İzmirli olmanın özelliklerini duymuşsunuzdur.Özellikle İzmir boyozu,gevrek ve domatese domat denildiğini mesela ,ama aslında İzmirli olmanın en önemli özelliği hayvan sevgisidir.
Tabi diğer illerimizden olanlarda da hayvan sevgisi fazlasıyla vardır ,ama İzmirli olan birisi hayvan sevgisini daha anne karnında öğrenmeye başlar.Yani İzmir li hayvan sevgisi ile doğar.
İşte bende bir İzmirli olarak hayvan sevgisi ile doğmuş birisiyim.
Hem işim ,hem mesleğim dolayısıyla zaten hayvan sevgisini içimizde barındırma mecburiyeti olduğuna da inanan birsiyim .
Dini boyuta baktığımızda onlar benim dilsiz kullarımdandır tenkiti ve insani olarak da vicdan sahibi olmak zorunluğu hayvan sevgisinin ne kadar önemli bir şey olduğunu hepimize anlatıyor aslında
Fakat içimdeki hayvan sevgisini ne yazık ki artık kaybetmeye başladım,bunu hem utanarak hemde üzülerek söylüyorum.
İçimdeki hayvan sevgisinin katili de bazı kendini bilmez hayvan severler oldu.
Bakın bir apartmanda yaşıyorum,32 haneli bir apartman ve apartmanda bir kişi kendini hayvan sever olarak tanımlıyor ve apartmanın etrafına yemekler koyarak sokak köpeklerini besleyerek hayvan sever olduğunu düşünüyor.
7 yıldır bu apartmandayım,apartmanın kapısının önünde yaklaşık 15 köpeğimiz var ,3 tanede yavru köpeğimiz var ,yani bizim apartmanımız aslında hayvan barınağı gibi ,oysa bu güzelim hayvanlar belediyenin hayvan barınağına alınsa bir mahallenin bir sokağında toplam 25 köpek olmasa insanlar rahatlıkla ise gitse , çocuklarımız sokaklarımızda oyunlar oynasa ,bahçemiz de kostursalar ,misafirlerimiz geldiğinde köpek saldırılarına maruz kalmasa ,barınağa aldığımız hayvanlarımızı apartman olarak veya kişisel olarak yardım ederek onları beslesek daha iyi olmazmı ?
Apartman da 15 20 hayvana bakmak güzel sey ama diyenleriniz mutlaka vardır şimdi dinleyin bakalım.
Bu apartmanda 32 aile yaşıyor her gün sabah işe giderken kapının önünde yaklaşık 15 ,20 köpek var saldırıyor lar,insanlar elinde bir eşya ile kapıdan çıkıyor ,korkuyorlar , çocuklarımız mı ? 32 dairede hemen hemen hepsinde çocuk var desek yeridir ,ama ben 7 yıldır bin metrekare bahçesi olan apartmanımız da bir çocuk oynarken görmedim.
Anneler çocuklarını okula götürürken ellerine sopalarla aşağıya iniyor,hergün bağırma çağırma köpek saldırılarından korunmak için , bizim hayvan sever bunlardan rahatsız değil ,insanlara saygısı olmayanın hayvanlara ne saygısı olur bı düşünün
Kasaptan bozulmaya yüz tutmuş artık etleri evinde pişirdiği zaman apartmanda biri ölmüş zannedip ,polise haber veren var.
Apartmanın asansörünü kullanmak için oksijen tüpüne ihtiyaç var.
Geçenlerde hayvanlara yemek verirken onlara vurduğunu , bağırdığını görüp belediye ye haber veriyorum,zabıtalara bu hayvanlar benim diyor , gönderiyor,yani yapacak bir çareriz artık yok
Bir şey söyleme imkanımız da yok ,önceleri başka apartman sakinleri kendisi ne bir şey söylese 70 yaşında olduğuna bakmadan iftira da attığı biliniyor
Devlet mi ?
Belediyele mi ?
Şimdi bir İzmirli olarak içimdeki hayvan sevgisinin her geçen gün azaldığını görüyorum ve bunun hayvan severlik olmadığını çok iyi biliyorum ,bu insanı duygulardan uzak mahlukların ,sadece kendini düşünen insan musfettelerinin içimdeki hayvan sevgisinin katili olduğunu da biliyorum.
İnsanı duygularını kaybedenler ,içinde hayvan sevgisini barındırmaz lar.
Ülkemizde köpek saldırısı sonucunda hayatını kaybeden o evladımızın bir örneği İzmir'de Menemen'de yaşanmak üzere tüm insanı duygular taşıdığını iddia edenlere söylüyorum
Gelin bir kez daha içimiz yanmasın ,bir yavrumuz daha köpek saldırı sonucu toprağa girmesin....
Tıkla gör
Menemen Belediyesi ne olur bir çözüm üretin 13 06 2019
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>