KAR ALTINDAKİ BUĞDAY TANESİ GİBİYİM. ÜŞÜYORUM.
Nisan...
Baharın müjdecisi...
Çiçekler...
Böcekler...
Her şey ama herşey yeniden doğuşun...
Yeniden dirilişin müjdecisi...
Soğuk...
Soğuklar bitti mi?
Hayır...
Hayır anne...
Hâlâ soğuk...
Hâlâ ayaz...
Üşüyorum...
Anneeee.. .
Ne gün...
Ne güneş...
Küçük bir pencere...
Gördüğüm ise sadece kara bulutlar...
Üstümü örtün...
Üşüyorum...
Bir tane battaniye...
Olmaz!!!
Nerede ise bir battaniye için yerlerde sürüneceğim.
Yoğun bakım...
Herkeste bir telaş...
Hepside bir kahraman...
Hepside derler ya hani işinin kompedanı...
Lâkin hiçbirisinin ismi yok.
Aklınızda olsun.
Sorarlarsa siz onlara MELEK dersiniz.
Maalesef.
Hastalığınızdan dolayı üstünüzün örtülmemesi gerekiyor, diyor bir melek...
Üşüyorum...
İçim tir tir titriyor.
Kâr altındaki buğday gibiyim.
Üşüyorum...
Üşüyorum Anneeee.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN