Bülent Ertekin
Köşe Yazarı
Bülent Ertekin
 

İSLAM ORDUSU MU? İSLAM BİRLİĞİ Mİ?

Haçlı ordusu... İslâm ordusu... Bir tarafta haç...  Diğer tarafta hilâl... Bir tarafta çılgınca naralar... Diğer tarafta Allah Allah nidaları. Bu tabloyu yıllar önce ilkokul, ortaokul ve lise sıralarında iken okuduğunuz tarih kitaplarında ve tarihi romanlarda okumuş beynimize adeta nakş etmiştik. Sonrasında büyüyen, gelişen, modernleşen dünya kendi paktlarını diğer bir tabirle kendi ordularını kurdular. Kurdukları bu ordular ile adeta tüm dünya üzerinde HAYDUTLUK EŞKİYALIK  yaptılar, yapmayada devam ediyorlar. Oysa birbuçuk milyardan fazla olan özelliklede petrol ve petrolün muadili olan yeraltı ve yerüstü zenginliklerin olduğu islâm dünyasının böyle bir ordusu yoktu. Gerçi bunu düşünecek bir zihni melekede yoktu. Zira düşman kendi içlerinde, silah kendi ellerinde, kendi kardeşini gene kendileri öldürüyor öldürmeye de devam ediyordu. Sürgünden sürgüne gönderilen bir millet, ortadoğuda bir devlet kuruyor ve bu devlet islâm dünyasının gözlerinin içine baka baka müslümanları öldürüyor ve buna kimse sesini çıkaramıyor. İşte İsrail... Gelinen noktada ise bir ordu; İSLAM ORDUSU kurma fikri hasıl oluyor.  Bu kavram 15 Aralık 2015'te Suudi Arabistan tarafından gündeme getiriliyor. Kurulmasının amacı ise  uluslararası teröre karşı mücadele için oluşturulacak bir güç olarak lanse ediliyor. Görüşmeler Suudi Arabistan öncülüğünde başlıyor ve  34 ülkenin yer aldığı bir İslam ittifakı kurulması planlanıyor. Aslında çok önemli bir proje olmasına rağmen günümüzde hâlâ bu fikrin tam manası ile idrak edildiğini ve amacı doğrultusunda hizmet ettiğini düşünmek abesle iştigal etmek olsa gerek. Son olaylara baktığımızda Pakistan ile Hindistan arasında ki gerginlik, İran'ın islam coğrafyasındaki durumu, Sudi Arabistan'ın Katar ile olan gerginliğini ve diğer islam coğrafyasındaki problemler/problemleri düşünecek olursak söylediklerimiz herhalde daha net anlaşılacaktir. Sahi birbiri ile husumeti, bir kavgası, siyasi bir diplomatik krizi olmayan İslam dünyası var mı? Sanki yok gibi. Biliyormusunuz, son 16 yılda İslâm coğrafyasında 15.000.000  müslüman öldürülmüş. Yani günde yaklaşık olarak nerede ise 100 müslüman. Oysa müslümanların ellerinde bu kadar zenginlik olmasına rağmen HAYDUT AVRUPA, ABD ve İSRAİL' i HİZAYA ÇEKECEK iken  aksine hizaya çekilen(ler) oluyor. O halde sormak lazım. Öncelik İSLÂM ORDUSU MU  yoksa İTTİHAD-I İSLÂM MI? Ne dersiniz birlik, beraberlik, kardeşlik, tesanüd olmadan İSLÂM ORDUSU olurmu? Olur. Bana göre ÇAPULCULAR ORDUSU olur. Sonu ne olur derseniz? Varın artık onuda siz düşünün. Selâm ve dua ile  Bülent ERTEKİN
Ekleme Tarihi: 06 Mart 2019 - Çarşamba

İSLAM ORDUSU MU? İSLAM BİRLİĞİ Mİ?

Haçlı ordusu...
İslâm ordusu...
Bir tarafta haç... 
Diğer tarafta hilâl...
Bir tarafta çılgınca naralar...
Diğer tarafta Allah Allah nidaları.
Bu tabloyu yıllar önce ilkokul, ortaokul ve lise sıralarında iken okuduğunuz tarih kitaplarında ve tarihi romanlarda okumuş beynimize adeta nakş etmiştik.
Sonrasında büyüyen, gelişen, modernleşen dünya kendi paktlarını diğer bir tabirle kendi ordularını kurdular. Kurdukları bu ordular ile adeta tüm dünya üzerinde HAYDUTLUK EŞKİYALIK  yaptılar, yapmayada devam ediyorlar.
Oysa birbuçuk milyardan fazla olan özelliklede petrol ve petrolün muadili olan yeraltı ve yerüstü zenginliklerin olduğu islâm dünyasının böyle bir ordusu yoktu.
Gerçi bunu düşünecek bir zihni melekede yoktu. Zira düşman kendi içlerinde, silah kendi ellerinde, kendi kardeşini gene kendileri öldürüyor öldürmeye de devam ediyordu. Sürgünden sürgüne gönderilen bir millet, ortadoğuda bir devlet kuruyor ve bu devlet islâm dünyasının gözlerinin içine baka baka müslümanları öldürüyor ve buna kimse sesini çıkaramıyor. İşte İsrail...
Gelinen noktada ise bir ordu; İSLAM ORDUSU kurma fikri hasıl oluyor. 

Bu kavram 15 Aralık 2015'te Suudi Arabistan tarafından gündeme getiriliyor. Kurulmasının amacı ise  uluslararası teröre karşı mücadele için oluşturulacak bir güç olarak lanse ediliyor.
Görüşmeler Suudi Arabistan öncülüğünde başlıyor ve  34 ülkenin yer aldığı bir İslam ittifakı kurulması planlanıyor. Aslında çok önemli bir proje olmasına rağmen günümüzde hâlâ bu fikrin tam manası ile idrak edildiğini ve amacı doğrultusunda hizmet ettiğini düşünmek abesle iştigal etmek olsa gerek. Son olaylara baktığımızda Pakistan ile Hindistan arasında ki gerginlik, İran'ın islam coğrafyasındaki durumu, Sudi Arabistan'ın Katar ile olan gerginliğini ve diğer islam coğrafyasındaki problemler/problemleri düşünecek olursak söylediklerimiz herhalde daha net anlaşılacaktir. Sahi birbiri ile husumeti, bir kavgası, siyasi bir diplomatik krizi olmayan İslam dünyası var mı?
Sanki yok gibi.
Biliyormusunuz, son 16 yılda İslâm coğrafyasında 15.000.000  müslüman öldürülmüş. Yani günde yaklaşık olarak nerede ise 100 müslüman.
Oysa müslümanların ellerinde bu kadar zenginlik olmasına rağmen HAYDUT AVRUPA, ABD ve İSRAİL' i HİZAYA ÇEKECEK iken  aksine hizaya çekilen(ler) oluyor.
O halde sormak lazım.
Öncelik İSLÂM ORDUSU MU 
yoksa İTTİHAD-I İSLÂM MI?
Ne dersiniz birlik, beraberlik, kardeşlik, tesanüd olmadan İSLÂM ORDUSU olurmu?
Olur.
Bana göre ÇAPULCULAR ORDUSU olur.
Sonu ne olur derseniz?
Varın artık onuda siz düşünün.

Selâm ve dua ile 
Bülent ERTEKİN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.