Fehmi Demirbağ
Köşe Yazarı
Fehmi Demirbağ
 

MARKALARCA KUŞATILDIK

Bir Afrika atasözü şöyle der:  "Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız." Aslan gibi yavrularımızı artık batının sanal kahramanlarının hikayeleriyle büyütmeyelim. Milli çocuk edebiyatı, Milli çizgi filmler, Milli oyuncaklar! HEMEN ŞİMDİ! İyi de bu nasıl olacak? Markalar tarafından kuşatma altındayken bu mümkün mü? Bakınsanıza etrafınıza! ... Tahtakale'de esnaftı. Yoğun bir istanbul gününü anca bitirmiş evine dönmüştü ki akşam yemeği ni bir çırpıda bitiriverdi. Acelesi vardı. Hemen bilgisayarının başına geçip şu alçak batıya hakettiği dersi vermeliydi.  Eve dönerken az kalsın yolda kalıyordu. Allahtan her yerde bulunan SHELL e uğrayıp aracının deposunu fullamıştı. Sonra en yakındaki markete geçmişti. Hatununun verdiği siparişleri alışveriş sepetine doldurduğunda ödemesini İNGbank ın kredi kartından yapmıştı. Listeyi bir kez daha gözden geçirdi.  Detarjan olarak Rinso...Çamaşır yumuşatıcı Yumoş... Ve diğerleri; AXE, Cif, Domestos, Dove, Vaseline, Clear, Fruttare, Rinso, Cif...İpelsi saçlar için Elidor...Diş macunu signal... Hazır çorbada almıştı; Knorr... Sonra hazır dondurma Carte Door...ve daha neler neler... Margarin olarak Becel...Annesinin margarininden vazgeçemiyordu; Sana...Öyle ya özen gösteren anneler kaç nesil çocuklarını "Sana" ile büyütmüştü.  Veletleri aklına geldi; onlara mentos şeker aldı, vivident sakız... Hatta köyündeki amcaoğluna bugün bi miktar para göndermişti. Massey Ferguson marka traktör almıştı amcaoğlusu. Akrabalık bu günler içindi. Sıkışana, dara düşene el uzatılmalıydı. O milliyetçi ve muhafazakardı. Birlik ve beraberliğe inanıyordu.  C&A adlı giyim markasından da küçük kızına hediye almıştı. Çünkü yarın onun doğum günüydü.  Yemeğin ardından eşi kendisine nefis bir Lipton marka çay demlemişti. Eşi karadenizliydi ve inanın çay yapmayı çok iyi beceriyordu.  Bütün sosyal medya hesaplarını açtı; Faceden mi başlamalıydı, Twitten mi? Belki İnstegramdan??? Sony marka telefonuyla bugün ne çok arkadaşıyla telefonlaşmıştı. Vodafon hattı ona bugün pahalıya patlayacaktı ama...o Phılıps marka televizyonundan haberlere bian göz geçirdi. Washington portakalları sıkıp ardından sıkılan portakalları kafaya dikerek Hollanda hükümetine gözdağı veren gençleri gıptayla izledi.  o sırada telefonu çaldı. Baktı arayan Feymi'ydi. "Bugün TRT Çocuktan benim Herotürk" projem red yedi." Boş ver dedi arkadaşına. Memleket sıkıntıda senin derdin de ne? Bi çizgifilm bu kadar mı önemli be oğlum dedi. Fehmi telefonu suratına kapatmıştı.  Evet...şimdi mücahitlik zamanı; KAHROLSUN HOLLANDALILAR!
Ekleme Tarihi: 14 Mart 2020 - Cumartesi

MARKALARCA KUŞATILDIK

Bir Afrika atasözü şöyle der: 

"Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız."

Aslan gibi yavrularımızı artık batının sanal kahramanlarının hikayeleriyle büyütmeyelim.

Milli çocuk edebiyatı,

Milli çizgi filmler,

Milli oyuncaklar!

HEMEN ŞİMDİ!

İyi de bu nasıl olacak?

Markalar tarafından kuşatma altındayken bu mümkün mü?

Bakınsanıza etrafınıza!

...

Tahtakale'de esnaftı. Yoğun bir istanbul gününü anca bitirmiş evine dönmüştü ki akşam yemeği ni bir çırpıda bitiriverdi. Acelesi vardı. Hemen bilgisayarının başına geçip şu alçak batıya hakettiği dersi vermeliydi. 

Eve dönerken az kalsın yolda kalıyordu. Allahtan her yerde bulunan SHELL e uğrayıp aracının deposunu fullamıştı. Sonra en yakındaki markete geçmişti. Hatununun verdiği siparişleri alışveriş sepetine doldurduğunda ödemesini İNGbank ın kredi kartından yapmıştı. Listeyi bir kez daha gözden geçirdi. 

Detarjan olarak Rinso...Çamaşır yumuşatıcı Yumoş... Ve diğerleri; AXE, Cif, Domestos, Dove, Vaseline, Clear, Fruttare, Rinso, Cif...İpelsi saçlar için Elidor...Diş macunu signal...

Hazır çorbada almıştı; Knorr... Sonra hazır dondurma Carte Door...ve daha neler neler...

Margarin olarak Becel...Annesinin margarininden vazgeçemiyordu; Sana...Öyle ya özen gösteren anneler kaç nesil çocuklarını "Sana" ile büyütmüştü. 

Veletleri aklına geldi; onlara mentos şeker aldı, vivident sakız...

Hatta köyündeki amcaoğluna bugün bi miktar para göndermişti. Massey Ferguson marka traktör almıştı amcaoğlusu. Akrabalık bu günler içindi. Sıkışana, dara düşene el uzatılmalıydı.

O milliyetçi ve muhafazakardı. Birlik ve beraberliğe inanıyordu. 

C&A adlı giyim markasından da küçük kızına hediye almıştı. Çünkü yarın onun doğum günüydü. 

Yemeğin ardından eşi kendisine nefis bir Lipton marka çay demlemişti. Eşi karadenizliydi ve inanın çay yapmayı çok iyi beceriyordu. 

Bütün sosyal medya hesaplarını açtı; Faceden mi başlamalıydı, Twitten mi? Belki İnstegramdan???

Sony marka telefonuyla bugün ne çok arkadaşıyla telefonlaşmıştı. Vodafon hattı ona bugün pahalıya patlayacaktı ama...o Phılıps marka televizyonundan haberlere bian göz geçirdi. Washington portakalları sıkıp ardından sıkılan portakalları kafaya dikerek Hollanda hükümetine gözdağı veren gençleri gıptayla izledi. 

o sırada telefonu çaldı. Baktı arayan Feymi'ydi. "Bugün TRT Çocuktan benim Herotürk" projem red yedi." Boş ver dedi arkadaşına. Memleket sıkıntıda senin derdin de ne? Bi çizgifilm bu kadar mı önemli be oğlum dedi. Fehmi telefonu suratına kapatmıştı. 

Evet...şimdi mücahitlik zamanı; KAHROLSUN HOLLANDALILAR!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.