Anasayfa
Yazarlar
Erol Aydın
Yazı Detayı
Bu yazı 526+ kez okundu.
KILIÇDAROĞLU'NUN POTANSİYELİ
Bir insanı tahlil etmenin iki ana başlığı ve sütünü vardır. Birincisi karakter özellikleri, diğeri ise yetenek ve kapasitesidir. Bütün bunların toplamı o kişinin artı ve eksileri ile potansiyelini ortaya koymaktadır.
Kişilik ve karakter özellikleri fıtrata bağlı olduğu için orada bir değişiklik yapmak kolay değildir. Fakat yetenekleri belli bir eğitim ve çaba ile az buçuk iyileştirilebilir.
Şimdi dünyada başarılı olmuş, tarihe iz bırakmış olan siyasi figürlere baktığımız zaman hepsinin ortak özellikleri vardır. Hepsinden önemlisi Allah vergisi bir yaratılışla lider olarak doğmuşlardır. Gerek görselleri, gerekse hitabet ve belagatleri ile kitleleri peşinden sürüklemişlerdir.
Şimdi Türkiye’yi yönetmeye talip Kılıçdaroğlu’nun portresine baktığımız zaman tablo pek parlak değildir. Karakter özellikleri konusunda; yumuşak huylu, sakin, mazbut, mütevazı, çalmamış vesaire listeyi uzatabilirsiniz. Yetenek ve kapasitesine baktığımız zaman; görüntü yok, hitabet yok, belagat yok, öngörü yok, vizyon yok, yok oğlu yok o yüzden de lider olamıyor.
Tüm bu eksiklerini kapatmak için çevresinde profesyonel olarak çalışan bir ordu var. PR, halkla ilişkiler ve iletişim konusunda sürekli destek sağlasalar da bir arpa boyu mesafe kaydetmedikleri ortadadır.
Kılıçdaroğlu eğer önünde yazılı bir metin var ise idare ediyor. Gerçi çoğu zaman kafasını gözünü kırmadan okuyamadığı da oluyor fakat bu kadar kusur kadı kızında da olur diyerek taraftarları sineye çekse de eldeki malzeme bu, yapacak bir şey yok. Gerçek yüzünü ortaya çıkaran iki durum var ki kendisinin ve etrafındakilerin korkulu rüyası olmaktadır.
Birincisi, irticalen konuştuğu zaman arkasındakilerin beden dili çok şey anlatıyor. Âdeta diken üstünde, “acaba nasıl bir pot kıracak” diye şekilden şekile giriyorlar. Çoğu zaman da bıyık altından gülmekten kendilerini alamıyorlar.
İkincisi, bir gazetecinin soru sorduğu zaman konuya Fransız ise “efendim” diyerek bir şaşkınlığı var, etrafına yardım ister şekilde bir bakışı var ki insanın içi parçalanıyor.
Öyle deprem çadırında kalmakla, evinin mutfağında video çekmekle, bileklik takmakla bu işler olmuyor. Burada ortaya çıkan imaj ve algıyla bir kısım insanı belki etkileyebilirsiniz fakat lider olamazsınız.
Şimdi kerhen ve mecburiyetten Kılıçdaroğlu’na mahkûm olan seçmenlere acımamak elde değil. Mevcut hükumeti devirmek için yedi düvel bir araya gelmişken, yine olmazsa bu insanların inancı öyle bir kırılacak ki bir daha sandık başına gitmeye kimse ikna edemeyecektir.
Sonuç olarak; Kılıçdaroğlu’nun kişiliğine kimsenin lafı olmasa da potansiyeli liderlik için yeterli değildir. Kendi taraftarları da bunun farkında fakat “denize düşen yılana sarılır” misali başka çareleri yok. Allah kimseyi bu şekilde çaresiz bırakmasın, çaresiz değilsiniz yol yakınken aklın ve mantığın yanında yer alarak dünya liderini onaylayın. Bu hepimizin hayrına olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Ekleme
Tarihi: 27 Mart 2023 - Pazartesi
KILIÇDAROĞLU'NUN POTANSİYELİ
Bir insanı tahlil etmenin iki ana başlığı ve sütünü vardır. Birincisi karakter özellikleri, diğeri ise yetenek ve kapasitesidir. Bütün bunların toplamı o kişinin artı ve eksileri ile potansiyelini ortaya koymaktadır.
Kişilik ve karakter özellikleri fıtrata bağlı olduğu için orada bir değişiklik yapmak kolay değildir. Fakat yetenekleri belli bir eğitim ve çaba ile az buçuk iyileştirilebilir.
Şimdi dünyada başarılı olmuş, tarihe iz bırakmış olan siyasi figürlere baktığımız zaman hepsinin ortak özellikleri vardır. Hepsinden önemlisi Allah vergisi bir yaratılışla lider olarak doğmuşlardır. Gerek görselleri, gerekse hitabet ve belagatleri ile kitleleri peşinden sürüklemişlerdir.
Şimdi Türkiye’yi yönetmeye talip Kılıçdaroğlu’nun portresine baktığımız zaman tablo pek parlak değildir. Karakter özellikleri konusunda; yumuşak huylu, sakin, mazbut, mütevazı, çalmamış vesaire listeyi uzatabilirsiniz. Yetenek ve kapasitesine baktığımız zaman; görüntü yok, hitabet yok, belagat yok, öngörü yok, vizyon yok, yok oğlu yok o yüzden de lider olamıyor.
Tüm bu eksiklerini kapatmak için çevresinde profesyonel olarak çalışan bir ordu var. PR, halkla ilişkiler ve iletişim konusunda sürekli destek sağlasalar da bir arpa boyu mesafe kaydetmedikleri ortadadır.
Kılıçdaroğlu eğer önünde yazılı bir metin var ise idare ediyor. Gerçi çoğu zaman kafasını gözünü kırmadan okuyamadığı da oluyor fakat bu kadar kusur kadı kızında da olur diyerek taraftarları sineye çekse de eldeki malzeme bu, yapacak bir şey yok. Gerçek yüzünü ortaya çıkaran iki durum var ki kendisinin ve etrafındakilerin korkulu rüyası olmaktadır.
Birincisi, irticalen konuştuğu zaman arkasındakilerin beden dili çok şey anlatıyor. Âdeta diken üstünde, “acaba nasıl bir pot kıracak” diye şekilden şekile giriyorlar. Çoğu zaman da bıyık altından gülmekten kendilerini alamıyorlar.
İkincisi, bir gazetecinin soru sorduğu zaman konuya Fransız ise “efendim” diyerek bir şaşkınlığı var, etrafına yardım ister şekilde bir bakışı var ki insanın içi parçalanıyor.
Öyle deprem çadırında kalmakla, evinin mutfağında video çekmekle, bileklik takmakla bu işler olmuyor. Burada ortaya çıkan imaj ve algıyla bir kısım insanı belki etkileyebilirsiniz fakat lider olamazsınız.
Şimdi kerhen ve mecburiyetten Kılıçdaroğlu’na mahkûm olan seçmenlere acımamak elde değil. Mevcut hükumeti devirmek için yedi düvel bir araya gelmişken, yine olmazsa bu insanların inancı öyle bir kırılacak ki bir daha sandık başına gitmeye kimse ikna edemeyecektir.
Sonuç olarak; Kılıçdaroğlu’nun kişiliğine kimsenin lafı olmasa da potansiyeli liderlik için yeterli değildir. Kendi taraftarları da bunun farkında fakat “denize düşen yılana sarılır” misali başka çareleri yok. Allah kimseyi bu şekilde çaresiz bırakmasın, çaresiz değilsiniz yol yakınken aklın ve mantığın yanında yer alarak dünya liderini onaylayın. Bu hepimizin hayrına olacaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.