HASOLARLA MEMOLAR ANLADI DA Bİ TEK SİZ ......
28 Mayıs 2013 Tarihi
5 ağaç kesilmesini bahane ederek bir anda tüm ülkemin savaş alanına çevrildiği, milyar dolar zararların olduğu organize eylemin tarihi. Bizler, elbette bu illegal ayaklanmanın sadece AĞAÇ OLMADIĞINI bilenlerdeniz. Zira, ne gezici, ne de geri zekalıyız.
Oysa...
Olayların başlaması ile kelime dağarcığımıza bir şey daha girmişti: VANDAL!!!
Öğrendik ki : Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan, bunların değerini bilmeyen kimse veya topluluk.
GEZİCİLER VEEE VANDALLAR...
Tarihe,
18 ŞUBAT 2020 ye NOT düştük.
Lâkin yüreğimize de ATEŞ.
Zira, Taksim’deki 4 ağacı bahane ederek ortalığı yakıp yıkan, ekonomiyi 157 milyar dolar zarara uğratan VANDALİZMİN organizatörlerine BERAAT kararı ÇIKTI.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre 58 kamu binasının, 68 MOBESE kamerasının ve 337 işyerinin tahrip edildiği, 90 belediye otobüsü, 214 özel araç, 240 polis aracı ve 45 ambulansın kullanılamaz hale getirildiği, toplam somut zararının 140 milyon lira olduğu söylenen bir kalkışma hareketinde hiçbir suçlu bulamayan YARGI sistemi SINIFTA KALDI ve en önemlisi herkesin ağızlarda peselenk olmuş o sözü tekrar hatırladık.
ADALETE OLAN GÜVEN BİTTİ.
NOKTA.
Gelelim vatandaş Bülent'in sorusuna. Adalet ve adaletten sorumlu olduğuna inandığımız kelli felli büyüklerimiz,
Acaba; ben, Bülent ERTEKİN herhangi bir esnafın camını kırsam, ya da bir bankanın atm sine molotof atsam beni de SERBEST BIRAKIR mı?
Zannetmiyorum.
Zira bu ülkede bir ekmek, bir baklava çaldığı için çocukluğunu ve gençliğini dört duvar arasında geçiren nice gençler var?
Yok!!! diyen varsa aklını karışlarım.
Netice olarak,
Hani o Hasolar memolar...
Ter kokanlar...
Çobanın oyu ile kendi oyunu eşit görmediğiniz bu VATANIN ASLAN YÜREKLERİ var yaaa.
İşte onlar ve onların yedi sülalesi
meselenin iki ağaç olmadığını anladılarda,
SİZ, HÂLÂ ANLAMADINIZ!!!
Öyle değil mi?
Yooooo.
Bence çok, hem de çok iyi biliyorsunuz bilmesine de...
Ya....
Ya da.....
Selam ve dua ile
Bülent ERTEKİN