15 Temmuz... 2016... İzmir... Gaziemir... TRT 1 ve Canlı Yayın. YURTTA SULH KONSEYİ, ÜLKEDE YÖNETİME EL KOYDU. Şimdi de başka bir canlı haber. " ÜLKEMİN VATANDAŞLARINI  ÜLKEMİN MEYDANLARINDA GÖRMEK İSTİYORUM." " Hadi hanım Bayrağı al. Konak Meydanı'na Saat Kulesine gidiyoruz"  Elimizde bayrak ile 15 dakikalık yolu 2 saatte ancak varabilmiştik.  Yolda kimler yoktu ki; genci, ihtiyarı, sakallısı, sakalsızı, hilal bıyıklısı, top sakallısı, takkelisi, şalvarlısı  başı açık ve tesettürlüsü. O gün tıpkı Yahya Kemal Beyatlı'nın dediği gibi BİN ATLI AKINLARDA ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK.  Evet, şendik. Zira ülkeyi ve yönetimi ele geçirmeye teşebbüs edenlerin teşebbüslerini, kursaklarında bırakmanın mutluluğu ve huzurunu yaşıyorduk. Lâkin.. Bugün... Bir haber... Bir söz... BÜTÜN DEVRELERİMİ YAKTI. İzmir'de kamu kuruluşunda Bölge Müdürü olan bir abimin sözü BU KADARINA DA YETER!!! ŞAYET GERÇEK İSE... YAZIKLAR OLSUN!!! BUNU YAPANIN. ........ dedirtti. Hadise şu. 15 Temmuz 2016 günü, meydana kimler çıktı, kimler çıkmadığının tespiti yapılıyor. Meydanlara çıkıp, ellerde BAYRAK, dillerde ALLAHU EKBER  diye bağıran şahısların o gün meydanlar da çektirdikleri resim yada resimler isteniliyor. Böyle onursuz bir davranış bu vatan evlatlarından İSTENİR Mİ? İSTENEBİLİR Mİ? Bunu isteyen kim?   Kimler?  Hangi siyasi akıl? ise  YAPMAYIN!!!  Bundan da öte  BÖYLE ONURSUZ BİR DAVRANIŞI BİZ DEN İSTEMEYİN.  OLSA DA VERMEM diyen Anadolunun civanmert evlatlarına da daha fazla zulüm yapmayın!!! Peki vermeyenler olursa yâda olmuşsa ne oluyor? olacak? yâda olmuş? Yoksa.... Yoksa.... SÜRGÜN SPOR!!! İnanamadım. Şaka yapıyorsun değil mi abi? "Yok yok, sen gerçekten şaka yapıyorsun" dedim. Lâkin; tunç gibi, kaya gibi duran bir yiğit vardı karşımda. Maaalesef olay doğru idi. Nasıl bir mantık... Nasıl bir akıl... Nasıl bir zorbalık... Nasıl bir siyaset... Hangi gözü dönmüş bir zihniyet böyle gayri kanunî bir işi  İCRAAT HALİNE GETİRİYOR. O gün, o meydanda hiçbir  mevki, makam, şan, şöhret, taltif, teşekkür beklemeyen  MANGAL YÜREKLİLER VARDI. Zira;  VATAN SEVGİSİNİN BEDELİ YOKTUR. SEVGİNİN BEDELİ, YA ŞEHİTLİK, YÂDA GAZİLİKTİR. O gün canlarını, cananlarını bir avuç p... yüzünden;  ellerinde, kucaklarında Rablerine(c.c) teslim eden anneler, babalar, eşler, kardeşler, arkadaşlar vardı. İki günün sonrasında ise;  bu vatana kasteden, terör örgütleri ile iç içe olanlar iktidara; iktidarın cumhurbaşkanına, başbakanına,  siyasilere ve icraatlarına  KÜFÜR EDEN HAKARET EDEN ALÇAKLAR VARDI. Şimdi o alçakları görünce merhum milli şairimiz M.Akif ERSOY'un o şiiri aklıma geliyor. Sanki o meydanları sonradan  dolduran bazı RİYAKARLAR  ŞEREFİNİ SATANLAR, PARANIN EVLATLARI için yazmış. Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!  Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne!  Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! Şimdi birisi çıksın; vatanını, bayrağını, milletini, toprağını bu ülkenin tüm etnik kökenleri ne olursa olsun KARDEŞİM diye can-ı gönülden sarıp sarmalayan benim de çok  iyi tanıdığım abimizin sadece ve sadece  O GÜN MEYDANDA BİR FOTOĞRAFI OLMADIĞI İÇİN GÖREVDEN ALINMASININ ve BAŞKA BİR YERE TAYİN EDİLMESİNİ hangi akıl ve mantıkla izah edileceğini bana bir anlatsın? Yoksa bu bir şaka mı? Şayet gerçekten bir şaka ise SENARYOSU HİÇ TE İYİ YAZILMAMIŞ KÖTÜ BİR YEŞİLÇAM SENARYOSU. ŞAYET GERÇEK İSE... Ne diyeyim! YAZIKLAR OLSUN!!!!!!!! Selâm ve dua ile  Bülent ERTEKİN