Bülent Ertekin
Köşe Yazarı
Bülent Ertekin
 

MAVİ MARMARA BİLE ETKİLEMEDİ, KUDÜS KRİZİ DE ETKİLEMEZ GİBİ?

Yıl:  2009 Yer: DAVOS Konuşan: Başbakan Tayyip Erdoğan,  İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’yla birlikte Davos’ta katıldığı panelde , Peres'e dönerek "Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. diyerek oturumu terkeder.  28.01.2009 Bu tarihten sonra sözlüklerimize ONE MİNUTE cümlesi girdi. İslâm dünyasında katil, işgalci, zalim İsrail'e posta koyan başbakanımız tüm İSLAM COĞRAFYASINDA adeta bir kurtarıcı oldu. İslâm dünyasına yapılan ziyaretlerin sonunda  içilen kahvelerin bedeli ödenmek istendiğinde müslüman kardeşlerimiz KAHVENİN BEDELİ DAVOSTA ÖDENDİ diyerek bu mutluluklarını bizlerle paylaştılar. Malumunuzdur ki, bu olaydan sonra bir de MAVİ MARMARA OLAYI patlak verdi.  Neydi, Mavi Marmara vakası? Mavi Marmara, İnsani Yardım Vakfı tarafından organize edilen ve İsrail ablukasında olan Gazze'ye yardım malzemeleri götürmek üzere bir grup gemi ile bir çok ülkeden aktivist beraber yola çıktı. 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye yakın uluslararası sularda hareket etmekte olan Mavi Marmara Gemisine İsrail Ordusu tarafından asker çıkarılması üzerine organizasyon esas amacına ulaşmadı. Gazze insani yardım filosu saldırısı sonucunda gemi yolcularının bir kısmı öldü. Kalan kısmında çoğu olaydan yaralı olarak kurtuldu.  SONRASINDA, Bu olaydan sonra, ülkemizin her yerinde; ilinde, ilçesinde, köyünde her ne kadar boykotlar protestolar yapılmış olsada neticede İsrail'in saldırgan, azgın, işgalci, zalimce ve zulüm politikalarında hiç bir değişiklik olmadı. Bunun yanında ülke olarak bizim de bir yaptırımımız boykot yada askıya alma noktasında hiç bir gayretimiz ve de çalışmamız olmadı. Aksine o tarihten günümüze gelinceye kadar yapılan ticaretimize TÜIK rakamlarına bakacak olursak-resmi olan istatistiki verilere bakıldığında - bırakın azalmayı bilakis  her yıl bir basamak çıkmış. Garip değil mi? Bir taraftan protestolar, telinler, bayrak yakmalar, elçilik önünde sloganlar ve  protestolar. Diğer yandan tavan yapan ticaret. Sonuç:  İSRAİL'İN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK. Nasıl? Biraz daha ticaret, biraz daha kâr, biraz daha kâr üstüne kâr. Cumhuriyet’ten Emre Deveci’nin Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine dayandırdığı haberine göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 1.4 milyar dolar olan İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2014 yılı itibarıyla dört katına çıkarak 5.8 milyar dolar ile zirveye ulaştı. 2016 yılında bu rakam biraz düşerek 4.3 milyar dolar olarak gerçekleşti ancak 2017’de tekrar yükselişe geçti. 2016 Ocak-Ağustos döneminde 2.8 milyar dolar olan hacim, 2017’nin aynı döneminde yaklaşık yüzde 14 artarak 3.2 milyar dolar’a ulaştı. Görünen o ki, NE DAVOS / ONE MİNUTE, NE MAVİ MARMARA, NE DE SON KÜDÜSÜN İŞGALİ, İsrail ile olan politikalarımızı etkilemedi.  Aksine,   İsrail ile ticaret iki kat arttı.  Önde gerilim arkada ticaret sürdü!.  Yahudi kârına kâr kattı.  Bir tarafta masumlar ölürken, diğer tarafta kazandığı paraların keyfi ile ellerini avuşturan yahudi tüccarlar.  Görünen o ki yukarıdaki tüm olayları değerlendirdiğimiz zaman  Kudüs krizi de.  “İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR' protestolarına rağmen  etkilemeyecek  gibi. Ne dersiniz;  EKONOMİK VE SİYASİ AMBARGO UYGULAMA ZAMANI GELMEDİ Mİ?  YOKSA.... SELÂM VE DUA İLE  Bülent ERTEKİN   
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2018 - Pazar

MAVİ MARMARA BİLE ETKİLEMEDİ, KUDÜS KRİZİ DE ETKİLEMEZ GİBİ?

Yıl:  2009
Yer: DAVOS
Konuşan: Başbakan Tayyip Erdoğan, 
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa’yla birlikte Davos’ta katıldığı panelde , Peres'e dönerek "Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. diyerek oturumu terkeder. 

28.01.2009

Bu tarihten sonra sözlüklerimize ONE MİNUTE cümlesi girdi. İslâm dünyasında katil, işgalci, zalim İsrail'e posta koyan başbakanımız tüm İSLAM COĞRAFYASINDA adeta bir kurtarıcı oldu. İslâm dünyasına yapılan ziyaretlerin sonunda  içilen kahvelerin bedeli ödenmek istendiğinde müslüman kardeşlerimiz KAHVENİN BEDELİ DAVOSTA ÖDENDİ diyerek bu mutluluklarını bizlerle paylaştılar.

Malumunuzdur ki, bu olaydan sonra bir de MAVİ MARMARA OLAYI patlak verdi. 
Neydi, Mavi Marmara vakası?
Mavi Marmara, İnsani Yardım Vakfı tarafından organize edilen ve İsrail ablukasında olan Gazze'ye yardım malzemeleri götürmek üzere bir grup gemi ile bir çok ülkeden aktivist beraber yola çıktı. 31 Mayıs 2010 tarihinde Gazze'ye yakın uluslararası sularda hareket etmekte olan Mavi Marmara Gemisine İsrail Ordusu tarafından asker çıkarılması üzerine organizasyon esas amacına ulaşmadı. Gazze insani yardım filosu saldırısı sonucunda gemi yolcularının bir kısmı öldü. Kalan kısmında çoğu olaydan yaralı olarak kurtuldu. 

SONRASINDA,

Bu olaydan sonra, ülkemizin her yerinde; ilinde, ilçesinde, köyünde her ne kadar boykotlar protestolar yapılmış olsada neticede İsrail'in saldırgan, azgın, işgalci, zalimce ve zulüm politikalarında hiç bir değişiklik olmadı. Bunun yanında ülke olarak bizim de bir yaptırımımız boykot yada askıya alma noktasında hiç bir gayretimiz ve de çalışmamız olmadı. Aksine o tarihten günümüze gelinceye kadar yapılan ticaretimize TÜIK rakamlarına bakacak olursak-resmi olan istatistiki verilere bakıldığında - bırakın azalmayı bilakis  her yıl bir basamak çıkmış. Garip değil mi?
Bir taraftan protestolar, telinler, bayrak yakmalar, elçilik önünde sloganlar ve  protestolar. Diğer yandan tavan yapan ticaret.

Sonuç: 
İSRAİL'İN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK.

Nasıl?

Biraz daha ticaret, biraz daha kâr, biraz daha kâr üstüne kâr.
Cumhuriyet’ten Emre Deveci’nin Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine dayandırdığı haberine göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 1.4 milyar dolar olan İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2014 yılı itibarıyla dört katına çıkarak 5.8 milyar dolar ile zirveye ulaştı. 2016 yılında bu rakam biraz düşerek 4.3 milyar dolar olarak gerçekleşti ancak 2017’de tekrar yükselişe geçti. 2016 Ocak-Ağustos döneminde 2.8 milyar dolar olan hacim, 2017’nin aynı döneminde yaklaşık yüzde 14 artarak 3.2 milyar dolar’a ulaştı.

Görünen o ki,

NE DAVOS / ONE MİNUTE,
NE MAVİ MARMARA,
NE DE SON KÜDÜSÜN İŞGALİ, İsrail ile olan politikalarımızı etkilemedi. 
Aksine,  
İsrail ile ticaret iki kat arttı. 
Önde gerilim arkada ticaret sürdü!. 
Yahudi kârına kâr kattı. 
Bir tarafta masumlar ölürken, diğer tarafta kazandığı paraların keyfi ile ellerini avuşturan yahudi tüccarlar. 

Görünen o ki yukarıdaki tüm olayları değerlendirdiğimiz zaman  Kudüs krizi de. 
“İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR' protestolarına rağmen  etkilemeyecek  gibi.

Ne dersiniz; 
EKONOMİK VE SİYASİ AMBARGO UYGULAMA ZAMANI GELMEDİ Mİ? 
YOKSA....

SELÂM VE DUA İLE 
Bülent ERTEKİN 
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergundemim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.