(.....) SALLASAK Bİ GÜNE DEĞECEK.
Yanlış anlamalara meydan vermemek adına belirtelim ki noktalı yerlere elinizi, kolunuzu bacağınızı yazabilirsiniz. Şimdi esas konuya girebiliriz.
Ne memleket beeee
Maşaallah (......) sallasak bi GÜNE DEĞECEK.
Anneler günü...
Babalar günü...
Sevgililer günü...
Hemşireler günü...
Ne günümüz bitiyor, nede kutlamaları.
Eeeee bilader ne yapalım.
Bi seyler yapalım yapmasına da, ne yapalım?
Valla bizde bu kadar günlere karşı,
FARKLI GÜNLER YAPALIM.
YERLİ...
MİLLİ...
DİNİ...
Sen gene kafayı kırdın...
Ya ot içtin...
Ya toz içtin...
Yâda bilader her zaman olduğu gibi gene bi yerlerin açıkta kaldı.
Yok emin olun hiçbirisini yapmadım.
Yahu bu kadar günlere karşı; bizden,
BİZİM OLAN...
BİZDEN OLAN...
BİZE UYGUN...
olan günler haftalar yapsak olmaz mı?
Olur.
Hem de o biçim olur.
Mesela:
Mayısın ilk haftası TEBESSÜM HAFTASI...
Haziran'ın ilk haftası SADAKA HAFTASI...
Temmuz'un ilk haftası İYİLİK HAFTASI...
Ağustos'un ilk haftası KABİRLERİ ZİYARET...
Eylül'ün ilk haftası MAHKUMLARI ZİYARET..
Ekim ayının ilk HAFTASI HASTALARI ZİYARET HAFTASI yapsak nasıl olur?
Haaa iş sadece bununla bitmiyor tabiiki,
Tebessüm etmenin neden önemli olduğunu,
Selam vermenin niçin bir gereksinim olduğunu,
Kabir ziyaretlerinin neden ve niçin yapılması ve nasıl bir ders almamız gerektiğini de anlatmak, yazmak, söylemek, söylemek ve dahi çivi çakar gibi çakmak ve adeta nakş etmek gerek.
Şimdi söyleyin bakalım.
Hayatında mezarlığa gitmeyen insanları kabristanlara götürsek,
Hastalığın, sağlığımızın kıymetini daha iyi anlayabilmek için acaba nasıl bir zihin anaforu yaşarız?
Veya Kabristan, ölüm, ahiret neyi, neleri hatırlatır acaba?
Cevaplarınızı bekliyorum.
Haaa sadece bunlarda değil, sizlerde bu günlerin altına günleri ilave edebilirsiniz?.
Başlayın bakalım.
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN