Korona virüs sayesinde hayatımıza birçok kavram girmiş oldu. Bazı kavramların ise hiç olmadığı kadar itibarı tavan yaptı. Bu salgın bir şekilde hayatımızdan çıkıp gidecek fakat arkasında da birçok olumlu/olumsuz iz de bırakacaktır.
Bu süreçte popüler olan kavramların başında negatif gelmektedir. Gerek teknikte, gerekse sosyal hayatta pozitif hep olumlu ve makul kabul edilirdi. Bunun yanında ise negatif her daim olumsuzluk algısı olarak itici olmuştur. Fakat korona tespitinde yapılan testlerde sonucun negatif çıkması hastalığın olmadığı dolayısı ile arzu edilen bir sonuçtur. İlk defa algı olarak kötü olan bu kavramın elde edilmesi sevinç ve mutluluk kaynağı olmaktadır.
Hayatta bu şekilde ters köşeler her daim olmasa da zaman zaman ortaya çıkması yaşamın bir cilvesi olarak kabul edilmektedir. Yaşadığımız devir, aynı zamanda algı çağı olarak da kabul edildiği için bu kavram göz ardı edilemeyecek bir düzeydedir. Algı oluşturma, algı yönetme, algıda seçicilik kavramları günümüzde toplumları yönlendirme konusunda çok etkilidir. Özellikle; ordu mensupları, istihbarat elemanları ve siyasetçiler bu kavramları çok etkili şekilde kullanmışlardır. Gerçeklerin ters yüz edilmesi, çarpıtılması, olduğundan farklı gösterilmesi algı sayesinde olmaktadır.
Algı aynı zamanda bilinçaltına hitap ettiği için, iyi bir algı yönetimi beynimizi ele geçirmek anlamına da gelmektedir. Negatif ve pozitif kavramları da uzun süreli ve birçok durumda beynimizde farklı çağrışımlara neden olduğu için ters durumda bir şok yaşanması da normaldir.
Bu süreçte eski dünya düzeni yerle yeksan olduğu için bu güne kadar doğru bildiğimiz ne varsa hepsini unutmamız gerekecektir. Bu durumun tersi de doğrudur. Mutlaka yeni bir dünya kurulacaktır ve bu yeni düzende her şey çok farklı olacaktır. Duygular, düşünceler, değerler ve değer verdiklerimiz çok farklılıklar gösterecektir. Bugüne kadar bizim için vazgeçilmez olan birçok şey anlamını yitirmiş olacaktır, bunun yanında unuttuğumuz birçok değerde geri dönmüş olacaktır. Bu sıkıntılı durum sonrasında; hümanist değerler, insanlık, samimiyet ve bağlılık çok daha farklı tezahür edecek ve yeniden vazgeçilmez olacaktır.
Sonuç olarak; zamanın ve atinin ne getireceğini önceden kestirmenin mümkün olmadığını acı bir şekilde öğrenmiş olduk. Bunun yanında çok uzun vadeli plan yapmanın gerekli olmakla birlikte bir anda her şeyin tersine döneceği de akıldan çıkarılmamalıdır. Sağlıklı kalmanın ve bunun yanında doğal gıdanın gelecek için vazgeçilmez trendler olacağı da muhakkaktır.
Esenlik dileklerimle,
Erol Aydın