Belediyeler kar amacı gütmeyen kurumlar olarak bilinir. Çünkü temel amaçları var olan ulusal iktidarlardan farklı olarak Halkla iç içe olmak ve o kentin yaşam kalitesini yükseltmek, şehir planlaması ve alt yapı hizmetleri gibi o kente özgü görevleri ifa etmektir. Hele hele o belediye ‘Halkçı’ bir belediye olarak anılıyorsa; yapılması gereken hizmetler nedeniyle vatandaşın üzerine en az külfet yükleyerek görevlerini en iyi şekilde yerine getirmelidir.
Bildiğimiz gibi belediyeler bütçelerini genellikle vergilerden, devletin katkılarından ve bazı ticari faaliyetlerden vs elde ederler. Tüm kaynaklardan elde edilen gelir o kente yaşayanlara hizmet ve toplumun gereksinimlerini karşılamak üzere kullanılır. ( Burada büyük bir soru işareti koymak gereği var). Ticari faaliyetlerin amacı ise kar elde etmek değil yerel ekonomiyi ve yaşam kalitesini güçlendirmektir.
Belediyeler genel olarak yerel halkın karar süreçlerine katılımını istemeleri gerekir ama bizde bu sözler nedense hep lafta kalır. Bu tür bir katılım halkın istemlerinin daha uygun ortam ve şekillerde ortaya çıkmasına olanak sağlar. Karar süreçlerine halk katılamadığı gibi yapılan harcamalar da asla şeffaf olmaz, olmamıştır. ( Şu son iki yılda konserler için ödenen ücretler Tarkan, Gülşen vs hep spekülasyon konusu olmadı mı gerçek rakamları öğrenebildik mi?)
O Nedenle Halkçı Belediye masallarını lütfen geçelim. Hele hele Halkın Bakkalı, Kasabı Manavı safsatalarını da asla zikretmeyelim lütfen. Tıpkı Karakılçık Ekmeği fiyatı gibi Halktan uzak hatta piyasa değerlerinin üzerinde yapılan satışlarla Halkın o su bu su asla olunmaz.
Belediye ile ilgili bu girizgahı yapmamın tek nedeni dün elime geçen İZSU Faturası.
İki metreküp kullanım suyuna 123,66 TL ödeyince ne oluyor diye diye isyan ettim.
Halkçı Belediye böyle oluyorsa kendine halkçı sıfatını koymayanlar nasıl oluyor diye bakmak istedim.
Üç büyük kentin su fiyatlarını karşılaştıralım. En Halkçı kim onu görelim önce.
Konut abone bir ve İkinci kademeyi aldım sadece.
Ankara İstanbul İzmir
0-15 MKüp 13,83 TL 0-15 MKüp 15,82 TL 0-10 MKüp 22,09 TL
Atık Su Bed 6,92 TL 7,90 TL 11,04 TL
Toplam 20,75 TL 23,72 TL 33,13 TL
16-30 M Küp 19,38 TL 16-30 M Küp 22,76 TL 11-20 M Küp 28,25 TL
Atık Su Bed 9,69 TL 11,38 TL 14,12 TL
Toplam 29,07 TL 34,14 TL 42,37 TL
Burada dikkat çekmek istediğim nokta İzmir’in her anlamda diğer büyük kentlere göre çok daha yüksek ödeme yapması.
1= Abone kademelerinde suyun bir ve ikinci kademelerdeki tüketici kullanım hakkı her iki ilimizden çok daha düşük bu birinci kaybımız.
2= Su Metre küp fiyatları her kademede diğer kentlerden daha yüksek.
3= Atık Su bedelleri tüm kentlerden daha yüksek.
Ödenen bu rakamlar yetmiyormuş gibi 2 Metreküp su için 48,27 TL Bağlı olduğumuz ilçe Belediyesine ödenmiş. Yani 66,26 TL İZSU ya 48.27 TL Karabağlar Belediyesine.
Ankara’dan Metreküp başına 13.00 Tl fazla alan bir İZSU; Basın Sitesindeki küçücük bir merdiveni üçüncü dünya ülkelerinden çok daha kötü, rezilce bir tamirat yapıp üstüne üstlük merdiven başındaki ağacı da parçalayıp kaçarken benden bunca parayı hangi hakla alıyor?
Gelin bir de Kayseri, Konya, Kocaeli Belediye Su fiyatlarına bakalım. Hepsi de en düşük Büyükşehir belediyesinden daha düşük fiyatla su veriyor. Van ilimizdeki 4,5 TL fiyatları görseniz ne dersiniz bilemiyorum!
Peki su nedir?
Yaşam için en değerli İhtiyaçtır. Böylemi karşılıyor İZSU İzmirlinin ihtiyaçlarını?
Halka pahalıya su satarak konserlerin masraflarını karşılamak için mi?
Tabi ki suç İZSU da değil halka bu kadar pahalı su satmak için ellerini kaldıran İzmir Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinde.
İzmirliye bunca pahalı su satınca daha çok mu halkçı oluyorlar? Yoksa İzmirli nasılsa yer diye mi düşünüyorlar?
Henüz adaylar belirlenmedi seçim için.
Ama umarım ki Ankara, İzmir deki bu rezilliği duyuyor ve görüyordur.
İzmir’i bu hale getirenlerden hem Ankara’daki yöneticiler hem de İzmirli elbet hesap soracaktır, sormalıdır…