SEVDİKLERİMİZDEN GEÇİCİ AYRILIK
Sekizinci Kelime “ وَ هُوَ حَىٌّ لَا يَمُوتُ “ (Ve Hüve Hayyun La Yemut):
Yâni, bütün kâinatın mevcudatında görünen ve
vesile-i muhabbet, sevgi sebebi olan kemal, olgunluk ve hüsün, güzellik ve ihsanın, lütufun hadsiz bir derece fevkinde bir cemal ve kemal ve ihsanın sahibi ve
bütün mahbuplara bedel, sevilenlere karşılık,
birtek cilve-i cemâli, sonsuz güzelliği kâfi gelen bir Mâbud-u Lemyezel, daimi ibadet edilen Allah CC,
bir Mahbub-u Lâyezâlin, sonsuz sevgili olan Allah CC, ezelî ve ebedî, başlangıcı ve sonu olmayan, bir hayat-ı daimesi, sürekli olan bir hayatı var ki,
şaibe-i zeval ve fenâdan münezzeh, kusurdan ve yok olmadan arınmış ve
avârız-ı naks ve kusurdan müberrâdır, noksanlık ve eksiklikten temizdir.
İşte şu kelime, cin ve inse, insanlara ve bütün zîşuura, şuurlu olanlara ve ehl-i muhabbet ve aşka, , Allah’ çok seven ve muhabbet edenlere ilân eder ki:
Sizlere müjde!
Mahbuplarınızdan, nihayetsiz firakların, sonsuz ayrılıkların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Bâkîniz var.
Madem O var ve bâkidir;
başkaları ne olursa olsun, merak çekmeyiniz.
Belki o mahbuplarda sebeb-i muhabbetiniz olan hüsün ve ihsan,
fazl ve kemal, alimlere yakışır olgunluk ve mükemmellik,
o Mahbub-u Bâkînin cilve-i cemâl-i bâkisinden, sonsuz sevilen Allah’ın CC sonsuz güzelliğinin belirtilerinden çok perdelerden geçip,
gayet zayıf bir gölgenin gölgesidir.
Onların zevalleri, göçüp gitmeleri, yok olmaları sizleri incitmesin.
Çünkü onlar bir nevi aynalardır.
Aynaların değişmesi,
şâşaa-i cemâlin, güzelliğin parıltılarının cilvesini tazeleştirir, güzelleştirir.
Madem O var, herşey var. (6/241)
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu
02.04.2020