İSLAM BİLİM ADAMLARI
Bediüzzaman Said Nursi 40
Yirmi Dokuzuncu Mektup, Birinci Risale Olan Birinci Kısım, Dokuzuncu Nüktede ise Şeriatın iki kısma ayrıldığını anlatırken, bunların sebep ve tercih yönünü burada anlatmaktadır:
“Mesâil-i şeriattan bir kısmına "taabbüdî" (sırf emrolunduğu için yapılan şeyler, ibadetler) denilir, aklın muhakemesine (akıl yürütmeye) bağlı değildir, emrolduğu için yapılır. İlleti (sebebi), emirdir.
Bir kısmına "mâkulü'l-mânâ" (faydası akılla kavranabilir) tabir edilir. Yani, bir hikmet
(gaye) ve bir maslahatı (faydası) var ki, o hükmün teşriine müreccih (kanun koyucuya tercih ettirir sebep) olmuş; fakat sebep ve illet değil.
Çünkü hakikî illet (sebep), emir ve nehy-i İlâhîdir (Allah’ın yasaklamasıdır).
Meselâ, biri dese, "Ezanın hikmeti (gayesi), Müslümanları namaza çağırmaktır. Şu hâlde bir tüfek atmak kâfidir." Halbuki, o divane (akılsız, deli) bilmez ki, binler maslahat-ı ezaniye (ezandaki gaye, maksat) içinde o bir maslahattır (faydadır).
Tüfek sesi o maslahatı (gayeyi) verse, acaba nev-i beşer namına (insanlık adına), yahut o şehir ahalisi namına (adına), hilkat-i kâinatın (kainatın yaratılışının) netice-i uzmâsı (büyük sonucu) ve nev-i beşerin netice-i hilkati (insanın yaratılış sonucu) olan ilân-ı tevhid (herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu ilân etme) ve rububiyet-i İlâhiyeye (Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurmasına) karşı
izhar-ı ubûdiyete (kulluğun gösterilmesine, belirtilmesine) vasıta olan ezanın yerini nasıl tutacak?
Elhasıl (özetle), Cehennem lüzumsuz değil. Çok işler var ki, bütün kuvvetiyle "Yaşasın Cehennem" der.
Cennet dahi ucuz değildir; mühim fiyat ister.” Mektubat 565.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
10.08.2023