TÜRKİYE VENEZUELA DEĞİL!!!
Bir tivit...
"Türkiye Venezuela değil. Erdoğan Maduro değil. Ama ABD her zaman HAYDUT ABD. Ve içimizdeki Hainler her zaman ihanete hazır, hep emre âmâde. Senaryoyu Venezuela’da prova ediyorlar. Biraz değişik versiyonuyla Türkiye’de deneyecekler. O yüzden herkes her şeye hazır olsun. Ama ‘HER ŞEYE!. Savaş bitmedi bitirmeyecekler.(F.TEZCAN)
Her şeyi denediler şuan en büyük oyun en büyük kaos EKONOMİ ÜZERİNDEN olacaktır. Bu nedenle taarruz bitti diye düşünenler aldanıyor. Bu oyunun içerisinde
DEVASA HOLDİNGLER(!)
AĞA BABALARI(!)
STAR FABRİKATÖRLER(!)
AKTARCIBAŞLARI(!) ÇOK OTURGAÇLI GÖTÜRGEÇLER(!)
gibi bu ülkenin kaymağını yiyenlerde olabilir. Mümkündür.
Efendiler! bu ülke ve insanı çok krizler gördü. Çok "YANDIK, BİTTİK, KÜL OLDUK" edebiyatını yapanlar, çok SEFALET VE ÇÖKÜŞ üzerine roman yazanlar oldu. Oysa çok daha kötülerinide gördük. Lâkin her defasında onlara hüsran, bizlerede yeniden diriliş ve zaferin mutluluğu düştü.
Hatırlayın 2001 krizini.
Şubat 2001’de Milli Güvenlik Kurulu toplantısında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatması ve daha sonra Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın anayasa kitapçığını bu kez Cumhurbaşkanı Sezer’e aynı karşılıkla fırlatmasını.
Şimdi de gelin 2018 krizini hatırlayın. O gün oynanan oyun ve gerçekleşenler ile 2018 de DÜNYANIN HAYDUTU ABD nin yaptıkları size hiç mi bir şeyler hatırlatmadı? Aynısı, tıpkısı o olaylar olmadı mı? Gelin bir kez daha 2001 e dönelim ve yaşananları hatırlayalım mı?
2001 Anayasa fırlatma krizi ile ülke ekonomisi adeta çökme noktasına gelmişti.
Borsa yüzde 15 gibi tarihi bir düşüş yaşamıştı. 25
Şubat 2001’de gecelik faiz yüzde 7500‘e kadar çıkmıştı.
Kamu bankaları büyük açıklar verirken, piyasa kontrol edilemez bir hal almıştı. Bunun üzerine dönemin hükümeti piyasaları kontrol altına alabilmek için dalgalı kur sistemine geçti. Bu kararın ardından ABD doları 695 bin liradan 900 bin liraya yükseldi.
Vatandaşı vuran kriz aynı zamanda yatırımcıları da vurmaya başladı. Tüm bunların sonucunda ülkede sermaye çıkışı hızlandı.
Yurtiçi sermaye çıkışı da krizin diğer bir nedenini oluşturdu. Piyasanın kontrol edilememesi yatırımcılarda güven kaybı ve panik oluşturdu.
Kasım 2000 ile Eylül 2001 tarihleri arasında ülkeden ciddi sermaye çıkışları oldu. Yatırımcıların paniklemesi ve güven kaybı yaşaması sebebiyle yurtiçinde hızlanan ve ciddi oranda artan sermaye çıkışı Türkiye genelinde bütçe açıklarının finanse edilememesi ve şirketlerin batmasıyla sonuçlandı. Bütçe açıklarının finanse edilememesi ve reel sektörde ciddi düzeyde şirketlerin batması aynı zamanda ülkede milyonlarca kişinin işsiz kalmasına da sebep olmuştu. İşsizliğin tavan yaptığı ekonomide esnaflar kepenk kapatarak protestolar yapmaya başlamıştı. O dönemi hatırlayın bir isterseniz. Bir esnafın dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e yazarkasa fırlatmasını. Ocak ve Eylül aylarında 14.540 şirketin batması ve işsizliğin artması hane halkını darboğaza sokmuştu. Ülke genelinde azalan tüketim harcamaları şirketlerin üretimlerini ve personel sayılarını azaltmasına neden olurken bu durum işsizliği daha da artırmıştı.
2018 yılında HAYDUT ABD nin doları bir gecede nerede ise 7 liraya çıkarması ile yaşadıklarımız arasında 2001 ile bugün bir farklılık var mı? BENCE MAALESEF YOKKKKKKK!!! O gün bu ülke ve insanı EKONOMİK SAVAŞI nasıl atlattı ise, bugün daha güçlü bir irade ve Allah'ın da izni ile evelALLAH daha da güçlü bir şekilde ATLATACAKTIR.
Oyun aynı...
Oyuncu aynı...
Kullanılan malzeme aynı...
İçerideki hainler gene aynı...
Lakin bu ülke insanı artık bunları YEMİYOR. Anladınız mı?
YEEEE Mİİİİİİİİ YOOOOOOOR!!!
Yeter ki biz,
BİR OLALIM!!!
BERABER OLALIM!!!
KARDEŞ OLALIM!!!
TÜRKİYE OLALIM!!!
Selam ve dua ile
BÜLENT ERTEKİN