Başkaları tarafından görülmenin, takip edilmenin insanları artık var eden bir eyleme dönüştürüyor. Ummadığı bir kişi sosyal medya üzerinden bireyi takibe almışsa o birey kendini anında önemli takip edilen bir kişi olarak görmeye başlıyor. SANAL DÜNYA yani GERÇEK OLMAYAN DÜNYADA, kendine bir dünya oluşturma çabasına giriyor ve tek kişilik dünyasını oluşturup içinde beğeni ve paylaşım odaları, yorum balkonları ile var etmektedir.
Yığın yığın kalabalıklar arasında ki monoton, ruhsuz hayatımızı sosyal medya denilen tuzak ile renklendirmeye çalışıyoruz. Halbuki toplum olarak inanç olarak; dünyadaki en hakiki, en renkli bir toplumuz. İnanç olarak ise bizi biz eden sorunlardan, adaletsizlikten uzak adaletli olmayı emreden güzellikleri yayan, çirkinlikle mücadele ettiren bir inancımız var. Moralin mi bozuldu? aç Kur-an'ı kerim den bir süre oku, hem can sıkıntın geçsin, hem de sevab kazan, kendini asla ve kat-a yalnız hissetmezsin. Çünkü, seni yaratan rabbinin bize bizden daha yakın olduğunu biliriz ve şah damarından bile sana daha yakın olduğuna inanırız.
Siyonizm oluşturduğu üçkağıt sistemine birde sanal sistemi entegre ederek toplumları kendine köle haline getirmiş ve sanal dünya üzerinden kendine cepheler açarak bu cephelerde insanları savaştırarak onların üzerinden menfaat elde etmesi onları sosyal medya aracılığıyla yönlendirmesi ve bu yönlendirmenin adı ihanet olması gerekirken toplumlarda bunun adına devrim olarak adlandırılması bile sosyal alanda müslümanların ne kadar zayıf olduklarını göstermektedir.
NASIL KÖLE OLUYORUZ?
Bu soruya bugün birkaç saat içinde binlerce cevap verebiliriz.
Ancak bununla alâkalı kısa ama önemli ana başlıklara vurgu yapacağız.
- Toplumun içinden uzaklaşarak yalnızlaşıyoruz,
- Hal hatır sormalar, kalbden değil elden çıkıyor,
- Etkileşim, çeşitlilik ortadan kalkıyor,
- İletişimsiz, birbirinden bihaber toplum türetiliyor
- Aile hayatı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor
- Gerçek kişiliğimiz ortadan kalkıyor
Bunları topyekün ele aldığımızda düşündüğümüzde ne kadar ağır bir operasyon içinde olduğumuzu ancak kavrayabiliriz.
Sosyal medyaların, yerli ve milli olmadığınıda ele aldığımızda kıskacın ne kadar daraldığınıda gözlemleyebiliriz.
Yazımızı dizi halinde yayınlayacağımız için bugünlük de burada nokta koyalım.
En kısa zamanda yerli ve milli güvenilir sosyal medyamıza kavuşmak temennimiz olsun.
Allaha emanet olunuz.
Nesibe TÜKEL