Musa Demirci’yi Rahmetle Yadediyoruz
Kaç gündür bir şeyler yazmak istiyorum fakat Rabbim‘in Şafi ismi tecelli eder diye, bir türlü kalemim hareket etmedi.
Dünyanın fani olduğunu biliyoruz.
Biz burada misafir olduğumuzun da farkındayız.
Ama hiç misafir gibi davranamıyoruz.
Ne zaman bir yakınımız dünyasını değiştirse, emr-i hak vuku bulursa, o zaman gerçeği anlıyoruz.
Eğer iş işten geçmediyse?
Bu yazıyı bugün Sivas Yukarı Tekke‘de aile mezarlığına defnedilen merhum Tarım İl Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı yapmış, Ziraat Yüksek Mühendisi çok sayıp sevdiğim bir büyüğüm için yazıyorum.
Niye bu kadar yapmış olduğu görevleri ve bulunmuş olduğu durumu bildirme ihtiyacı duydum?
Çünki kabir bu ünvanları ve makamları kabul etmiyor.
Şu halde makbul olan nedir?
Bence bir hoşseda.
İşte Musa Demirci böyle bir insandı.
O bir rol modeldi.
Hangi görev verilirse onu en güzel şekilde yerine getirmesini bilen ve kendinden hep iyi konuşturan bir insandı.
Hayatında başkasına yardım etmeyi seven, ihtiyaçlı olanlara ihtiyaç anında yardım elini uzatan, yapacağı hizmetlerin karşısında bir menfaat beklemeyen müstesna bir insandı.
Ben kendisini hep ibretle ve rol model olarak takip etmişim.
Çokta istifade ettim.
Bir makam elde ettim diye gurur, kibir ve enaniyetinden yanından geçilmeyen kişilere ibretlik bir modeldi Musa Demirci. 
Evvela kulaklarımdan eksik olmayan çok güzel ezan okuduğunu buradan söylemek isterim. Yani onun Müslümanları camiye davetini duyanların bu davete icabet etmemesi mümkün değildir.
Diğer taraftan Sivas’ın adet ve geleneklerine bağlı birisiydi.
Gerek milletvekilliği, bakanlık yaptığı ve Ak Parti Genel Başkanlığında’ki idari görev dönemlerinde, gerekse ondan sonraki zamanlarda, hatta köyüne de bir ev yaptırarak, irtibatını kesmemiş, Sivas’a aidiyetini her zaman izhar etmiş örnek bir modeldir Musa Demirci.
Tıpkı kabrinin de Sivas’ta bulunmasını vasiyet ettiği gibi. 
Kendisinin siyasete ilk atılacağı günlerinde Aydın’da Tarım İl Müdürlüğü yaparlarken, ben Süleyman Demirel Üniversitesi’nde öğretim üyesiydim. Telefonda kendisine milletvekili aday adayı teklifinin geldiği söyledi.
Başka birisi olsa nefes almadan hiç kimseye söylemeden derhal istifasını basar, gider adaylığı kabul ederdi.
Ama Musa Demirci öyle yapmadı.
Önce ölçüp tarttı.
Sonra daha ehliyetli insanların olup olmadığını sorguladı.
Sonra da sorumluluktan kaçmamak için istemiyerek görevi kabul etti.
Burada ben de tabii ki fikir beyan ettim. Neticede Milletvekili oldu ve Tarım Bakanı oldu.
Bir yıl yapmış olduğu tarım Bakanlığında tarımla ilgili adeta reform yapmıştır.
Burada dile getirmek istediğim başka bir şey var.
Normalde devlet memurluğunda mesai sekiz saattir.
Musa Demirci Tarım Bakanlığında mübağala olmasın 24 saat mesai yapıyordu.
Ben kendisine Sayın Bakanım neden bu kadar çok kendinizi yoruyorsunuz? Gece uyku için dinlenmek için verilmiş gündüz de 8 saat mesai yapmak için verilmiş.
Dolayısıyla çok önemli misafirleriniz geliyor, akrabalarınız geliyor, siz çalışmalarınızı bitiremediniz için onlara hoşgeldiniz bile diyemiyorsunuz.
Aldığım cevap çok enteresandır.
Tarım Bakanlığında bakanlık yapanlar, meslekten yetişerek gelenler olmayınca, o kadar çok eksiklerle karşılaşıyorsunuz ki, düzeltmek için 24 saat yetmiyor.
48 saat olsa çekinmeden harcayacağım.
Biz de mecbur kalıyoruz 24 saatte 48 saatin hizmetini vermeyi.
Merhum Musa Demirci benim hem akrabam hem halamın damadı ve hem de çok sevdiğim bir Ağabeyimdi. Onu böyle bir yazıda anlatmak mümkün değil. Ancak rol model aranıyorsa ben Musa Demirci numune-i imtisal, örnek alınması gereken bir kişi olarak her zaman rahatlıkla söyleyebilirim.
Allah gani gani rahmet etsin.
Kalanlarına da sabr-ı cemil ihsan etsin.
Ruhu şad olsun.  
16.05.2020
Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu