Anlamsız
ve cüretkar şu insan
kocaman bir yalnız…
Aden’den beri havasız…
medeti yıldız falı
imdadına koşar reçeteli antidepresan
tut sende elinden koşubandı,
Bodrumlarda saadet aile boyu
yetiş ya botoks
hepi topu iki sutun dört satır vefat ilanı
e nereye
e bilmem
öyle işte
atalarından miras
you wellcome böl-parçala-yönet!
komşuda pişen bize düşmediğinden beri
bu işte bir yalnızlık var
modern dogmalar
yalancı dolmalardan daha lezzetli
ucuz bir sos
kepaze bir tabakta
temcit pilavına katık
her öğün önümüze
konup kalkmakta konup kalkmakta
sallasana salla dökülecek
ceplerimizden karanlık adresler
en temiz en steril ihanetler
gülümsemekte model model protezler,
kulaklarını kapa
günah bulaşmamış çocuk çığlıklarına
kahkahalar kafiye
yama yama
kalbine kalbine
Aboneyim abone!..
ah ana arter
naylonlaşmış çiçekler,
yürekler…
betondan cumartesi geceleri,
parfümlenmiş cenazeler,
ılık ılık davetler
var mısın yok musun?
İhalede gözlerin
hıdırellez bakıyor ardından
hayır, hızır burdan hiç geçmedi
hiç de geçmeyecek
e nereye
belediyeye…
Ah Türkiye!
Sende ye sende ye...
ye ye ye,
öyle işte ecdada sitem
you vellcome saldır-öldür-yoket!
elektrik çarpan bir şey,
nükleerli belki,
birazda Karadeniz sahili…
Kömür madeni...
şok eden üçüncü sayfa haberleri
netameli her sabah
kapıda kapıcının bıraktığı
ekmeğin gramajı
ve kapı çelik kapı
korku dağları sarmış şehirde
güvenlikli siteler
güvenliksiz ilişkiler
gerillaysa dağda
papuçları ogün bugün mekap lı
seyret beni vebcamden
korkuyorum üç boyutlu gerçekten
Facebooktasın
Twitle beni dürtü beni
sülbün sallantıda
idrakte problem
kapat gözlerini
yavaş yavaş gayya
sallan yuvarlan
eskiden dünyaydı bir yuvarlak olan
figürsüz fütürsuz köşesiz herşer!
kalleş bir rotanın dümen suyunda
meydanlarda arap rüzgarı
Ardından temmuzun onbeşi
Onbeşliklerse çanakkalede...
Twitle beni
ha babam de babam
karamba karambita
dansın yada kıvırmanın türlüsü
biz enseyi kararttıkça
aksansız bir dilsizlik
beynelmilel lisanı zalimin
rezidanslarda, şimdilerde
seyrelt bıyıklarını
büyüt gardrobunu
mukaddesatçı ol
Inşaatçı...kriptolusu hemi de...
sus işte
sustukça
hepimizin adı okunuyor
sırat cetvelinde sırayla
olacak o kadar!
bu çarşı kime karşı
eski açık uyuma
şike ama kime
e nereye
e bilmem
öyle işte baltacıdan devraldık,
you wellcome illaki messenger
numaralar çoğaldı
0 bilmem kaç
ip üstünde yürüyen cambaz demode
fritöz ve mikrodalga fırın
aşımız pizza
kalbimizi kavuruyor
maximum ayarda
alışveriş sepetinde
matik matik torbaların yanında
hazır çorba
hamburger ve cola
kanatlı pedler
çocuk mamalarıyla aynı rafta
yani baba katiliyle baban bir safta
her şeyimiz taklit ve de çakma
antikorlar üretiyor artık
antrikot bilmeyen nefs-i emmaremiz
hişt baksana bana
survivor adalarında da iblis var
tut ki gitsen
Öyle bir geçer zaman ki,
otobüs durağı deniz kenarı
ormanlık alan yatak odası
zenci marka saatler
sevdalar çakma
ceylanın çabukluğu
çimenlerin hışırtısı
kini nefreti hırsı
sattılar satılacak ne varsa
her yol roma her yer piyasa
ne yazar boşa yalvarma
unuttuk yalvarmanın raconunu
ayağımızda top aklımız pop
burnumuzda halka sıçratıkça
sıçradı sıçrayacağı kadar necaset
e nereye
e bilmem
öyle işte
yok böyle dans
you wellcome memleket festival
bir adam şiiri sevdi
belki bir dağ adamı
unutma
derin bir nefes al
gelecek yok,
geçmiş acı hatıra…
aldanma!..
Kobay ve klon aynı kundakta!
FD