Çocuklarımız geleceğimizin güvencesi ve teminatı olduğu için onların iyi yetişmeleri önemlidir. İyi yetişme, ailede başlayıp okulda devam edecektir. Bunun için öğretmenler birer insan mühendisleri olarak önemli misyon üstlenmişlerdir.
Bugün sizlere bir portre olarak idealist bir öğretmenden bahsetmek istiyorum. Kendisi gerek karakter, gerek kişilik gerek se fıtrat olarak sanki bu iş için özel yaratılmış bir insan. Pozitif enerjisi, sempatik tavırları ve mahcup edasıyla merhamet timsali bir insandır. Bir eğitimci olarak sürekli kendisini geliştiren bir yapısı vardır. Derslerinde çoğu zaman espri üreterek farklı bir tutum sergileyip daha verimli olmuştur. Bunun dışında, sınıfta dünya görüşü ve frekansı ile ilgili bir ifade sarf ettiği görülmemiştir. Yumuşak ve kadife sesiyle en hırçın öğrenciyi bile anında muma çevirecek kadar naif bir insandır. Sesini yükselttiği, çocuklara bağırdığı vaki değildir. Güzel ahlak ve edebi ile istese de sesi konuşma tonunun üstüne çıkmaz. Çıkışmasında bile bir yumuşaklık ve zarafet vardır.
Yaptığı işi mesai saatleri ile sınırlamayan bir vizyona sahiptir. Okul dışında çocuklarla halı saha maçı yapmak en büyük eğlencesidir. Bunun dışında topluca sinema ve tiyatroya, pikniğe hatta yurtdışına bile gitmektedir. Gönüllere ektiği sevgi tohumları yeşererek bir ömür boyu canlı kalmaktadır. Çocuklarda onu çok sevmekte, mezun olup gitseler bile ilişkileri hiçbir zaman kopmamaktadır. Çocuklarla ilişkisi bir öğretmen ve öğrenci ilişkisinin ötesine geçerek boyut değiştirmektedir. Tabi ki saygı ve sevgi çerçevesinde bu ilişkiler sonsuza kadar sürüp gitmektedir. Toplu olarak yapılan etkinliklerde etrafı talebesi olsun olmasın tüm çocuklar tarafından sarılmaktadır. Sevgi yumağı oluşturulmakta ve birlikte fotoğraf çektirmek için adeta yarışılmaktadır.
Ne kadar sevildiğine güzel bir örnek verirsek mesele daha iyi anlaşılmış olacaktır. Herhangi bir sınıfta derse gireceği zaman kendisini koridorda çocukların alkış, tezahürat ve coşkuyla karşılamaları sıra dışı bir olaydır. Tevazu sahibi bir insan olarak bu durum hoşuna gitse de kendine has tebessümü ve beden dili ile mahcup olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak; ismi gibi dinin güneşi, soy ismi ile müsemma bir insan olarak kendisine kimse yetişemezdi. Bu şekilde örnek ve model öğretmenlerin çoğalması eğitim adına umut verici. Fakat tek çiçekle bahar gelmeyeceği için bu çiçeklerin çoğalması elzemdir.
Bir portre olarak; Şemsettin YETİŞEN (Balçova Başöğretmen Atatürk Ortaokulu-Türkçe Öğretmeni)
Saygılarımla,
Erol Aydın