YİYİN EFENDİLER YİYİN,
BU HÂN- I İŞTİHA SİZİN,
DOYUNCA, TIKSIRINCA,
ÇATLAYINCAYA KADAR YİYİN!
Herşey güzel...
Herşey mükemmel...
Herşey bir saat gibi tıkır tıkır işlemiyor. Tıkır tıkır işleyen sadece ve sadece Cenabı Allah'ın kâinat üzerindeki ilâhi nizam ve kanunları. Oraya da insan eli değdimi maalesef işleyen makinanın çarklarını işlemez hale getiriyorlar.
Maalesef her yerde olduğu gibi DAVA VE MÜCAHİT diye yola çıkanların bir müddet sonra MÜTEAHHİT ve CEPDAŞ olduklarına şahit oluyor, üzülüyor, kahr oluyorsunuz.
Nerde kaldı DAVA...
Nerde kaldı MÜCAHİTLİK...
Nerde kaldı...
Bir haber;
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamaya göre TCDD arazilerinin Medipol’e verilmesinin ardından, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) kapsamındaki hazine arazisinden 555 bin metrekarelik alan da Medipol’un kurucu vakfı TEBA Vakfı’na verildi.
Haberin asparagas bir haber olduğu konusunda şuana kadar arazilerin yeni sahipleri tarafından bir YALANLAMA çıkmadı. Çıkasıya kadarda zihinlerde HABERİN DOĞRULUĞUNU muhafaza edecektir.
Neyi...
Neresinden...
Nasıl tutup ne söyleyeceğinizi şaşırıyoruz. İşte o zaman tek merci olan Allah'a sığınmaktan başka bir limanımız yok.
Kim, hangi mevki ve makamda olursa olsun hiç kimse hak etmediği bir şeye el sürmemelidir. Alın teriyle sağlanan kazanç kutsaldır. Lâkin kısa yoldan zengin olmak isteyen köşe dönücüler ne hak, nede hukuk tanımıyorlar. Hele bunu birde MÜCAHİTLER ve DAVA adamları yapıyorsa işte o zaman...
Olay bana biraz ibretlik bir hadiseyi YAĞMA HASAN BÖREĞİ ni hatırlattı.
Unutmuş olabiliriz şu ibretlik hadiseyi bir kez daha okuyalım ve hatırlayalım.
YAĞMA HASAN BÖREĞİ
Fatih'in Gebze'de ölümü (1481) nden sonra İstanbul'da kıyamet kopmuş, zaten fırsat bekleyen asi yeniçeriler de İstanbul'a dağılmışlar. Kimse canından ve malından emin değilmiş. Yağmacı yeniçeriler, önce kendilerini aldatan sadrazam Karamani Mehmet Paşa'yı parçalayıp konağını yağmalamışlar. Daha sonra şehirdeki zenginlerin konaklarına hücum edip her tarafı talan etmişler. Zengin Yahudilerin oturdukları semtlere akın eden zorbalar büyük yağmalar yapmışlar.
Bu sırada Hasan adlı bir yeniçerinin işlettiği börekçi dükkânını da yağma eden yeniçeriler, işin aslını öğrenince, “Oldu bir kere, Yağma Hasan'ın böreğidir.” diye, börekleri yemeye devam etmişler.
Yağma Hasan’ın böreği diye,
Hakkın olmayanı sakın yeme
Haram mala el sürenler,
Sanma gider ileriye.
Evet haram zadeler!!!
Elhak doğrudur!!!
Haram mala el sürenler,
Sanma gider ileriye.
Sanmayın ki millet unutur.
Bir gün gelir sandıkta,
bir günde ilahi huzurda.
Lâkin sizin o kadar ne zamanınız var, nede ömrünüz onun için siz gene;
Yiyin efendiler yiyin,
bu hân-ı iştihâ sizin,
Doyunca, tıksırınca,
çatlayıncaya kadar yiyin!
Selam ve dua ile.
Bülent ERTEKİN.