MASKIN USTASI ÖZGÜR MASKELER
Yıllar artık uzayan yollardan bir farkı olmayan yaşamın trafik ışıkları gibiydi. Dur hazırlan geç. Şuan hazır olduğum hayatta ne zaman duracağım ne zaman geçeceğim bir türlü idrak edemiyorum. Gözlerimde bir ağırlık, sensiz uykularımdan arda kalan yüreğimde yutturamadığım bir anlamsız sıkıntı. Nefesim yetmez oldu şu garip canıma. Tek başıma bir başıma seni düşünüyorum Ağlamak istiyorum da gözyaşımın tuzu yok artık acılarımı dindirecek. Çölde gibiyim şuan susuzum. Senin yok olduğun yaşamımda bir yüzleşme miydi bu. Hangi gerçeklerimle kanım donuyor şuan. Bir üşümedir gidiyor damarlarımdan ruhumun, derinliklerine sıcaklığının olmadığı yalnızlık mabedim de.
Bazı gerçeklerden korktuğum için değil onları umursamadığım için yüzleşmemdi. Barış elini uzatan taraf benden korkuyor olmak zorunda değil. Aslında öğrendiğim korkaklığında bir alışkanlık olduğu. Üşüdüğüm esaretinde ki güneş bana çok şeyler öğretti bir gün başka bir açıdan vurduğunda sureti yıllarca hep siyah zannettiğim kazak aslında lacivert olduğunu. Öyle bir aşka düştüm ki maskelere büründü çehrem. Aşkım, kaderim, çilem yandıkça alev alev yanan yanmakla kalmayıp parlayan doyamadığım güneşim. Neden gittin sade şu fotoğraflarda kaldın kalsan olmaz mıydı? Sen gidince sensizlikle olan her şey bende kaldı. Sensizliğim benim bende kaldı. Kazanan yürekler neden hep geçmişte yaşarlar hayallerini. Bilirim ki oraları daha güvenlidir. İntikam alacakları kişileri de orda bulurlar. Ve kaybedenlerin gözü nedense değildir geçmişlerinde hep geleceklerdedir. Çünkü umutlarda alınacak intikamlarda oradadır. Maskeleri düşmemiştir. Herkesin bir maskı vardır. Kimilerinin düşürdüğü kimilerinin korktuğu kimilerinin ise sırf korktuğundan saklandığı maskeler bunlar. Tesadüf müdür bu yaşananlar ama bilirim ki tanrının oyuna dâhil ettiği yedek oyuncudur. Aslında ve bu oyuncuda boş değildir. Sen gidince seni türlü türlü masklarda maskelerde arar oldum. Tüm derinliğini aradım durdum öyle ki derinliklerden utanır oldum. Çünkü sen o derinliklerden daha derinsin oysaki ben karanlılardayım. Zindanı mı aydınlatacak ey sen ne zaman yanımda olacaksın. Ve ben ne zaman aşka teşekkür edeceğim.
Sen bensin ve bende seninim. Belki aynı korkuları aynı anda yaşıyoruz. Doğru bildiğim her şeyi yapmam konusunda et aşk cesaretlendir beni. Cesaretlendir ki tüm bu maskelere bakınca doğru bildiklerim aslında yanlıştır demeyeyim. ey maskeler ardındaki aşkım. Nasıl bir pınarsın sen içtikçe susadığım ve nasıl bir ateşsin ki yandıkça serinlediğim. Senin yüzünü görmedikten sonra ne yapayım maskeleri olmayan gözüken yüzleri görmeyi. Sen olmayınca olmak istediği kadar mutlu görmek istediği kadar mutsuz olunmaz mı?:Bir insan maskeler ardın da ki sevgilisine bu kadar sitem eder mi .Çok görme ey aşk .Senin karşılığın yok yaşadım ve gördüm görmekle kalmadım öğrendim.Bilirim ki insanoğlundan bazıları sadece Sevmek bilir.Karşısında ki sever mi sevmez mi hiç düşünmeden sever ve hep bekler sevecek diye.Ve sonunda sırf sizi kırmamak adına zorla bir çabaya düşer.Aşkın kırgınlığı olmaz .
Eğer seviyorsan aşkı da yüreğinde hissediyorsan Sevgiliyi bırak özgürce kanatlarını açsın. Maskını maskesini atsın kiminle ne zaman nerede nasıl mutlu ise yaşasın tadına vara vara..
Tolga TURAN