonra herbir asırda mutlaka, üçyüz elli milyon tebaası ve raiyyeti vardır.
Küre-i Arzın yarısını bayrağı altına almış ve tebaası, yaklaşık birbuçuk milyar müslüman, kemal-i teslimiyetle O'na her gün salat ü selâm ile tecdid-i bîat ederek emirlerine itâat ederler.
04.12.2019
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu