En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
Yeni bir eğitim öğretim dönemine girmiş bulunmaktayız. Bir eğitimci olarak genç dimağlara ve yüreklerine seslenmek en güzel iş olsa gerek. Biz böyle düşünüyoruz da verdiğimiz emeklerin yok olup gittiğine de şahit oluyoruz zaman zaman. Neden?
İki gündür bazı olaylara şahit oldum. Otobüste bir kadının yanındaki genci düzgün ve ‘edepli’ oturması gerektiğini uyarmasıyla başlayan tartışma gencin saygı sınırlarını aşıp konuşmasını mı? Yoksa kadının, herkesin yanında gencin fazla üzerine gitmesi mi? Hangisi daha kötüydü? İkisi de…
Bu gün daha lise öğrencisi olan kızımızın çocuklu kadınlara yer vermemek istemesi üzerine ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla ‘ hesabından yediği lafları ve kızımızın; ‘Siz öyle davranırsanız, ben de böyle yaparım’ cinsinden inatlaşması mı?
Hayat yolculuğuna yeni çıkmış çocuklarımıza önce bencilliği aşılarken, onlardan özverili davranmalarını, fedakârlık yapmalarını beklemek onlara biraz haksızlık olsa gerek. Çocuklar sözlerden daha çok davranışları benimser ve kabullenirler. Doğru davranışı ister anne babasından ister öğretmeninden veya yabancı birinden görsün o doğruyu hayatının düsturları arasına oturtur.
Çocuklar neleri görüyor? Nelere şahit oluyor? Evinizde, mahallenizde, akrabalarınız arasında nelere şahit oluyor dersiniz? Şapkanızı önünüze alıp bir düşünün… Biz onlara güzel bir örnek olduk mu? Nerde hata yaptık? Daha iyi göreceğiz o zaman.
Günümüz çocukları çok yalnızlar. Evlerin içinde telefon, tablet veya bilgisayara hapsedilmiş çocuklarımız var. Eğer gerekli önlemler almazsak toplumumuzu çok büyük sıkıntılar bekliyor. Anne babası ile sohbet edemeyen, yaşıtları ile bir araya geldiğinde diyalog kuramayan, oyun oynamayı beceremeyen bir kuşaktan bahsediyoruz. Kaldı ki toplum kurallarına ve toplumun bir parçası haline gelebilsin.
Dursun Ali Tökel Hocam; ‘Çocuklarınıza hürmet duyun, saygı gösterin. Onların büyük insanlar olmasını istiyorsak eğer, onlara büyük insan hürmeti gösterin.’ diyor. Bu davranış şekli Allah Rasulü Efendimizin sünnetidir. Efendimiz tüm çocuklara büyük insanlara yaptığı muameleyi gösterir, onlara selam verir hal ve hatırlarını sorar ama bunları yaparken çocuk diyerek geçiştirmez asla küçük görmezdi. Çok güzel örneklerden biri olan, Amr Bin Seleme…
Amr Bin Seleme öğrenmeyi çok severdi. Kendi şehrine gelen sahabelerden, Kur’ân öğrenmiş, Hz. Peygamber’e gönül vermişti. O büyük Peygamber sevgisini sığdırmıştı küçücük kalbine.
Kavmi, Hz. Peygamber ile anlaşmak üzere bir heyetle gidiyordu. Amr da heyete katıldı. Kavmi Hz. Peygamber’in huzuruna geldi. Hz. Peygamber Amr’ın kavmiyle görüştü. Kavme bir imam seçmesi gerekiyordu. İmam seçmede ise ölçü Kur’ân’ı en iyi bilmekti. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı en iyi bilen kişi olması dolayısıyla Amr bin Seleme’yi imam seçti. Amr, Hz. Peygamber tarafından kavmine imam tayin edildiğinde 8 yaşındaydı…Atalarımızın ‘Akıl yaşta değil, baştadır’ sözünü açıklar bir örnektir aslında.
Kendinizden pay biçin, önemsendiğinizde, sevdikleriniz tarafından değerli hissettiğinizde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Ya da sevdikleriniz tarafından geçiştirildiğinizde, sizin düşüncelerinize ve hissettiklerinize, duygu ve düşüncelerinize değer verilmediğinde nasıl? Çocuklarımızda öyle ama biz onları yanlış anlıyoruz. Onlara örnekliğimiz yanlış, karşılarında ve hayata karşı duruşumuz yanlışlıklarla dolu olunca, suçu yine onlarda arıyoruz…
Özür dileriz çocuklar.
Ravza Zeybek
Anasayfa
Yazarlar
Ravza Zeybek
Yazı Detayı
Bu yazı 1873+ kez okundu.
ÖZÜR DİLERİZ ÇOCUKLAR
En güzel sözlerin sahibinin adıyla…Allah’ın adıyla…
Yeni bir eğitim öğretim dönemine girmiş bulunmaktayız. Bir eğitimci olarak genç dimağlara ve yüreklerine seslenmek en güzel iş olsa gerek. Biz böyle düşünüyoruz da verdiğimiz emeklerin yok olup gittiğine de şahit oluyoruz zaman zaman. Neden?
İki gündür bazı olaylara şahit oldum. Otobüste bir kadının yanındaki genci düzgün ve ‘edepli’ oturması gerektiğini uyarmasıyla başlayan tartışma gencin saygı sınırlarını aşıp konuşmasını mı? Yoksa kadının, herkesin yanında gencin fazla üzerine gitmesi mi? Hangisi daha kötüydü? İkisi de…
Bu gün daha lise öğrencisi olan kızımızın çocuklu kadınlara yer vermemek istemesi üzerine ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla ‘ hesabından yediği lafları ve kızımızın; ‘Siz öyle davranırsanız, ben de böyle yaparım’ cinsinden inatlaşması mı?
Hayat yolculuğuna yeni çıkmış çocuklarımıza önce bencilliği aşılarken, onlardan özverili davranmalarını, fedakârlık yapmalarını beklemek onlara biraz haksızlık olsa gerek. Çocuklar sözlerden daha çok davranışları benimser ve kabullenirler. Doğru davranışı ister anne babasından ister öğretmeninden veya yabancı birinden görsün o doğruyu hayatının düsturları arasına oturtur.
Çocuklar neleri görüyor? Nelere şahit oluyor? Evinizde, mahallenizde, akrabalarınız arasında nelere şahit oluyor dersiniz? Şapkanızı önünüze alıp bir düşünün… Biz onlara güzel bir örnek olduk mu? Nerde hata yaptık? Daha iyi göreceğiz o zaman.
Günümüz çocukları çok yalnızlar. Evlerin içinde telefon, tablet veya bilgisayara hapsedilmiş çocuklarımız var. Eğer gerekli önlemler almazsak toplumumuzu çok büyük sıkıntılar bekliyor. Anne babası ile sohbet edemeyen, yaşıtları ile bir araya geldiğinde diyalog kuramayan, oyun oynamayı beceremeyen bir kuşaktan bahsediyoruz. Kaldı ki toplum kurallarına ve toplumun bir parçası haline gelebilsin.
Dursun Ali Tökel Hocam; ‘Çocuklarınıza hürmet duyun, saygı gösterin. Onların büyük insanlar olmasını istiyorsak eğer, onlara büyük insan hürmeti gösterin.’ diyor. Bu davranış şekli Allah Rasulü Efendimizin sünnetidir. Efendimiz tüm çocuklara büyük insanlara yaptığı muameleyi gösterir, onlara selam verir hal ve hatırlarını sorar ama bunları yaparken çocuk diyerek geçiştirmez asla küçük görmezdi. Çok güzel örneklerden biri olan, Amr Bin Seleme…
Amr Bin Seleme öğrenmeyi çok severdi. Kendi şehrine gelen sahabelerden, Kur’ân öğrenmiş, Hz. Peygamber’e gönül vermişti. O büyük Peygamber sevgisini sığdırmıştı küçücük kalbine.
Kavmi, Hz. Peygamber ile anlaşmak üzere bir heyetle gidiyordu. Amr da heyete katıldı. Kavmi Hz. Peygamber’in huzuruna geldi. Hz. Peygamber Amr’ın kavmiyle görüştü. Kavme bir imam seçmesi gerekiyordu. İmam seçmede ise ölçü Kur’ân’ı en iyi bilmekti. Hz. Peygamber, Kur’ân’ı en iyi bilen kişi olması dolayısıyla Amr bin Seleme’yi imam seçti. Amr, Hz. Peygamber tarafından kavmine imam tayin edildiğinde 8 yaşındaydı…Atalarımızın ‘Akıl yaşta değil, baştadır’ sözünü açıklar bir örnektir aslında.
Kendinizden pay biçin, önemsendiğinizde, sevdikleriniz tarafından değerli hissettiğinizde kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Ya da sevdikleriniz tarafından geçiştirildiğinizde, sizin düşüncelerinize ve hissettiklerinize, duygu ve düşüncelerinize değer verilmediğinde nasıl? Çocuklarımızda öyle ama biz onları yanlış anlıyoruz. Onlara örnekliğimiz yanlış, karşılarında ve hayata karşı duruşumuz yanlışlıklarla dolu olunca, suçu yine onlarda arıyoruz…
Özür dileriz çocuklar.
Ravza Zeybek
Ekleme
Tarihi: 10 Eylül 2019 - Salı
ÖZÜR DİLERİZ ÇOCUKLAR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.