KESİN DAVET 23 HAYAT KUDRETİN TASARRUFUDUR Çünkü geçici dünya hayatına göre ahiret hayatı kalıcı ve ebedi olduğu için; yaratılmak olan ölüm hayattan daha mükemmeldir. Onun için de Mülk Suresinin ikinci ayetinde, dünyaya gelme de, dünyayı terketmek de yaratılma olup, ölümün yaratılması hayatın önünde yer almaktadır. Çünkü yaratılmak olan ölüm hayattan daha mükemmel olduğu ve dünya hayatına göre ahiret hayatı ebedi olduğu için; ayette ölümün yaratılması hayattan önce gelmektedir.  ”Hayatın dünyaya gelmesi bir halk, yaratma ve takdir iledir. Bir kudretin tasarrufu söz konusudur. İnsan bu mükemmel, hârika ve mucize olayı, basit bir muamale olarak görmek istiyor. Oysa çocuk sahibi olmayı isteyip de sahip olamayanları gördüğü zaman, bu yaratılma tasarrufunun sadece Allah’a ait olduğunu anlar. Öyle de, insanın dünyadan gitmesi de bir halk, yaratma ve takdirle, İlahi bir ilim ile ölçülü bir nizam vererek, bir hikmet ile, hakikatini bilerek, hayırlı bir şekilde ve tedbirle, hakikatine vakıf olarak yapılmaktadır. İNSANIN İLK YARATILIŞI İnsan ilk yaratılışına baktığı zaman biraz aklını çalıştırsa öldükten sonra ebedi hayatın varlığına tereddüt etmez. Öyle mi bakalım: İnsan bir damla sudan yaratılmıyor mu? Sonra bir çiğnem et parçası oluyor. Peki bu nasıl oluyor? Bilimin elindeki şu anki verilere dayanarak kısaca görelim. 23 kromozom müennesten, 23 kromozom müzekkerden bir araya getirilerek 46 kromozomlu bir tek hücre yaratılıyor. İnsanın ana rahminda ilk yaratılışının etkileri 24 saat sonra görülmeye başlıyor. İşte 23 çift, 46 kromozomlu yeni oluşan bu hücre, iki  hücreden farklıdır. İnsan vücudunda hücreler bölünerek çoğalır ve daha sonra bu bölünme devam ederek ikiye, dörde, sekize ulaşmakta ve katlanarak trilyonlarca (30-40 trilyon) hücreyi bulmaktadır. İşte canlının yapı taşı ve görev bakımından en küçük parçasıdır. Bir hücre yaklaşık 0,02 mm büyüklüğündedir. Yaklaşık 200 farklı hücre vardır. Hücrenin yapısında bildiğimiz gibi zar var, çekirdek var, stoplazma var vs, Çekirdeğinde de bir tane DNA var. Bu DNA’ların %98.5 kısmı bütün insanlarda aynı, sadece %1,5 miktarı farklı olup, bütün insanlık bunda karakter kazanmaktadır.  Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu 02.02.2020