KESİN DAVET 17
HAYAT
Hayat Allah’ın bir tasarrufu ve vergisidir. Hayat bir kanundur. Herhangi bir projeye veya ortağa ihtiyaç duymadan hiçten ve yoktan yaratılmaktadır.
İmkanlar müsait olmasa da, şartlar karşı çıksa da bol miktarda yaratılmaktadır. Üstelik bu yaratılmada, büyük için daha çok mesai ve zaman da harcanmıyor. Küçük büyükten daha sanatlıdır.
Bir sinek ile bir fil karşılaştırıldığı zaman, sinek sanatça filden geri olmadığı gibi, hatta daha da mükemmeldir. Bir DNA sanatça hücreden geri olmadığı gibi, bir hücre de vücuddan geri değildir. Hayatın var edilmesinde, hiçbir şeyin ve varlığın bir müdahalesi ve sebeplere dayalı bir tasarrufu yoktur.
Okyanusun tabanında yaşayan bir canlının hayatını devam ettirmesi için ihtiyacı olan yiyecekleri kim onun emrine verebilir. Hayatı veren, mahiyetini ve ihtiyaçlarını hazırladıktan sonra hayatı yaratmıştır.
Hayatı yaratan, hayatı verip de başı boş bırakmamış; hayatın devamı için ne lazım ise onları da vermiştir. Dünyaya gelen bir yavrunun, neye ihtiyacı var ise, onun ile beraber gönderiliyor. Onu yaratan Allah, kan ve fışkı arasından, memeler musluğu ile sütü, yavrunun ağzını açıp yumması ile boğazına fışkırttırıyor. Yoksa annesinin ilmi ve memenin mahareti değildir.
Evet hayatın devamı için hava, su ve yiyecekleri ihtiyaç anında hayatın hizmetine en mükemmel bir şekilde arz edilmiştir.
Şimdi biz hayat sahibi olan bir canlının ihtiyaçlarına karşılıksız vasıta olur muyuz?
Elbette değil?
O halde hayatı ve hayatın devamı için ihtiyaçlarını veren Zatın, hayat sahibi varlıktan bir beklentisi olduğunu düşünmemek mümkün müdür?
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
20.01.2020