İSLAM BİLİM ADAMLARI
Bediüzzaman Said Nursi 30
Yirmi Dördüncü Mektup, İkinci Makam, Beşinci İşarette denilmektedir ki:
“Kat'iyen bil ki, bu Beş Remizde ve Beş İşarette gösterilen parlak hakikat-i âliye (yüce gerçekler), nur-u Kur'ân (Kur’ân’ın nuru) ile görünür ve imanın kuvvetiyle sahip olunabilir. Yoksa, o hakikat-i bâkiye (kalıcı hakikatlar) yerine, gayet müthiş bir zulümat (karanlık) geçer.
Ehl-i dalâlet (doğru ve hak yoldan sapmış olanlar) için dünya firaklar (ayrılıklar) ve zevâllerle (kaybolmalarla) dolu ve
ademlerle (yokluklarla) mâlâmâldir (ağzına kadar doludur).
Kâinat, onun için mânevî bir cehennem hükmüne geçer.
Herşey onun için âni bir vücut (beden) ile
hadsiz (sayısız) bir adem ihata ediyor (yokluk kuşatıyor).
Bütün mazi ve müstakbel zulümat-ı ademle memlûdür (bütün geçmiş ve gelecek yokluk ve hiçlik karanlıklarıyla doludur);
yalnız kısacık bir zaman-ı halde (şimdiki zamanda) bir hazin nur-u vücut (hüzünlü varlık nuru) bulabilir.
Fakat sırr-ı Kur'ân (Kur’ân’ın sırrı; rehberliği) ve nur-u iman (iman ışığı, aydınlığı) ile, ezelden (başlangıcı olmayan zamandan) ebede (sonsuzluğa) kadar
bir nur-u vücut (varlık nuru) görünür, ona alâkadar (ilgili) olur ve onunla saadet-i ebediyesini (sonsuz mutluluğunu) temin eder (sağlar).
Elhasıl (sonuç olarak), biz Şair-i Mısrî'nin (Niyazî-i Mısrî) tarzında deriz:
Derya (deniz) olunca nefes,
Pârelenince (parçalanınca) kafes,
Tâ kesilince bu ses,
Çağırırım: Yâ Hak,
Yâ Mevcud,
Yâ Hayy,
Yâ Mâbud,
Yâ Hakîm,
Yâ Maksud,
Yâ Rahîm,
Yâ Vedûd!”
(Ey varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah,
Ey varlığı ezelî ve ebedî olan Allah,
Ey gerçek hayat sahibi olan ve her canlıya hayat veren Allah,
Ey ancak kendine ibadet edilen Allah,
Ey herşeyi belirli maksat ve gayelere uygun olarak faydalı ve tam yerli yerinde yaratan, hikmet sahibi Allah,
Ey bütün varlıkların rızasına ermeyi ve cemâlini görmeyi arzuladıkları Allah,
Ey rahmeti herbir varlıkta tecelli eden şefkat ve merhamet sahibi Allah,
Ey kullarını çok seven ve şefkat eden, kendisine çok sevgi beslenen Allah) Mektubat 420.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
15.05.2023