BİRLİK VE BERABERLİĞİN ZİRVE NOKTASINDAYIZ.
Birlik...
Beraberlik...
Tek vücut..
Yek vücut...
15 Temmuz hain darbe girişimi ile birlik ve beraberliğimizin zirve yaptığı noktalardayız.
Sanki bir imtihan gibi...
Geçmişte, zalimlerin ve hainlerin yağlı ilmiklerine ellerimizle teslim ettiğimiz masum ve yiğit adamların, kötü ve acı günlerin intikamını alıyor gibiyiz.
Bir cuma hutbesi...
Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hutbesinde; "İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor." ifadelerini kullanıyor. Akabinde malum çevreler tarafından bir linç girişimi.
Artık yok öyle sus pus...
Sineye çekme...
Vardır bir hayır, demek.
Bugün geldiğimiz noktada devlet ve millet elele.
Ve zirve noktasında.
Bediüzzaman Hazretlerinin hizmetkârı ve talebesi Hüsnü Bayramoğlu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Hocaya destek telefonu açıyor. Cuma akşamı Erbaş Hocayı arayan Bayramoğlu “Hocam sabaha kadar bekleyemedim hemen aramak istedim. Sizin Kuran hakikatlerini haykırmanızdan rahatsız olanlar varmış! Sakın üzülmeyin! Hakkı haykırmaya devam edin. Allah ve Resulü sizinle beraberdir. Biz de Nur talebeleri de sizinle beraberiz!”
O gün adını ve sanını dahi bilmediğimiz nice milyonlar;
SİZİNLE BERABERİZ!!!
HAKKI HAYKIRMAYA DEVAM EDİN...
ALLAH VE RESULÜ SİZİNLE BERABERDİR.
dedi.
Bitti mi?
HAYIR!!!
Ya SOYLU'nun asil davranışının akabinde millette meydana gelen infiale ne demeli? O gün İSTİFA haberi duyulur duyulmaz sosyal medyadaki SENİ YEDİRMEYECEĞİZ diyen milletin gayretine ne demeli?
O gün...
O akşam...
Biri " ANKARA'YA YÜRÜYORUZ" dese, emin olun herkes yollarda idi.
Millet sevdiğini artık bırakmıyor. Bir kere bıraktı o gün üç tane vatanın ASLAN evladlarını katlettiler. Bugün o milletin evlatları;
SÖZ VERDİLER...
AHD ETTİLER...
SİZİ YEDİRMEYECEĞİZ...
15 Temmuz gecesi...
Minarelerden okunan salalar...
Meydanlara...
Meydanlara diyen kahraman yürekler ile beraber o gün eşim ve ben, annemi çocuklarımı, yeğenlerimi evde bırakıp Konak meydanına inmiştik.
O gün tüm kanallarda bu coşku dolu hareket ekranlarda idi.
Oysa, bana göre
bir MİLLETİN YİNE/ YENİDEN DİRİLİŞİNİN AYAK SESLERİ İDİ.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra o gece meydanlara çıkanlarla yapılan röportajlarda “Dedem Adnan Menderes’in asılmasına ses çıkaramadığı için içimde hep bir sızı kalmıştı. Ben ve çocuklarım bunu yaşamasın istedim” diyen çok insan vardı.
O gün söz vermiş idik...
Biat etmiştik...
Artık vatanın ASLAN yüreklerini çakallara teslim etmeyecek idik.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda millet olarak sözümüzü tuttuğumuzu söyleyebilirim.
Bugün, kimin ya da kimlerin söylediği hiç ama hiç önemli değil.
Görünen...
Gördüğüm o ki:
BİRLİK VE BERABERLİĞİN ZİRVE NOKTASINDAYIZ.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN