NERDE LİYAKAAAAT,
NERDE EHLİYET.!!!
Yıllardır ağzımızda peselenk olmuş bir cümle vardır. Hemen hemen hepimiz iş yâda şahıs, hangi konumda olursa olsun bu sözcüğü söyleriz.
" İşin adamı işin başına geçmemiş birader"
" Nerden bulurlar böyle adamları doğrusu hiç anlamam. Adam mimar/ peyzajcı, getirmişler gıdanın başına. Ne anlar mimar gıdadan yahuuu? " vs vs.
Anlatılmak istenen, işin başına işi bilen ehliyetli, liyakatli adam değilde ADAMA İŞ BULMUŞLAR. Tabiiki böyle olunca da iş veya sektör bir adım dahi ileri gitmesini bırakın işler âdeta arap saçına dönüyor.
Oysa, başta sayın başkanımız sonrasında da bakan ve milletvekillerimizin ağızlarında olan, sürekli bu konuda
MİLLETE, ÂDETA TEMİNAT VERİLEN ne idi?
"Ehliyet, liyakat önemli. Parlamentodaki prensiplerimize dikkat etmemiş, devamda hassasiyet göstermemiş arkadaşlarımızı listelere koymadık, koymuyoruz..
.........."
(22.05.2018 07:57)
Evet, bu sözler sayın Cumhurbaşkanımızın Bosna'da yapmış olduğu bir konuşmadan.
Lâkin ne hikmetse bu konu hususunda gereken hassasiyetin gösterilmediğine şahit oluyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız, bakan ve milletvekillerimizin daha önceki konuşmalarında;
LİYAKAT,
EHLİYET,
SADAKAT konusunda çok ama çok hassas olacaklarını belirtmiş idiler.
Oysa gördüklerimiz,okuduklarımız ve duyduklarımız ise bizi oldukça kaygılandırıyor. Zira nerde işi bilmeyenler, tecrübesizler var ise devletin özellikle BEYNİ, HARD DİSKİ mesabesinde olan bir departmanında. Söylenildiği gibi LİYAKAT, EHLİYET ve dahi SADAKAT kavramların hiç te söylemlerde zikr edildiği gibi NAZARA DİKKATE ALINMADIĞINI GÖSTERİYOR.
Konumuz:
BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ
Yeni sisteme göre Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı kurulunca, Başbakanlık Osmanlı Arşivi ortadan kaldırılmıştır. Bu kurumda çalışan uzmanlar da diğer Başbakanlık çalışanları gibi personel havuzuna düşmüşler. Doğrusu ortaya çıkan sonucu da tahmin eden olmamış. Zira beş yüz küsur çalışanın; daha doğrusu nadir yetişen uzmanların yarısı (ki sayı kesin değil), kendilerini ilgilendirmeyen başka kurumlara tayin edilmiş.
Konu, elhasıl böyle.
Şimdi bunu okuyunca gayri ihtiyari soru sormadan edemiyorum/uz.
Neden???
Niçin???
Nerde millete verilen sözler?
DEVLETİN BEYNİ...
DEVLETİN GEÇMİŞİ...
DEVLETİN GELECEĞİ...
DEVLETİN HAFIZASI mesabesinde olan bu kuruma
LİYAKATSİZ,
EHLİYETSİZ,
bilim/ilim adamlarının atanması acaba hangi mantığa hizmettir?
Biz yoksa eski hastalıklarımızdan birisi olan
İŞE Mİ ADAM?
yoksa,
ADAMA MI İŞ BULMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
Hassas, hatta çok önemli bir konu daha var ki bence en önemlisi.
SADAKAT!!!!
Getirilen bu vatandaşlar birde
SADAKATSİZ!!!
HAİN GÜRUH!!! ise varın gerisini siz düşünün?
Şimdi gelin soruyu tekrar kendimize soralım.
NERDEEEEE LİYAKAAAAT!
NERDEEEEE EHLİYEEEET!.
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN