Televizyonda Koreli bir subay.
O subay; o tarih ve o ana kadar, bir askerde ve orduda görmediği harika KARAKTERİ tüm Kore ve dünyaya şu harika sözler ile ifade ediyor.
''Türkler çok disiplinli, cesaretli ve kahramaca savaşıyorlardı diye uzun uzun askeri yönden anlattı Türk ordusunu ve Mehmetcigi..
Sonra biraz duraksadı ve dediki...
- Türkler birde bir şey daha yaptı.. Gördüler ki savaş esnasında girdikleri köylerde kasabalarda şehirlerde Çocuklar, kadınlar hasta insanlar kalıyor. Onlar sefil oluyorlar. Türkler hemen Türkiye'den Sağlık ekibi, çadır, ilaç, gıda şehirlere getirdiler. Ve o kaçamayan savunmasız çocuklara kadınlara yaşlılara sahip çıktılar, onları tedavi ettiler doyurdular, çadırlara yerleştirdiler...
- Dünyadaki bir başka orduda Türk ordusunun eğitimine disiplinine, savaş tekniklerine çalışarak sahip olabilirler. Fakat dünyadaki başka hiç bir ordu savaştığı insanların çocuklarına, kadınlarına ve yaşlılarına Türklerin yaptığını yapmaz... (KAMU GÜNCEL 2016)
Türk Askeri, tarihler boyu sığınılan güvenilir bir liman. İnsanlık onurunu koruyan merhamet, şefkat, vicdanlı ve onurlu bir ordu olmuştur.Tarih boyunca merhametli olmuş insanlık onurunu kurtarmak için mücadele etmiştir. Hiçbir zaman kaçmamış daima mertçe savaşmıştır. Ordumuzun Dünyanın en onurlu en şerefli olduğunu birkez daha tüm dünyaya AFRİN OPERASYONU (ZEYTİN DALI) OPERASYONUnda bir kez daha dünyaya, düşmana ve düşmanın içimizde vede dışımızdaki hain yalakalarına bir kez daha kanıtlamıştır.
Oysa:
fırsatlar ülkesi,
demokrasi ve hürriyetlerin ve daha bir çok medhi(!) üzerlerinde bulunduran ZULÜM ÜLKESİ ABD ve onun YANDAŞ ve YOLDAŞLARININ zulümlerinin had ve hesabı yok.
Gelin bir kez daha zalimin zulmünü hatırlayalım.
.......................
ABD'de yayımlanan Nation dergisi, Irak'ta savaşmış 50 Amerikan askeriyle görüşüyor.. İsim ve görevleri açıkça yayımlanan haberde askerler Iraklı sivillere işkencelerini, kötü muamele ve cinayetleri soğukkanlılıkla anlatırlar. İşte 600 BİNDEN FAZLA SİVİLİN YAŞAMINI YİTİRDİĞİ IRAK' A "özgürlük getirmek" için giden ABD askerlerinin itirafları:
* Teğmen Bardy van Engelen: Oradaki kanı şudur: Bir Iraklı ölü, yeni bir Iraklı ölüdür. Ne olmuş yani?
* Çavuş Josh Middleton: İngilizce bilmiyor ve esmerlerse, insan olmadıklarına inanırdık. İstediğimizi yapabilirdik yani.
* Çavuş Aidan Delgado: Iraklı mahkûmların cesetleri kamyonda duruyordu. Biri ceset torbasını açıp başına ateş etti. Bir asker, eline kaşık aldı ve adamın beynini çıkardı. Yiyormuş gibi yaparak gülümseyip fotoğraf çektirdi. Üstüne "Bu pislikle resmimi çekin. dedi". İğrençti.
* Gözcü Joe Hatcher: Yanlışlıkla öldürdüğümüz sivillerin yanlarına Kalaşnikof AK47 silahları bırakıyorduk ki bizimle çatışmaya girip öldükleri sanılsın... Bazen bomba için kazıyormuş gibi göstermek için kürek bile gömdük.
* Çavuş Kelly Dougherty: Konvoya verilen tek emir asla durmamasıdır. Önümüze 3 eşeğiyle yürüyen bir çocuk çıktı. 10 yaşındaydı. Hiç durmadan çocuğu ve 3 eşeğini dümdüz ettik.
* Piyade Teğmen Jonathan Morgenstein: Her bir öldürülen siville ilgili olarak soruşturma açamazsınız, çünkü o kadar çok ölüyorlar ki bununla zaman kaybedersiniz.
* Birinci Çavuş Perry Jeffries: Biz Amerikalılar "dur" demek için parmaklarımız yukarı bakar şekilde elimizi kaldırır ve sallarız. Iraklılar içinse bu "merhaba, gel" demek. Biz kontrol noktalarında dur dedikçe onlar bize doğru geliyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz ki askerler hamile kadınları vurmaya başlıyor...
* Uzman Çavuş Patrick Resta: Irak'a gelişimizden bu yana "uyarı ateşi" yoktur şeklinde eğitildik. Onları yaralamak veya canlı ele geçirmek yerine öldürmemiz istendi hep.
* Teğmen Morgenstein: Ailesiyle çatışma hattında kalan bir adamın frenleri patladı. Ateş ettik, adam paramparça oldu...
......
Değişen bir şey inanın hiç birşey yok.
Dün ne ise bugün de zalimler ve zalimlikler aynı.
Özgürlük diye
KAN,
GÖZYAŞI,
NEFRET
KİN,
AYRILIK,
HÜZÜN,
ACI,
ŞİDDET,
NİFAK
başka hiç bir şey getirmez getiremezsiniz.
Oysa operasyon sahasında siviller var, zarar görecekler diye günlerce operasyonu erteleyen bir KAHRAMAN ORDU var.
ZULMÜNÜZ BİTMEYECEK!!!
Lâkin,
OSMANLI VE ONUN SON ORDUSU
MEHMEDİN,
MEHMETÇİKLERİN,
BABA MERHAMETİ,
ANNE ŞEFKATİ,
ile O YARALARI SARACAK GENE BU ORDU OLACAKTIR.
Rabbim; (c.c) ayağınıza taş,
teninize diken batırmasın.
Tez gidin...
Tez gelin...
EY ASYANIN CİHANGİR ORDULARINI KAHRAMAN EVLATLARININ TORUNLARI!!!
Selam ve dua ile
Bülent ERTEKİN
Anasayfa
Yazarlar
Bülent Ertekin
Yazı Detayı
Bu yazı 1809+ kez okundu.
ONLAR, ZULM EDECEK. BİZDE ...
Televizyonda Koreli bir subay.
O subay; o tarih ve o ana kadar, bir askerde ve orduda görmediği harika KARAKTERİ tüm Kore ve dünyaya şu harika sözler ile ifade ediyor.
''Türkler çok disiplinli, cesaretli ve kahramaca savaşıyorlardı diye uzun uzun askeri yönden anlattı Türk ordusunu ve Mehmetcigi..
Sonra biraz duraksadı ve dediki...
- Türkler birde bir şey daha yaptı.. Gördüler ki savaş esnasında girdikleri köylerde kasabalarda şehirlerde Çocuklar, kadınlar hasta insanlar kalıyor. Onlar sefil oluyorlar. Türkler hemen Türkiye'den Sağlık ekibi, çadır, ilaç, gıda şehirlere getirdiler. Ve o kaçamayan savunmasız çocuklara kadınlara yaşlılara sahip çıktılar, onları tedavi ettiler doyurdular, çadırlara yerleştirdiler...
- Dünyadaki bir başka orduda Türk ordusunun eğitimine disiplinine, savaş tekniklerine çalışarak sahip olabilirler. Fakat dünyadaki başka hiç bir ordu savaştığı insanların çocuklarına, kadınlarına ve yaşlılarına Türklerin yaptığını yapmaz... (KAMU GÜNCEL 2016)
Türk Askeri, tarihler boyu sığınılan güvenilir bir liman. İnsanlık onurunu koruyan merhamet, şefkat, vicdanlı ve onurlu bir ordu olmuştur.Tarih boyunca merhametli olmuş insanlık onurunu kurtarmak için mücadele etmiştir. Hiçbir zaman kaçmamış daima mertçe savaşmıştır. Ordumuzun Dünyanın en onurlu en şerefli olduğunu birkez daha tüm dünyaya AFRİN OPERASYONU (ZEYTİN DALI) OPERASYONUnda bir kez daha dünyaya, düşmana ve düşmanın içimizde vede dışımızdaki hain yalakalarına bir kez daha kanıtlamıştır.
Oysa:
fırsatlar ülkesi,
demokrasi ve hürriyetlerin ve daha bir çok medhi(!) üzerlerinde bulunduran ZULÜM ÜLKESİ ABD ve onun YANDAŞ ve YOLDAŞLARININ zulümlerinin had ve hesabı yok.
Gelin bir kez daha zalimin zulmünü hatırlayalım.
.......................
ABD'de yayımlanan Nation dergisi, Irak'ta savaşmış 50 Amerikan askeriyle görüşüyor.. İsim ve görevleri açıkça yayımlanan haberde askerler Iraklı sivillere işkencelerini, kötü muamele ve cinayetleri soğukkanlılıkla anlatırlar. İşte 600 BİNDEN FAZLA SİVİLİN YAŞAMINI YİTİRDİĞİ IRAK' A "özgürlük getirmek" için giden ABD askerlerinin itirafları:
* Teğmen Bardy van Engelen: Oradaki kanı şudur: Bir Iraklı ölü, yeni bir Iraklı ölüdür. Ne olmuş yani?
* Çavuş Josh Middleton: İngilizce bilmiyor ve esmerlerse, insan olmadıklarına inanırdık. İstediğimizi yapabilirdik yani.
* Çavuş Aidan Delgado: Iraklı mahkûmların cesetleri kamyonda duruyordu. Biri ceset torbasını açıp başına ateş etti. Bir asker, eline kaşık aldı ve adamın beynini çıkardı. Yiyormuş gibi yaparak gülümseyip fotoğraf çektirdi. Üstüne "Bu pislikle resmimi çekin. dedi". İğrençti.
* Gözcü Joe Hatcher: Yanlışlıkla öldürdüğümüz sivillerin yanlarına Kalaşnikof AK47 silahları bırakıyorduk ki bizimle çatışmaya girip öldükleri sanılsın... Bazen bomba için kazıyormuş gibi göstermek için kürek bile gömdük.
* Çavuş Kelly Dougherty: Konvoya verilen tek emir asla durmamasıdır. Önümüze 3 eşeğiyle yürüyen bir çocuk çıktı. 10 yaşındaydı. Hiç durmadan çocuğu ve 3 eşeğini dümdüz ettik.
* Piyade Teğmen Jonathan Morgenstein: Her bir öldürülen siville ilgili olarak soruşturma açamazsınız, çünkü o kadar çok ölüyorlar ki bununla zaman kaybedersiniz.
* Birinci Çavuş Perry Jeffries: Biz Amerikalılar "dur" demek için parmaklarımız yukarı bakar şekilde elimizi kaldırır ve sallarız. Iraklılar içinse bu "merhaba, gel" demek. Biz kontrol noktalarında dur dedikçe onlar bize doğru geliyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz ki askerler hamile kadınları vurmaya başlıyor...
* Uzman Çavuş Patrick Resta: Irak'a gelişimizden bu yana "uyarı ateşi" yoktur şeklinde eğitildik. Onları yaralamak veya canlı ele geçirmek yerine öldürmemiz istendi hep.
* Teğmen Morgenstein: Ailesiyle çatışma hattında kalan bir adamın frenleri patladı. Ateş ettik, adam paramparça oldu...
......
Değişen bir şey inanın hiç birşey yok.
Dün ne ise bugün de zalimler ve zalimlikler aynı.
Özgürlük diye
KAN,
GÖZYAŞI,
NEFRET
KİN,
AYRILIK,
HÜZÜN,
ACI,
ŞİDDET,
NİFAK
başka hiç bir şey getirmez getiremezsiniz.
Oysa operasyon sahasında siviller var, zarar görecekler diye günlerce operasyonu erteleyen bir KAHRAMAN ORDU var.
ZULMÜNÜZ BİTMEYECEK!!!
Lâkin,
OSMANLI VE ONUN SON ORDUSU
MEHMEDİN,
MEHMETÇİKLERİN,
BABA MERHAMETİ,
ANNE ŞEFKATİ,
ile O YARALARI SARACAK GENE BU ORDU OLACAKTIR.
Rabbim; (c.c) ayağınıza taş,
teninize diken batırmasın.
Tez gidin...
Tez gelin...
EY ASYANIN CİHANGİR ORDULARINI KAHRAMAN EVLATLARININ TORUNLARI!!!
Selam ve dua ile
Bülent ERTEKİN
Ekleme
Tarihi: 17 Şubat 2018 - Cumartesi
ONLAR, ZULM EDECEK. BİZDE ...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.