KADROLAŞMAK MI? YOKSA ADALETLE HÜKMETMEK Mİ?
İktidar gücünü elinde bulundurmaya başlayan dindarlar, iki tehlike ile karşı karşıyadırlar. Biri dünyevileşme diğeri Adaletle hükmetme(me)dir. Adaletle hükmetmenin bir gereği de “işi ehline vermek”tir. Ehil olmayanların bazı kadrolara yerleşmeleri sonucu toplumda güven kaybı doğar, adalet zedelenir.
Geçen günler içerisinde Chp belediye başkanlığına seçilen yeni bazı başkanların ilk icraatlarının İŞTEN ÇIKARMA ve bir önceki dönemde kayıtlı oldukları sendikalardan istifa ettirilip DİSK sendikasına kayıtlarını yaptırmaları ve belediyelerden çıkarılan işçilerin, belediyelere göre sayılarını vermiş ve ACABA SIRADA NE OLA Kİ? diye bitirmiştik.
Çıkan makaleleride sevdiğimiz, sevildiğimizi inandığımız dostlara, arkadaşlara, kardeşlerimize gönderiyorum. Bu toplulukların içerisinde her siyasi görüşten, her cemaati gruplardan görüş sahibi olanlar mevcut. Sağolsunlar müspet yada menfi düşüncelerini yazarak bizimde yazdıklarımızı ve kendimizi tekrar gözden getirmemize vesile oluyorlar. Rabbim hepsinden ebediyen razı olsun. Teşekkür ederim.
İşte gelen o yazılardan bir tanesi,
[17/04 10:17]Bülent abi Günaydın. Bunların hepsi üzücü haberler...Ama sanki tek taraftan bakmamak gerekir. Aynı haberler AKP li belediyeler içinde geçiyor...Onları araştırma şansın olmadı sanırım...
Yazının tümünün altına şeksiz ve şüphesiz, noktasına virgülüne kadar İMZAMI ATIYORUM.
Lâkin,
"herkesin iş garantisi var."
"Herkes işinde gücünde olacak" denilip sonrasında ilk icraat işten atmalar istifaya zorlamalar olunca gayri ihtiyari bizede bunu yazmak düşüyor.
Şayet deselerdi ki;
Biz şunu şunu yapacağız.
Bunu bunu getireceğiz...
Şöyle şöyle icraatlar yapacağız...
akabinde de KADROLAŞMAYI YAPSALARDI inanın kimsenin GIKI dahi çıkmazdı. Basın de yapılanlara bu kadar ağzına sakız yapmazdı. Her daim söylüyorum otuz yıllık bir özel sektör geçmişi olan birisiyim. Her şirkette zaman zaman kan değişimi olur, şirket el değiştirir, genel müdürler değişir. İşte o zaman tüm çalışanlar stresli bir bekleyiş içerindedir. Zira yeni gelen müdür; yeni başarılara imza atmak, şirketi üst noktalara taşımak için sözler, vaadler vermiştir. İşe başlanır başlanmaz yeni müdür başarı için kendi ekibini, kadrosunu kademe kademe getirir. İşte o zaman bekleyin ki sıra size de gelebilir.
Siyasilerinde yaptıkları da budur. Siyaset meydanlarına çıkmadan önce kapalı kapılar arkasında tüm yoldaş, yandaş, sırdaş, kardaş, arkadaşlara verilen İŞE ALINACAKSINIZ sözü vardır.
Zira siyasi bir yatırımdır.
Bu yatırımı yapmayan parti var mı?
Yoooooook!!!
İşten çıkarma ve kadrolaşmayı 95 yıldır seçimlerle hangi parti geldi ise ellerinden geldiğince ziyadesi ile yaptılar.
CHP
DP
AP
DYP
MHP
SP
MSP
AKP
bundan sonrada inan yapılmaya devam edecek.
Kim yaparsa yapsın.
Biz olaya inançlarınız istikametinde bakmamız gerekiyor.
Oda işi ehline vermek. Burdan anladığımız sağcısı da solcusu da işi iyi yapana vermek.
Yaparmıyız?
Bana göre zor gibi görünüyor.
Zira; dillerinden dini terimleri düşürmeyen siyasetcilerin; her türlü yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, işe liyakatsiz, beceriksiz insanları getirenlerin bu icraatleri, acaba 15 Temmuz hain darbeyi yapanların yaptıkları tahribattan daha mı azdır. Hayır. Eksiği yoktur fazlası vardır.
Herkes kendine çeki düzen vermelidir.
Bizim ölçülerimiz ve yapmamız gereken ise İŞTEN ÇIKARMALAR DEĞİL bizzat İŞSİZ İNSANLARA DAHA FAZLA AŞ ve İŞ İSTİHDAMI sağlamak.
Ölçümüz ise her daim dediğimiz gibi
İŞLERİ EHLİNE VERMEK tıpkı Mekke'nin feth edilmesinden sonra Kabenin anahtarının gelen bir ayet üzerine olduğu gibi EHLİNE VERİLMESİ...
Bir sonraki yazımızda da gelin onu okuyalım. Belki yüreğimizin bir kısmında kaybettiğimiz duygular kıpır kıpır olur.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN