Empati yap kardeşim!, Biraz empati yaparsan ne demek istediğimi daha iyi anlarsın!, gibi bu ve buna benzer bir çok cümle yâda cümleler duyarsınız yâda muhakkak duymuşsunuzdur. Nedir bu sık sık cümlelerimizin içinde kurduğumuz EMPATİ? Empati; bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durumu ve nasıl hissettiğini anlamak olarak kısaca tanımlanabilir. Buna ek olarak, empati kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılmaktadır. Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak, söz konusu olan bilincin duygu, düşünce ve isteklerini denemeksizin anlayabilme becerisi tanımıyla da karşımıza çıkan kelime, pek çok farklı ifadeyle açıklanmaktadır. Yani bir hastamı gördünüz? kendinizi onun yerine, bir kazazede mi gördünüz? kendinizi onunu yerine, bir bacağı yok, bir gözü yok; çocuğu ölmüş bir baba, engelli doğmuş bir bebeği olan annenin yerinde acaba ben  olsa idim ne yapardım? nasıl bir davranış şekli gösterirdim? nasıl bir ruh içerisinde olurdum?  gibi soruları kendinize sormaktır. Peki siz, FİLİSTİNDE YAŞASAYDIM  diye düşünüp kendinizi  FİLİSTİNLİ MAZLUM KARDEŞLERİMİZİN YERİNE KOYDUNUZ MU? Koymadı iseniz gelin biraz düşünelim  İşgal devleti savunma bakanı Moshe Dayan,1948 Dahmas Camiinde  Filistinlilere camide toplanmaları koşuluyla güvende olacaklarını anons etti. Camiye sığınan Filistinliler burada toplu olarak katledildi, katledilenlerin sayısı 450’yi geçti. Acaba o camideki yaşlı anneannemiz yâda babaannemiz olsa idi ne yapardınız? 1948 Houla'da İsrailli askerler 85 kişiyi zorla bir eve doldurup evi ateşe verdi. Ateşe verilenlerin içinde anneniz  olsa idi? 1948 Salha'da Kasaba halkı zorla camiye doldurulduktan sonra, tek bir kişi bile sağ kalmayıncaya kadar halkın üzerine ateş edildi. Ateş edilenlerin arasında çok sevdiğiniz babanız olsa idi? 1948 Deir Yassin'de Kasaba halkı gözü dönmüş işgal askerleri tarafından acımasızca katledildi. Baskın esnasında hamile kadınların karınları yarılarak bebekleri dışarı çıkarılmış, kurbanların organları parçalanmış, çocuklar öldürülesiye dövülmüş, bayanlar tecavüze uğramış, 52 çocuk annelerinin gözü önünde öldürülmüş, daha sonra başları kesilmiş ve 60’tan fazla kadının da vücutları parçalanmıştı. Bu katline maruz kalanların içinde, sevdiğiniz ve beraber aynı çatı altında büyüdüğünüz kız kardeşiniz, anneniz, teyzeniz, yengeniz olsa idi? 1953 Kibya baskınında yüzlerce ev yıkıldı ve çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 69 sivil katledildi. 1956 Kafr Kassim'de Kadın, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeden 49 masum insan barbar işgal devleti askerleri tarafından vahşice katledildi. 1956 Han Yunus ,Han Yunus’taki mülteci kampına saldıran insanlıktan nasiplenmemiş işgal askerleri, 275 kişinin ellerini arkadan bağlayarak büyük bir katliama imza attı. 1990 Kudüs'te  İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 30 Filistinli katledildi, 800’ü de yaralandı. 1994 Halil İbrahim Cami'nde İşgal devletinin kan sevdalı askerleri namaza durmuş Filistinlilere arkadan hain ve kalleşçe saldırdı, 67’sini katledip 300’ünü de yaraladı. 2002 Cenin Filistin halkına karşı işlenen en büyük katliamlardan biridir. İsrail tanklarıyla kuşatılan Cenin mülteci kampının üzerine önce helikopterlerden ölüm kusuldu, ardından kampa giren buldozerler evleri yerle bir etti, erkekler bilinmeyen yerlere götürüldü. Katliamda hayatını kaybedenlerin sayısı net olmamakla beraber 1300 olarak kaydedildi. 2004 Refah'da İsrail’in saldırılarını protesto eden masum ve savunmasız Filistinlilerin üzerine füze ve top mermisi ile ateş açıldı. Çoğunluğu kadın ve çocuk 22 Filistinli hayatını kaybetti, 50’side yaralandı. 2008 Gazze'de İsrail askerleri 60’tan fazla apaçhi, F–16 ve diğer savaş uçaklarıyla Gazze’ye bomba yağdırdı. Aralarında kundaktaki bebeklerin de bulunduğu 1417 Filistinli katledildi, 7000’den fazla Filistinli yaralandı, 4100 ev, 35 cami, 120 hükümet binası ve BM’ye ait 3 bina yerle bir edildi. Ayrıca üniversiteler, okullar ve hastaneler de füze saldırısına uğradı. Okuğunuz gibi terörist İsrail'in  zulüm ve işkencelerini ne kadar yazarsanız yazın,  ne kadar sayarsanız sayın saymakla bitmiyor. Şimdi sadece 5 dakikanızı kendinize ayırın ve şu soruyu sorun. BU ZULME BEN VE SEVDİKLERİM MARUZ KALSA İDİ        ACABA BEN  NE YAPARDIM? Selâm ve dua ile  Bülent ERTEKİN