BİR METAL ÇUBUKTAN NEREYE....
Dünkü yazımızda nasip olursa yarında BİR METAL ÇUBUKTAN NEREYE.... yazımız ile devam edelim dedik.
İşte o yazımız.
Gelin yazıyı pekiştiren bu yazımız ile bu AHLAKSIZ, ŞEREFSİZ, KAN VE GÖZYAŞI ÜZERİNE KURULU DEVLETİN sadece bugün değil, kurulduğu günden bu yana tüm dünyada nasıl bir zulüm ve sömürge devleti olduğunu bir kez daha okuyalım ve görelim.
Hadi öyle ise.
Buyrun...
Şimdi olayın başına gidelim.
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ti.
20 Temmuz 1974’te Türkiye “barış harekâtı” adı altında TSK’yı Kıbrıs’a çıkardı.
Bugünkü sınıra kadar adanın kuzeyini ele geçirdi.
ABD’nin karşı çıkmasına rağmen gerçekleşen bu harekâtın faturası “TSK’ya silah ambargosu konularak” kesildi.
ABD ve NATO ülkelerinden TSK’ya artık tek bir cıvata bile verilmeyecek, satılmayacaktı.
31 Mart 1975’te MHP ve CGP ile AP 1. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu.
Başbakan Süleyman Demirel’di.
Bir gün, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, Başbakan Demirel’e geldi. Org. Sancar’ın elinde bir metal çubuk vardı. Başbakan’a asker selamı verdikten sonra Sancar elindeki çubuğu Demirel’e göstererek, “Sayın Başbakanım, suçluyu getirdim” dedi.
Demirel sordu:
- “Paşam, hayırdır? Elinizdeki çubuğun kabahati ne?”
- “Sayın Başbakanım, askerî savaş uçakları, havada arızalanınca, bildiğiniz gibi, pilotlar otomatik paraşütle atlar. İşte bu çubuk, o sistemi harekete geçirir.”
- “Peki anladım Paşam da, bu çubuğun suçu nedir?”
- “Bu çubuk, otomatik paraşüt sistemini çalıştıran parçalardan birisi. Bu çubuk olmadığı için, pilotlar, uçağa binmek istemiyor. Yani, risk almak istemiyorlar.”
- “Paşam, çubuğu satın alalım.”
- “Satmıyorlar.”
- “Satmayan kim?”
- “Amerikalılar.”
- “Biz yapalım.”
- “Yapamayız, çünkü patenti bizde değil.”
- “Anlaşıldı Paşam...”
(Güneri Civaoğlu)
......................
Bu,
ŞEREFSİZ HAÇLILAR!!!
KEFERE KALINTILARI!!!
KAN EMİCİ VAMPİRLER!!!
boşuna
AMBARGO UYGULAMIYORLAR.
Şimdi birde bugün gelinen noktadan bakın.
Milli ve yerli teknoji ile yapılan savunma sanayilerinin neler olduğuna bir bakalım mı?
Eeee ne duruyoruz.
Hadi öyle ise.
-SOM İSİMLİ FÜZELER,
-ATAK HELİKOPTERİ
-KORAL MİLLİ ELEKTRONİK HARP SİSTEMİ
-BORA-12 KESKİN NİŞANCI TÜFEĞİ
-MPT-76 MİLLÎ PİYADE TÜFEĞİ
HÜRKUŞ EĞİTİM VE YAKIN HAVA DESTEĞİ UÇAĞI
-KASIRGA TR-300 YERLİ FÜZE SİSTEMİ
-TUSAŞ ANKA İNSANSIZ HAVA ARACI
-ANKA-S UYDUDAN KONTROLLÜ İNSANSIZ HAVA ARACI
-ALTAY TANKI
-SOM FÜZESİ
-KORAL MOBİL ELEKTRONİK HARP SİSTEMİ
-KAYI SINIR GÜVENLİK SİSTEMİ
-FIRTINA OBÜSÜ
-TCG HEYBELİADA (F511)
-CİRİT FÜZESİ
-UMTAS
-ZIPKIN
-ARMA
Ülkemizin ve insanımızın güvenliği, rahat, huzur ve sükunu için sırada bekleyen daha nice yatırımlar.
Evet devlet, üzerindeki TEMBELLİK ve ESARET TOZUNU ATTI. İNŞAALLAH emekleme dönemi bitti. Artık,
YÜRÜME VE KOŞMA DÖNEMİNE GİRDİK.
Şimdi bunları niye yazdım anladınız mı?
Güzel bir söz ile yazımızı bitirelim.
GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN
GELECEĞE İBRETLE BAKAMAZ.
Geçmişte de ülkeyi ekonomik ambargolar ile hükmetmek isteyen zalimlere her ne şekilde olursa olsun DUR diyen
VATAN SEVDALILARINA,
BAYRAK SEVDALILARINA,
MİLLET SEVDALILARINA,
SELAM OLSUN!!!
Rabbim yaşayanlara SAĞLIK, HUZUR, GÜÇ, KUDRET, METANET ve YAPILAN HER TÜRLÜ SALDIRIYA CEVAP VERECEK
ASLAAAAAAN GİBİ YÜREK.
ÖLENLERE DE (Her ne kadar bazıları gene laf söylese de) RAHMET EYLESİN.
Amin.
Amin.
Amin.
NOT: Bir sonraki yazımızda da DEMİREL'E DUA MI YOKSA BEDDUAMI EDECEĞİZ??? diyelim. Bakalım okuyucu ne diyecek?
Selâm ve dua ile
Bülent ERTEKİN