Özellik son 10 yılda Türkiye'de eşcinsel faaliyetler hızla artmakta ve toplumun en hassas duygularının yıkımına sebep vermektedir. Eşcinsel faaliyetlerin özgürce hareket etmeleri, yürüyüş, eylem ve hatta dernekleşmeleri artık dip yapmış durumda.
Eşcinsel derneklerin kurulması özellikle İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden sonra daha da çok artmaya başladı. Batının köhnemiş zihniyetinin damarlarımızda dolaşan kanlarımızın içine kadar girmesi Türk aile yapısının yıkılmak istenmesidir. Öyle ki batı kendi ahlak bozukluğunu bu millete algı operasyonu ile özendirmeye çalışıyor.
Batının bu millet üzerinde oyunları dün bitmediği gibi bugünde hatta yarında mutlaka bitmeyecektir. Ancak biz toplum olarak uyanık olmak zorundayız...
Bugün toplumu ayakta tutan aile, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve İstanbul sözleşmesiyle yerle yeksan oluyor. Kadının sözünü esas alan ve dinlemeden etmeden erkeğe ceza veren bu sistem tek kelime ile ailenin yıkımına zemin hatırlamaktadır. Hiç bir adalet sisteminde tek taraflı dinleme olmaz ve de sadece kadının sözü esas alınarak erkeğe ceza verilemez. Bugün kadının sözün esas alınarak erkeğe ceza vermeye kalkarsanız yarın aile olacak insan bulamazsınız. İnanın o zaman her şey çok geç olacak ve "Biz nerede hata yaptık" diye dövüneceksiniz.
6284 nolu yasa aile kavramını ortadan kaldırırken buna destekte İstanbul Sözleşmesi var. Bugün bu sözleşme ile ahlaktan yoksun ve bu milletin aile kavramını ortadan kaldıran maddelerle dolu. Öyle ki LGBT'liler bile bu sözleşmeden cesaret bularak her türlü ahlaksız faaliyetlerini yerine getiriyorlar. Artık eşcinseler de dernekleşip sırtını İstanbul Sözleşmesine dayayarak kendi zehirli fikirlerini bu millete akıtmaya çalışıyorlar.
Aile unsurunun yıkılmasına sadece 6284 ve İstanbul Sözleşmesi mi sebep oluyor? Değil tabi ki. Bugün televizyonlarda oynanan dizilere bakınca aile içi cinsel içerikli yapımlarda ailenin bozulması nasıl isteniyor görebiliyoruz. Televizyon dizileri aile kavramının bozulmasına çanak tuttuğu ve de kimse buna müdahale etmediği sürece toplum zaman içerinde demolize olacaktır.
Unutmamak gerekir ki, haksızlık karşısında susan nasıl dilsiz şeytansa, İstanbul sözleşmesin ve de 6284'ün karşısında da susmak felaket getirir. Sanmayın ki, vebal sadece bunlarındır. Asıl vebal bunların karşısında durmayan, ses çıkarmayan bizlerindir.
Kainatın en şereflisi olarak yaratılan insan fıtratının oynanmasına asla müsaade etmeyin.
ALLAH bir toplumu helak ederse, o toplumun içinde ki ahlaksızlığa göz yumanları, ses çıkarmayanları da helak eder.
Selam ve dua ile