Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

SU’YUN ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÖZYAŞI

Ege İle Yaz Konuşmaları: 7   Biz bu sular için öldük… Şimdi yabancılar bu suları bize parayla satıyor. Biz vatanı özgürleştirdik ama suları özgürleştiremedik. Suları özgür değilse vatan özgür olabilir mi?   Adana’da Ağustos sıcağı… Güvercinler, Küçüksaat Meydanı’nda Atatürk Anıtı’nın gölgesine sığınmışlar. Yollar olağandan daha tenha… Hayatın akışı olduğundan daha yavaş… Büfeye yaklaştım su alacağım. O sırada benden daha yaşlı ve benden daha yavaş bir adam yaklaştı. Elinde bozuk para vardı ve büfeciye: “Oğlum, bu su kaç lira?” diye sordu. Büfeci de: “6 lira amca” dedi. Adam fiyatı duyunca, aniden daha da durgunlaştı, bakışı sabitleşti, Elindeki bozuk parayı avuçlarına sakladı ve geldiğinden daha yavaş hareketlerle geri döndü. Atatürk Anıtı’nın yanındaki banka oturdu. Güvercinlerle birlikte anıtın gölgesine sığındı. Parasının çıkışmadığını düşünerek, kendime su alırken bir tanede onun için aldım. Gelip yanına oturdum ve suyu uzattım… Bana bakınca, gözlerinin yaşardığını fark ettim; ağlamıştı. Gözyaşlarından utanmışçasına sildi ve bana: “Teşekkür ederim” dedi. “Lütfen buyurun, sizin için aldım” dedim. Adam, hüzünlü bir tebessümle: “Param olmadığı için suyu almadığımı düşündünüz değil mi?” diye sordu. Aniden mahcup oldum ve: “Evet” dedim çekinerek. “İnceliğiniz için teşekkür ederim. Param var. Sadece üzüldüm, çok üzüldüm” dedi. Bir şey sormadım, anlatmaya devem etti: “Düşünüyorum da, babam Kurtuluş Savaşı Gazisiydi. Sülalemizde, onlarca insan, canını verdi. Çoğunun mezarı yok. Çanakkale’de, Yemen’de… Adlarını bile bilmediğim yerlerde... Biz bu acıları neden çektik? Özgür olalım diye… Bu kan denizinden, içinde çiçekler açan vatan kurduk. (Anıtı göstererek) bak işte heykelini dikmişiz… Ve hala gölgesindeyiz. Biz vatan kurduk ama şimdi suyumuz özgür değil… Biz bu sular için öldük… Şimdi yabancılar bu suları bize parayla satıyor. Biz vatanı özgürleştirdik ama suları özgürleştirememişiz… Suyu, havası, denizi, gökyüzü özgür değilse ve ben bunlardan faydalanmak için parasını yabancılara ödeyeceksem, biz neden öldük? Sular özgür değilse, vatan özgür olur mu? İşte ona ağlarım kardeşim…” Not: Bu olayı yaşayınca nasıl yazacağımı düşünürken liseden sınıf arkadaşım Halis Aklar’ın bir paylaşımı bana ilham verdi Teşekkür ediyorum. Halis Aklar paylaşımı İtalya'daki  93 yaşındaki bu adamın gözleri niye yaşlı biliyormusunuz? Bu adam Corona Virüsü bulaştığı için hastaneye yattı. İyileşti.! Hastaneden çıkarken Endüstriyel solunum cihazının kullanma bedelini ödemesi istendi. ve yaşlı adam ağladı. Doktor fatura yüzünden ağlamamasını tavsiye etti. Yaşlı adamın söyledikleri tüm doktorları ağlattı. -Ödemem gereken para yüzünden ağlamıyorum. Tüm bunları ödeyebilirim. 93 yıldır Tanrı'nın havasını soluyorum diye ağlıyorum ve bunun bedelini hiç ödemedim. Hastanenin solunum cihazını bir günlüğüne kullanmak için 500 euro istendi. Tanrı'ya ne kadar borcum var biliyor musunuz? Bunun için Tanrı'ya daha önce asla teşekkür etmedim. Ağrısız ve hastalıksız olarak havayı özgürce soluduğumuzda kimse yaşamı ciddiye almıyor. Sadece hastaneye girdiğimizde solunum cihazını kullanarak nefes almanın bile parayla olduğunu öğreniyorsunuz. Her gün Nefes alıp, Nefes verdiğimiz İçin Allah'a sonsuz şükürler olsun Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi......
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2023 - Pazartesi

SU’YUN ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÖZYAŞI

Ege İle Yaz Konuşmaları: 7

 

Biz bu sular için öldük… Şimdi yabancılar bu suları bize parayla satıyor.

Biz vatanı özgürleştirdik ama suları özgürleştiremedik.

Suları özgür değilse vatan özgür olabilir mi?

 

Adana’da Ağustos sıcağı…

Güvercinler, Küçüksaat Meydanı’nda Atatürk Anıtı’nın gölgesine sığınmışlar.

Yollar olağandan daha tenha… Hayatın akışı olduğundan daha yavaş…

Büfeye yaklaştım su alacağım. O sırada benden daha yaşlı ve benden daha yavaş bir adam yaklaştı. Elinde bozuk para vardı ve büfeciye:

“Oğlum, bu su kaç lira?” diye sordu. Büfeci de:

“6 lira amca” dedi. Adam fiyatı duyunca, aniden daha da durgunlaştı, bakışı sabitleşti, Elindeki bozuk parayı avuçlarına sakladı ve geldiğinden daha yavaş hareketlerle geri döndü. Atatürk Anıtı’nın yanındaki banka oturdu. Güvercinlerle birlikte anıtın gölgesine sığındı.

Parasının çıkışmadığını düşünerek, kendime su alırken bir tanede onun için aldım.

Gelip yanına oturdum ve suyu uzattım…

Bana bakınca, gözlerinin yaşardığını fark ettim; ağlamıştı.

Gözyaşlarından utanmışçasına sildi ve bana:

“Teşekkür ederim” dedi.

“Lütfen buyurun, sizin için aldım” dedim. Adam, hüzünlü bir tebessümle:

“Param olmadığı için suyu almadığımı düşündünüz değil mi?” diye sordu. Aniden mahcup oldum ve:

“Evet” dedim çekinerek.

“İnceliğiniz için teşekkür ederim. Param var. Sadece üzüldüm, çok üzüldüm” dedi.

Bir şey sormadım, anlatmaya devem etti:

“Düşünüyorum da, babam Kurtuluş Savaşı Gazisiydi. Sülalemizde, onlarca insan, canını verdi. Çoğunun mezarı yok. Çanakkale’de, Yemen’de… Adlarını bile bilmediğim yerlerde...

Biz bu acıları neden çektik? Özgür olalım diye…

Bu kan denizinden, içinde çiçekler açan vatan kurduk. (Anıtı göstererek) bak işte heykelini dikmişiz… Ve hala gölgesindeyiz.

Biz vatan kurduk ama şimdi suyumuz özgür değil…

Biz bu sular için öldük… Şimdi yabancılar bu suları bize parayla satıyor.

Biz vatanı özgürleştirdik ama suları özgürleştirememişiz…

Suyu, havası, denizi, gökyüzü özgür değilse ve ben bunlardan faydalanmak için parasını yabancılara ödeyeceksem, biz neden öldük?

Sular özgür değilse, vatan özgür olur mu?

İşte ona ağlarım kardeşim…”

Not: Bu olayı yaşayınca nasıl yazacağımı düşünürken liseden sınıf arkadaşım Halis Aklar’ın bir paylaşımı bana ilham verdi Teşekkür ediyorum.

Halis Aklar paylaşımı

İtalya'daki  93 yaşındaki

bu adamın gözleri niye yaşlı biliyormusunuz?

Bu adam Corona Virüsü

bulaştığı için hastaneye yattı.

İyileşti.!

Hastaneden çıkarken

Endüstriyel solunum cihazının

kullanma bedelini ödemesi istendi.

ve yaşlı adam ağladı.

Doktor fatura yüzünden

ağlamamasını tavsiye etti.

Yaşlı adamın

söyledikleri tüm doktorları ağlattı.

-Ödemem gereken para yüzünden

ağlamıyorum. Tüm bunları ödeyebilirim.

93 yıldır Tanrı'nın havasını soluyorum diye

ağlıyorum ve bunun bedelini hiç ödemedim.

Hastanenin solunum cihazını bir

günlüğüne kullanmak için 500 euro istendi.

Tanrı'ya

ne kadar borcum var biliyor musunuz?

Bunun için

Tanrı'ya daha önce asla teşekkür etmedim.

Ağrısız ve hastalıksız olarak havayı özgürce

soluduğumuzda kimse yaşamı ciddiye almıyor.

Sadece hastaneye girdiğimizde solunum cihazını kullanarak nefes almanın bile parayla olduğunu öğreniyorsunuz.

Her gün Nefes alıp, Nefes verdiğimiz İçin Allah'a sonsuz şükürler olsun

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi......

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.