ÖLÜM NASIL NİMETTİR?
Nimetin lügat anlamı beklenmedik bir an ve zamanda bir ihsana, lütufa mahzar olmaktır.
Karşılıksız verilen bir ihsan-ı şahanedir.
Ölümü yaratan, ölümün bir nimet olduğunu bildirmektedir.
Nasıl oluyor da birçoklarını yasa boğan bu olay,
nimet ve saadet olmaktadır?
“Ölümün nimet olduğunun çok cihetlerinden ve yönlerinden burada bir kaçı tanesi anlatılmaktadır.
Birincisi: Ağırlaşmış olan hayat vazifesinden ve
hayatın mükellefiyetlerinden yani yapmakla zorunlu olduğumuz görevlerden âzâd edip,
sorumluluklarından kurtulup,
annemiz, babamız, dede ve nenelerimiz,
peygamberler ve peygamberimiz gibi,
yüzde doksan dokuz ahbabımıza kavuşmak için,
kabir âleminde bir kavuşma kapısı olduğundan,
en büyük bir nimettir.
İkincisi: Anne rahmindeki bir çocuğa tekrar bilim dili kullanılarak denilse ki;
sen dar ve duygularının çalışmadığı bu yere ait değilsin.
Gözünün göreceği,
burnunun koku alacağı,
ağzının yiyeceği bir yere gideceksin.
Dünya denilen bu yer,
Bulunduğun ortama göre çok daha uzun yaşanan ve
buradan çok çok geniş bir alemdir.
Ancak buna sahip olmak için yer değiştirme sırasında bazı sıkıntılarla karşılaşacaksın.
Belki çığlıklar da atacaksın ama bu çığlıklar annene,
babana ve seni seven ve beklemekte olanlara kavuşma ve sevinç çığlıklarıdır.
İnsanın dünya hayatının ebedi hayata kıyas edilmesi de böyledir.
Çünkü dar, sıkıntılı, dağdağalı, ıstıraplı, zelzeleli dünya zindanından çıkarılıp,
vüs'atli, geniş, sürurlu, huzurlu, ıstırapsız, bâki, ebedi bir hayata mazhariyetle,
böyle bir hayata sahip olmayla,
Mahbûb-u Bâkînin yani ebedi olarak sevilen,
Allah’ın rahmet dairesine girilmektedir.
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
14.02.2020